Bir Ankara temsilcisi o yemekte bakana iltifatlar yağdırmaya başlıyor:
"Sizi çok seviyoruz. Siz başka, AKP başka. Siz olmasanız AKP'liler bu ülkeyi kimbilir ne hale getirirler?"

Bakan elbette memnun ama yorumda bulunmuyor.

Aynı gazeteci inanılması güç olan şu sözleri söylüyor bu kez:
-"Yahu bu ezan seslerinden rahatsız oluyorum"...
Ankara temsilcisi gazetecinin bu sözünü bakan duymazlıktan geliyor.
Bu kez o temsilci daha yüksek bir tonla diyor ki:
-"Bu ezan sesleri beni rahatsız ediyor, çın çın kulaklarımda ötüyor, bu sesi duymak istemeyenlerin de dinlememe hakkı olmalı"

Bu olayın tanığı o masada bulunan gazeteci Talat Atilla... Bilgi Yayınevi'nin bastığı ve piyasaya yeni çıkan "Lordlar Kamarası" isimli kitabında olayı ayrıntıları ile anlatıyor.

BAYKAL'A BENZETİLEN ANKARA TEMSİLCİSİ

Bir ilginç olay daha var o kitapta: "Baykal'a benzetildiği için dava açan Ankara temsilcisi."

Talat Atilla'nın bir köşe yazısında Türkiye'nin ikinci büyük gazetesi olduğunu hatta eski sahibinin emekleri sayesinde Türkiye'nin 1 numaralı gazetesi haline gelen bir gazetenin şimdiki Ankara temsilcisini konu edinir.

Sözünü ettiği Ankara temsicisinin, tıpkı CHP lideri Deniz Baykal gibi kendine rakip olabilecek tüm isimleri çevresinden uzaklaştırdığını yazar. Ankara bürosunun her gün eridikçe, temsilcinin güçlendiğini ileri sürer. Temsilcinin pozisyonunu korumak için geleceği olan isimleri öğüttüğünü hatta zamanını büro içinde Baykalcılık oynayarak geçirdiğini yazar.

Atilla'nın deyimiyle "hakaretten uzak ve masum" bu yazı için o Ankara Temsilcisi dava açar.

2009 yılında yazılan yazı ile ilgili dava hala sürdüğü için bizim ismini açıkça yazmadığımız o Ankara Temsilcisinin kim olduğunu öğrenmek istiyorsanız, Talat Atilla'nın kitabını alıp okumanız gerekecek.