İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eski CIA danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimindeki bağlantısıyla ilgili soruşturmada dikkat çekici bir ifade dosyaya girdi. Barkey'in 15 Temmuz'da kaldığı Büyükada S. P. Hotel'de şef garson olarak çalışan A.U., Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde 25 Şubat 2020'de ifade verdi. A.U., Barkey'in 15 Temmuz günü kendisine, şaşırmış gibi yaparak “İstanbul'a 3 kez geldim. İlk geldiğimde HSBC isimli bankada patlama, ikinci geldiğimde Gezi Parkı eylemleri, üçüncü geldiğimde ise böyle bir olay yaşandı" dediğini söyledi. 
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde Büyükada'da S. P. Hotel'de kaldığı, darbeden sonra Türkiye'den ayrıldığı tespit edilen eski CIA Danışmanı Henri Barkey ile ilgili, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada dikkat çekici bir ifade dosyaya girdi. Büyükada İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde 25 Şubat 2020 tarihinde ifadesi alınan S.Hotel'in şef garsonu A.U., Barkey ile olan diyaloğunu ve o gece neler yaptığını ayrıntılarıyla anlattı. 

BARKEY:  EL KAİDE SALDIRILARI, GEZİ VE 15 TEMMUZ'DA İSTANBUL'DAYDIM
S.P. Hotel'de şef garson olarak çalıştığını belirten A.U., eski CIA danışmanı Henri Barkey ile birlikte 17 kişinin geldiği dönemde akşamcı olduğunu bildirdi. Barkey ve diğerlerinin gündüzleri ne yaptıklarını bilmediğini ama toplantıda olduklarını düşündüğünü söyleyen A.U.'nun, “Çünkü akşamdan toplantı salonunu görevimiz gereğince biz hazırlamıştık. Ben bu şahısların içerisinden sadece Henri Barkey ile kısa bir süreliğine resepsiyonun önünde muhabbetim oldu. Kendisi orada bana, bu olan olaylarla ilgili 'ne oluyor' der gibi konuştu. Daha sonra bana İstanbul'a 3 kez geldiğini, ilk geldiğinde HSBC isimli bankada patlamaların olduğunu, ikinci gelişinde Gezi Parkı eylemleri olduğunu, üçüncüsünde de  böyle bir olayın başına geldiğini söyledi. Bunları bana şaşırmış gibi yaparak söyledi" dediği öğrenildi.

15 TEMMUZ AKŞAMI ÇOK STRESLİYDİ, CNN'E BAĞLANMAK İSTEDİ, OLMADI
A.U.'nun ifadesinde, Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz akşamı hareketlerinden çok stresli olduğu izlenimi edindiğini belirterek,  “Sanki bir şeyler olacakmış gibi hareket ettiğini sezdim. Fakat yanında bulunan diğer şahısların ise aksine rahat bir şekilde oturduklarını gördüm. Aralarında ne konuştukları duymadım. 15 Temmuz akşam saatini tam olarak hatırlamadığım bir zamanda, arkasını bana dönerek bar kısmına doğru yöneldi. Yaklaşık bir dakika sonra tekrar yanıma gelerek 'CNN'den Amerika'dan beni arayacaklar, onlarla bağlantı kuracağım sessiz bir yer var mı? Beni arıyorlar fakat ulaşamadıklarını söylüyorlar' diye sordu. Bende telsiz telefonu ona verdim ve bununla konuşabileceğini söyledim. Telsiz telefon elinde orada arama gelmesini bir süre bekledi ancak, bağlantı kuramadı. Sonra da telefonu resepsiyona teslim etti. Ondan sonra ben işim gereği terasa çıkıp dışarıdaki bulunan masaları kontrol ettim ve resepsiyona tekrar geri döndüm" ifadelerini kullandığı kaydedildi.

ELİNDE BİR SİM KART TUTUYORDU, CEP TELEFONUNA YERLEŞTİRİP KONUŞTU
Henri Barkey'in elinde bulunan cep telefonuna bir SİM kart yerleştirmeye çalıştığını gördüğünü söyleyen A.U.'nun, “Bunları gerçekleştirirken biraz telaşlı olması nedeniyle tam olarak SİM kartı takmayı beceremiyordu. Ben onunla daha sonrasında ilgilenmedim ve işime döndüm. Fakat ben onun bölgesinde sürekli bulunduğum için onun SİM kartı elinde bulunan telefona taktığını ve konuştuğunu gördüm. Telefon ile konuşurken bir sağa bir sola gidip gelip konuşuyordu. Bu esnada çok hareketliydi. Ne konuştuğunu hiç duymadım. Bu telefon görüşmeleri darbe olayından yaklaşık bir buçuk saat sonra gerçekleşti. Ne konuştuğunu açık ve net bir duyamadım ancak, telefonu kapatıp yanıma tekrar geldi. Ben de ona 'Ne olacak bu durum sizce?' diye sorduğumda kendisi de bana “Bu bir oyun, bu bir düzmece, böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermiyorum' dedi. Daha sonrasın da ben rutin işlerime devam ettim ve onula bir daha iletişim kurmadım" dediği öğrenildi.

LAPTOPLA SÜREKLİ YAZIŞTI , ENDİŞELİLERDİ 
Henri Barkey, Ellen Laipson A.V. veya A.M. isimli şahıslardan birinin de aralarında olduğu üçlü grubun  darbe gecesi bar kısmında gece geç saatlere kadar oturduklarını söyleyen A.U.'nun, “Sürekli kendi aralarında istişare yaparak önlerinde bulunan laptop ile gündemi takip ettiler. Özellikle Henri Barkey bilgisayarla bir şeyler yazıyordu. O sıra gece iki buçuk-üçtü. Ben o sırada Ellen Laipson'a bitki çayı, A.V. veya A. M. isimli şahıslardan tam olarak hatırlayamadığım birine konyak götürdüm. Henri Barkey o gece herhangi bir şey içmedi. Onların bu esnada sıkıntılı ve endişeli oldukları belliydi. Bu bahsedilen 17 kişilik grup 17'sinde otelden ayrıldıktan sonra resepsiyonda bulunduğum esnada masanın üzerinde yan tarafta bulunan zili fark ettim. Zili elime alıp baktığımda Pensilvanya yazısını görünce çok şaşırdım. Hotelin Pazarlama İşleri Müdürü olan F. Hanıma götürerek teslim ettim" dediği kaydedildi.
 
O GECE AMERİKA'NIN SESİ İSİMLE KANALA CANLI BAĞLANMIŞ
Olayların (FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi) meydana gelmesi nedeniyle bu gruptan şüphelendiğini ve internetten araştırma yaptığını anlatan A.U.'nun, “ Henri Barkey isimli kişinin o gece Amerika'da yayın yapan Amerika'nın Sesi isimli bir kanalda canlı bağlantı yaptığını, biraz daha dikkatli baktığımda o gün oranın bizim otel olduğunu fark ettim" dediği öğrenildi. A.U.'nun, Henri Barkey'in son derece düzgün Türkçe ile konuştuğunu da belirttiği kaydedildi. A.U.'nun kendisine gösterilen fotoğraflardan 17 kişilik grubu tek tek teşhis ettiği de ifade tutanağına girdi.