Eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Ergenekon bağlantılarını bildiği için öldürüldüğü iddia edildi. Yeni Akit gazetesine konuşan “Ergenekon” davasının tutuksuz sanığı Erol Ölmez, Yazıcıoğlu’nun Savcı Zekeriya Öz’e konuşacağı için öldürüldüğünü öne sürdü. 
Ölmez şöyle konuştu: “Muhsin Yazıcıoğlu, Ergenekon bağlantılarını biliyordu. Müthiş bilgilere sahipti. Elindeki bilgi ve belgeleri yavaş yavaş Savcı Zekeriya Öz’e sunacaktı. Ölümü planlanmıştı. Helikopter düşmese, kafasına sıkacaklardı veya zehirleyeceklerdi. Helikopter düştüğü zaman, Muhsin Yazıcıoğlu’nun günlüğü nerede?” Yazıcıoğlu’nu susturma toplantısının Ankara Dikmen’de yapıldığını iddia eden Ölmez, “Toplantıya katılan Çerkez Ali çok güçlü bir devlet adamıdır. Kendisi şu an hâlâ aktiftir. Ergenekon 11 kişilik konseyden kurulmuştur. Çerkez Ali, konseyin ikinci adamıdır. Ergenekon’un iki numaralı ismidir. Hiç kimse ona hesap soramaz. Çerkez Ali kod adlı kişi ile ben ve şu an milletvekili olan şahısla, Muhsin Yazıcıoğlu’nun susturulması için toplandık. 10 milyon dolar para teklif edildi” dedi. 
 
PATRİKHANE İSTEDİ 
Ölmez şöyle devam etti: “Benim gö-revim cemaat ve tarikatçılarla beraber olmaktı. Arapça ve Kur’an’ı çok iyi bilmem gerektiği söylendi ve bir eğitmen tarafından Arapça ve Kur’an öğrendim. Önce Nakşibendi tarikatına girdim. Sakal da bıraktım, cübbe de giydim. İsmailağa cemaatine de girdim. Patrikhane, İsmailağa cemaatinden rahatsızdı. İsmailağa içerisinde cinayetler oldu. Bayram Ali Öztürk ve Hızır Ali Hoca. Bunlar niye öldü? Patrikhane, İsmailağa cemaatinin kaldırılmasını istiyor, Ergenekon’a müracaat ediyor. Bunun için kaynak, para ve güç veriyor.” 
   
Yazıcıoğlu kazasında şok görüntü
Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarı olan uçaktaki bazı parçaların Özel Kuvvetler ve Jandarma Timleri tarafından yakıldığı belgelendi
Güncelleme:10 Şubat 2011 15:14
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu (DDK)'nın yaptığı araştırmanın raporundaki fotoğrafları kamuoyuna ulaştı. Raporda, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin düştükten sonra bazı parçalarının Özel Kuvvetler ve Jandarma timleri tarafından kaza mahallinde yakıldığı bilgisi yer alıyordu. Yakılan parçalara ait fotoğrafların ortaya çıkması DDK'nın raporunu da güçlendiriyor.
 
YAKILAN PARÇALAR BÖYLE BULUNDU
 
BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazayı inceleyen Devlet Denetleme Kurulu (DDK), düşen helikoptere ait kimi parçaların askeri timlerce yakılarak imha edildiğini tespit etmişti. Bu parçaların bazılarına Yazıcıoğlu'nun bacanağı Dr. Rafet Arslanoğlu'nun başında bulunduğu bir grup gönüllü dağcı ulaştı. Çekilen fotoğraflar DDK'nın raporunu teyit ediyor. Enkazın yaklaşık 200 metre uzağında yakılan parçalar arasında helikopterin koltuk kızağı ve demirleri, kapı kilitleri, emniyet kemeri, pilotun uçuş bilgilerini not ettiği bloknotun mahfazası yer alıyor. Bazı parçaların ise erimeden dolayı, ne olduğu anlaşılamıyor.
 
Zaman Gazetesi'nin haberine göre; Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter 25 Mart 2009 tarihinde Keş Dağı'na düştü. Yazıcıoğlu'nun vefat ettiği olayda düşen helikopterle ilgili önemli bir ayrıntı ortaya çıktı. Kazadan iki ay sonra, karların erimeye başlamasıyla enkazın olduğu bölgeye çıkan Dr. Rafet Arslanoğlu ve beraberindeki ekip, kaza sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili çarpıcı bir görüntüyle karşılaştı. Ekip, enkazın bulunduğu yerin yaklaşık 200 metre güneydoğusunda bir kaya kovuğunun içerisinde yakılan helikopter parçalarını buldu. Zaman'ın ulaştığı fotoğraflarda yakılan parçalar içerisinde pilotun uçuş bilgilerini not ettiği bloknotun mahfazası da var. Kimi parçaların da tahribat dolayısıyla ne olduğu tam olarak anlaşılamıyor. Aynı bölgede bol miktarda konserve ve meyve suyu kutularının yer aldığı görülüyor. Yanan parçaları bulan ekip, malzemelerin üzerinin toprakla örtülü olduğunu belirtiyor. Görüntü ve fotoğraflar, DDK'nın raporunda, helikopterin bazı parça ve atıklarının yakılmış olabileceği yönündeki iddiaların en güçlü kanıtı oldu.
 
ALMAN HEYET, UÇUŞ BİLGİLERİNİN YAZILDIĞI NOTU BULAMAMIŞTI
DDK'nın Kahramanmaraş'ta yaptığı çalışmalarda ifadesine başvurduğu Dr. Rafet Arslanoğlu, helikopterin yanan parçalarına dağda yaptıkları arama sonucunda ulaştıklarını kaydetti. GPS cihazı ve Yazıcıoğlu'nun telefonunda yer alan hafıza kartının olmadığına dair iddiaların yer aldığı dönemde olayla ilgili şüphelerinin daha da arttığını anlatan Arslanoğlu şu çarpıcı bilgileri verdi:
 
"Helikopter düştüğünde Keş Dağı karlarla kaplıydı. Biz mevsim yumuşayınca 'Acaba bir şey bulabilir miyiz?' diyerek bazı gönüllü arkadaşlarımızla enkazın bulunduğu alana çıktık. Arama çalışmalarımız sırasında toplanıp bir araya getirilen bazı parçaları, enkazın yaklaşık 200 metre uzağında yanmış bir şekilde kaya kovuğunun altında bir yerde bulduk. Orayı eşeledikçe bir şeyler çıktı. Orada gördüğümüz bir kütük de malzemelerin iyice imha edilmek için yakıldığını gösteriyor. Zaten çoğu malzeme eridiği için tanımlanamayacak haldeydi." Arslanoğlu'na göre, enkazın yakılan parçaları arasında en dikkat çekeni, pilotun uçuş bilgilerini not ettiği bloknotun muhafaza edildiği tabaka. Kazanın araştırılması için gelen Alman heyet de "Pilotlar, güzergâhı, yüksekliği işaretleyip yollarına devam ederler. En azından onu bulalım." diye bloknotu aramış. Arslanoğlu, "Bizim, üzerinde not tutulan bu tabakayı bulmamız şüphelerimizi daha da artırdı. Olayın peşini bırakmayacağız." ifadelerini kullanıyor.