Davaları 10 yılda bitirilemeyen, tahliyelerine yol açacağı söylenen CMK’nın 102. maddesinin yürürlük tarihi ertelenmeyen, tahliye edilmeleri riskine rağmen dosyaları hızlandırılmayan, AİHM kararlarına göre tahliye edilmeyebilecekleri görüşüne rağmen, uluslararası hukuk gözardı edilerek serbest bırakılan, bırakıldıktan sonra takibe alınmayan terör örgütü Hizbullah’ın beynini oluşturan sanıklar, kayıplara karıştı. Sanıkların İran’a kaçmış olabilecekleri belirtiliyor. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tahliye edilmelerine rağmen imza vermeye gitmediklerini belirterek 12 Ocak gecesi sanıkların yeniden tutuklanmalarına karar verdi ancak Diyarbakır ve Batman’daki onlarca eve yapılan baskında, sanıkların bir tanesine bile ulaşılamadı.  Hizbullah ve PKK sanıklarının tahliyelerden hemen sonra kayıplara karıştığı anlaşıldı.  188 cinayetten sorumlu tutulan isimleri göz göre göre serbest bırakan Türkiye, şimdi yeniden bu isimleri aramaya başladı.

CMK’nın uzun tutukluluğu sınırlayan 102. maddesinin, 31 Aralık’ta yürürlüğe girmesinin ardından, Yargıtay 9. Ceza Dairesi, davaları 10 yılda bitirilemeyen Hizbullah ana davası sanıklarının tahliyesine karar vermişti. Daire, bu sanıkların adli kontrol altına alınarak, hergün polise giderek imza atmalarına da hükmetmişti. Daire, sanıklara yurtdışına çıkış yasağı da koymuştu.

İsimler de gitti onlar da gitti
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önce ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edip, sonra cezalarında iyi hal indirimi yaptığı sanıkların cezalarının kesinleşeceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Bu nedenle, ilk günden itibaren kamuoyunda, serbest bırakılan isimlerin kaçabileceği endişesi doğdu. Endişenin gerçeğe dönüşmesi de uzun sürmedi. 3 Ocak 2011’de serbest bırakılan Hizbullah sanıklarının 12 Ocak’a kadar imza vermeye gitmemeleri nedeniyle, Diyarbakır Başsavcılığı, adli kontrol hükümlerine uymayan sanıkların isimlerini 12 Ocak’ta Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderdi.