"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 196 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 36. duruşması görülmeye başlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek, Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Albay Dursun Çiçek ve Emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 157 tutuklu sanık katıldı. Sanık Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nunda aralarında bulunduğu 5 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı. 12 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.

Hakkında yakalama kararı olan emekli Orgeneral Ergun Saygun'un GATA'daki tedavisi devam ettiği için duruşmaya katılmadı. Tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek, yoklama yapıldığı sırada ismi okunduktan sonra salonda hazır olduğunu belirtmek için "İçimizde" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, duruşmada sanıkların ve avukatların sözlü ve yazılı taleplerinin alınacağını belirtti.

"GÜVENLİK KUVVETLERİNE BÜYÜK BİR DARBE İNDİRİLMİŞTİR"

Talepler sırasında söz alan tutuklu sanık Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Balyoz davasının bir çete tarafından üretilen bir dava olduğunu söyledi. İddianamede atılı suçun işlendiğine ilişkin somut bir delil olmadığını savunan Çetin Doğan, "Zaten sanıklara çapraz sorguda somut bir soru da sorulmamıştır" dedi. Doğan, çetenin parmak izlerini mahkemeye sunduklarını ancak herhangi bir adım atılmadığını ifade ederek, "Bu çeteye ait parmak izleri, Beşiktaş Adliyesi'nde, TEM şube müdürlüğünde ve bazı basın yayın organlarında ortaya çıktı. Mahkemenin bu konuda suç duyurusunda bulunması gerekmektedir" diye konuştu. İddianameyi eleştiren sanık Çetin Doğan, "Bu dava bir çete tarafından üretilen belgelere dayanmaktadır. Arkadaşlarım ve ben suçsuz yere burada bulunmaktadır. Parmakların arkasında kalan arkadaşlarım ceza çekmektedir. Buradaki insanların mağduriyetinin yanında ülkeye bir ihanet suçu da işlenmiştir. Güvenlik Kuvvetlerine büyük bir darbe indilmiştir. Ülke güvenliği için gizli ve önemli olan belgeler, sahte belgelerle harmanlanarak kamuoyuna ve dünyaya sunulmuştur. Sanıkların yarıdan fazlasının hakkında 2005 yılından bu yana takip altına alınmış ve haklarında dosyalar tutulmuştur. Bu kadar insanı burada tutmak cinayeten farksızdır. Siz de bu cinayete ortak olmayın. Yoksa tarihin sizi ne ile anacağını ben dile getirmek istemiyorum. Davaya konu olan 11 nolu CD, hem yurt içi hem de yurt dışı bilirkişileri tarafından sahte olduğu teyit edilmiştir. Lütfen artık davaya konu delillerden kuşku duyunuz" dedi.


"TSK DIŞINDAKİ BİR ÇETEDİR"

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ise salı günü üye hakim Murat Üründü'nün çapraz sorgu sırasında 'silahlı kuvvetlerinin içinde bir çete' ifadelerini kullandığını belirtti. Özden Örnek, "Biz sanıklar olarak hepimiz çete ifadelerini savunmalarımızda kullandık. Ancak bizim söylediğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) dışındaki bir çetedir" diye konuştu. Söz alan üye hakim Murat Üründü, "Ben sanıklara soru sorduğumda silahlı kuvvetlerin içinde çete var demedim. Sanıklardan biri savunmasında Balyoz davasının arkasının arkasında bir çete olduğunu söyledi ve bu çetenin silahlı kuvvetlerinin içindede uzantılarının olduğunu belirtti. Bu bize ait bir ifade değil" dedi.

"AİLENİZİN BAŞINA BİR İŞ GELİRSE BUGÜNLERİ HATIRLAR ÜZÜLÜRSÜNÜZ"


Söz alan tutuklu sanık Süha Tanyeri davanın düzmece olduğunu delillerinde sahte olduğunu belirtti. Sanık Tanyeri "Ben ah etmem ama çok ah alıyorsunuz. Bugün yarın yakınlarınızın, ailenizin başına bir iş gelirse bugünleri hatırlar üzülürsünüz" sözleri üzerine Mahkeme Başkan Diken, "Ne anlamda söylüyorsunuz?, Ne olacak?, Ne gelecek?" diye müdahale etti. Başkan Diken'in bu sorusu üzerine "Olaki bir yakınınızın başına bir şey gelir bir şey olur belki. Olaki hastalık olur bir şey olur üzülürsünüz. İnsani düşüncelerle söyledim. Aklınıza bir şey gelmesin " cevabını verdi.

"BALYOZ PLANINI HAZIRLAYANLARIN ALLAH BELASINI VERSİN"

Tutuklu sanıklardan Albay Ahmet Küçükşahin ise CMK'nın bazı maddelerinin yok sayıldığını ileri sürerek "Yargılama başladığından bu yana mahkeme heyeti, Türk milleti adına yargılama yaptığını açıklıyor. Ben, Türk milleti adına bir yargılama yapılmadığını, aksine bir tiyatro sergilendiğine inanıyorum. Ben de tiyatroda çok iyi performans sergileyemem. Hakkımda o kadar suçlama varken çapraz sorgum sırasında tek bir soru bile sorulmaması çelişki değil mi?" diye konuştu. Küçükşahin, "Balyoz planını hazırlayanların, Allah Belasını versin. Allah'ın gazabı ve laneti üzerlerinden eksik olmasın." şeklinde beddua etti. Salondan ise bazı sanık yakınları "Amin" diye cevap vermesi gözlendi. Konuşmasını tamamlayan Küçükşahin, Mahkeme Başkanı Ömer Diken tarafından "Savunma sınırlarını zorluyorsunuz. Fazla zorlamayın yoksa mahkeme gereğini yapacaktır" diyerek uyarıda bulundu. Duruşma taleplerin alınmasıyla devam ediyor