Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e, gündemde en çok merak edilen konulara ilişkin soruları cevaplandırdı.

İşte Milliyet gazetesinden Fikret Bila'nın Özel’e ilettiği sorular ve yanıtlarından ön plana çıkanlar:

BİRLİKTE HAREKET TERÖRİSTLERİ ZORA SOKTU


Özel, ayrıca polisle birlikte hareket edildiğinde etkisiz hale getirilen terörist sayısında artış olduğunu belirtti. Necdet Özel, "Terörle mücadelede ilgili devlet birimlerinin, birbirleri ile koordineli olarak ve kararlılıkla yürüttükleri faaliyetin sonucu, etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü mensubu sayısında artış yaşanmaktadır. Kırsalda alınan başarılı sonuçlarda en önemli etken, öncelikle gece gündüz demeden, yurdumuzun en ücra köşelerinde, zorlu coğrafya ve iklim şartlarında, canı pahasına görev yapan; general, subay, astsubay, uzman erbaş ve Mehmetçiklerimizin/korucularımızın ve son birkaç aydır polis özel harekât unsurlarımızın özverili mücadelesi ve tabiatıyla istihbarat birimlerinin daha koordineli bir şekilde çalışmalarıdır." dedi.

KAÇ TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ?

Özel, son 6 ay içerisinde toplam 327 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi. (165 ölü, 50 yakalama, 112 teslim)  Özel ayrıca Hava Kuvvetleri uçakları ve ateş destek vasıtaları ile sınır ötesine yapılan atışlar sonucu, 325 teröristin öldüğü, 320 teröristin yaralandığı ve örgütten kaçan terörist sayısında da önemli oranda artış yaşandığını sözlerine ekledi.

TSK'YA GÖRE KCK NEDİR?

Özel, KCK'yı şöyle tanımladı: "Bölücü terör örgütünün silahlı ve silahsız unsurlarını bünyesinde toplayan KCK, bölgede devlet otoritesinin yerine geçmeyi amaçlayan, terörist başının talimatı ile kurulmuş alternatif bir yapılanma olarak ortaya çıkmıştır. Bu yapılanma, bölgede korku ve şiddet uygulamakta, örgüte zorla eleman kazandırmakta, özellikle silahlı terör eylemlerini ve sivil itaatsizlik türü eylemleri organize etmekte, halk üzerinde oluşturduğu baskı ile terör örgütüne zorla para toplamakta ve halkımızı devlete karşı provoke etmektedir. Ayrıca devletimizin yasama, yürütme ve yargı erklerini etkisiz hale getirmeyi amaçlamaktadır. Devletimizin bekasının sağlanması, yasaların hâkim kılınması ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için KCK’nın yargı önüne çıkarılmasının hayati önemi haiz olduğunu düşünüyorum."

PKK'NIN SAVAŞ HAZIRLIĞI

Bölücü terör örgütü bugüne kadar gücünün ve desteğinin azaldığı her dönemde sözde eylemsizlik kararı aldığını ilan ederek; üzerindeki baskıyı azaltmayı ve gücünü yeniden toparlamayı hedeflediğini vurgulayan Özel, "Hali hazırda sözde bir eylemsizlik kararı söz konusu değildir. Bilakis bölücü terör örgütü, bu kış mevsimini sözde “savaş kışı” olarak ilan etmiştir." dedi.

TSK İLE ALAKASI YOK!

PKK ile devlet görevlileri arasında yeniden bir görüşme sağlandığı iddialarına da Özel şu cevabı verdi: "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin böyle bir süreçle yakından uzaktan ilgisi yoktur, olamaz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vazifesi, hükümetin direktifleri doğrultusunda “teröristle mücadele” etmektir. Terörle mücadelenin güvenlik boyutu dışındaki faaliyetleri hükümetimizin yetkisinde olan konulardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü sağlamak için yüzlerce yıllık devlet geleneği ve ortak akıl neyi gerektiriyorsa, onun yapılması gerektiği düşüncesindeyim. Atılacak her adımda, toplumsal hassasiyet ve değerlerimizin gözetilmesi; şehit ve gazilerimizin anılarına saygı duyulması yaşamsal önem taşımaktadır."

ABD SINIRI AŞAMAZ


Özel, sınır içi ve sınırdışı operasyonlarda ABD'nin anlık istihbarat sağlayıp sağlamadığıyla ilgili olarak da şu açıklamalarda bulundu: "Kırsal alanda teröristle mücadeleyi yürüten Türk Silahlı Kuvvetleri (jandarma dahil) tehdide yönelik asıl istihbaratı, devletin istihbarat temin etmekle görevli kurum ve kuruluşlarından, mahallinden insan istihbaratı ile insansız hava araçlarından elde edilen görüntülerden temin etmektedir. Öte yandan, ABD’nin bölücü terör örgütünün faaliyetlerine yönelik istihbarat, keşif ve gözetleme konularında Türkiye’ye desteği devam etmektedir. Bu destek sınır ötesi (Irak kuzeyi) ile sınırlıdır."

BARZANİ VE TALABANİ DESTEKLEDİ Mİ?

PKK terör örgütüne yönelik düzenlenen son operasyonlara Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, istihbari ya da başka düzeyde bir destek sağlamış mıdır sorusuna ÖZel şu cevabı verdi: "19 Kasım 2008’den itibaren Türkiye-Irak-ABD arasında üçlü mekanizma kurulmuştur. Üçlü mekanizmanın kuruluş amacı; Türkiye, Irak ve ABD’nin müştereken bölücü terör örgütü ile mücadelesi, terör örgütünün Irak topraklarını kullanarak Türkiye’ye saldırılan düzenlemesine mani olunması ve örgütün Irak’tan tasfiyesidir. Bugüne kadar, Irak Merkezi Hükümeti ve IKYY’den henüz somut bir destek alabilmiş değiliz. Üçlü mekanizma kararlarının uygulanması için hükümetimizin gayreti devam etmektedir."
"KÜRTÇE UYGUN DEĞİL!.."

Kürtçenin eğitimde ve kamuda resmi dil olarak kullanılması talepleriyle ilgili olarak da Özel net konuştu: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 3. maddesinde göre devletin resmi dili Türkçedir. Ayrıca anayasanın 42. maddesinde, “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” hükmü mevcuttur. Bu kapsamda Türkçe, bu topraklarda yaşayan herkes için ortak bir paydadır. Eğitimde ve kamusal alanda farklı dillerin kullanılmasının toplumda ayrışma yaratacağını ve bu nedenle başka bir dilin eğitimde ve kamuda kullanılmasını uygun bulmuyorum."

"PKK YENİLMEMİŞ VE YENEMEMİŞTİR" AÇIKLAMASI


BDP’li bazı yöneticilerin “PKK yenilmemiştir, PKK orduyu da yenememiştir, biz bunu söylüyoruz” yönündeki açıklamalarını değerlendiren Özel, "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, devletin diğer kurum ve kuruluşlarıyla koordineli olarak yürüttüğü mücadele sonucunda terör örgütü amaçladığı hedeflere ulaşamamıştır. Bundan sonra da ulaşması mümkün değildir. Devletimiz, milli güç unsurlarını etkin bir şekilde kullanarak mutlaka bölücü terör örgütünün ismini gündemden çıkartacaktır. Halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamak maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölücü terör örgütüne karşı mücadelesi mevcut yasalar çerçevesinde kararlılıkla devam edecektir.

Diğer taraftan, Yüce Türk Milletini temsil eden TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında sorunuzdaki ifadeyi kullanan BDP’li yönetici, konuşması sırasında, TBMM’de söz hakkı bulunmayan, sınır boylarında ülkesinin güvenliğini sağlayan, ülkesinin bölünmez bütünlüğü için bölücü terör örgütü ile cansiperane mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına yönelik yakışıksız söylemlerde bulunmuştur. Bu milletvekilinin, demokrasinin kendisine sağladığı yetkinin arkasına sığınarak, başarılı operasyonların devam ettiği bir ortamda, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmak, gerginlik ve husumet yaratmak amacıyla kullanması ibretle izlenmiştir."


DERSİM BELGELERİNİN TASNİFİ

Genelkurmay Başkanlığı, Dersim arşivlerini açacak mıdır? Bu konuda Başbakanlık’tan Genelkurmay Başkanlığı’na bir talimat gelmiş midir? sorusuna Özel, "Genelkurmay Başkanlığı arşiv hizmeti, Bakanlar Kurulu’nun 31 Ocak 2002 tarihli kararı ve mevcut mevzuata göre yürütülmektedir. Dersim olayları ile ilgili belgelerin bu güne kadar tasnifi yapılmamıştır. Ancak söz konusu belgelerin tasnifi çalışmasına bir ay önce başlanmış olup tamamlandığında araştırmacıların hizmetine sunulabilecektir." cevabını verdi.

ASKERİ YARGI KALKACAK MI?

Özel, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi gibi yargı organlarının kaldırılması gerektiği ile ilgili olarak da şu değerlendirmelerde bulundu: "Uzun zamandır tartışılmakta olan bir konu olup, gerek yargı mensupları gerek yasama organı temsilcileri tarafından çeşitli vesilelerle konuyla ilgili görüş ve değerlendirmeler kamuoyu ile paylaşılmıştır. Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereğince anayasal yüksek yargı organlarıdır. Bu yargı organlarına ilişkin tartışmaların yargı sisteminin bütününü ilgilendirmesi sebebiyle söz konusu yargı organlarının kurulmalarından başlayarak günümüze kadar geçen süreç, kaldırılmaları halinde bu durumun askeri ve sivil yargı sistemine olası yansımaları ve alınması gereken tedbirler göz önünde bulundurularak anayasa koyucu tarafından değerlendirilmesi gereken bir husus olarak ortaya çıkmaktadır.

ULUDERE İDDİALARI DOĞRU MU?

Uludere operasyonunun istihbaratının son anda MİT’ten geldiği iddialarının doğruluğuyla ilgili olarak da, "Sınır ötesinde vuku bulan olayla ilgili olarak soruşturmayı yürüten savcılık tarafından “Gizlilik” kararı alındığı için sorularınıza cevap veremeyeceğim. Teşekkür ederim." dedi.