Gül, üniversite sınavıyla ilgili en ufak bir şüphe kalmaması gerektiğini söyleyerek, “Savcılar esasında hepimizi tatmin edecekler, konuyu ele aldılar” dedi.

ENDONEZYA seyahatine giderken sorular üzerine, ÖSYM Başkanı ile konuştuğunu ve sınavlarla ilgili “Tatmin olduğunu” söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son gelişmeler üzerine bu sözlerine açıklık getirdi. Endonezya seyahati dönüşü uçakta konuyla ilgili soruları yanıtlayan Cumhur-başkanı Gül, kendisinin aldığı bilgi üzerine tatmin olduğunu söylediğini hatırlatarak, “Bu benim kararımla olacak bir şey değil, ko-nuya savcılar karar verecek” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün soruya verdiği yanıt aynen şöyle:

Nihai karar vermedim

“Orada bir yanlış anlaşılma olmasın; basın toplantısında bana soru soruldu. Ben de başkandan bilgi almıştım. Bana anlattı. Bir ana kitabın olduğunu, 1 milyon 700 kişiye ayrı kitap basıldığını, basına dağıtılan nüshanın öğrencilere verilmediğini söyledi. Bana, tatmin oldunuz mu denildi? Ben de kendi açımdan tatmin edici buldum dedim. Bu demek değildir ki nihai olarak konuyla ilgili bir karar verdim. Bu konuda nihai bir söz söyledim değil aslında. İkna oldum dedim. Ancak bu nihai bir karar verdim, söz söyledim anlamına gelmez.

Savcılar uğraşacak

Savcılar bu işle uğraşacaklar. Savcılar konuyu ele aldı. Savcılar esasında hepimizi tatmin edecekler. Çok uzmanlık gerektiren bir konu bu. Savcılar uzmanlar kullanacaklar ve nihai kararları onlar verecekler. Gazetelerde bazı serzenişleri gördüm ÖSYM Başkanı’nın bana kişisel olarak anlattığı mantıklı geldi. Bu herhangi bir şekilde savcıların görevini ihmal etmesi anlamına gelmez, tam tersine savcılar, ilgili kişiler, bununla ilgili tüm şüpheleri giderici çalışmaları yapmaları gerekir. Neyse işin aslı bizi tatmin edici nihai söz oradan çıkacaktır.

Başkan’ı atadım


Nihayet oraya Başkan’ı tavsiye üzerine atayan kişiyim. Kendisinden aldığım bilgiler bana mantıklı geldi. Ama ne diyecektim? Bir devlet kurumunun başında, bir bilim adamı seçilip gelmiş. Bilim adamı olarak bana olup bitenleri bütün açıklığıyla anlattıktan sonra ‘Yok’ deyip de öğrencilerin, herkesin kafasını mı karıştıracaktım.”

Kolay iş değil

Son dönemde sürekli bu tür şaibeler olduğu hatırlatıldığında ise Cumhurbaşkanı Gül, bu kapsamda bir sınavın zor iş olduğunu, çok önemli değişiklikler yapıldığını ve işe uzman gözüyle bakılmasını isterken, 1.7 milyon kişinin soru kitapçığını cevap kağıdını ayrı ayrı göndermenin, sınıflara kamera yerleştirmenin, her girene aynı soruları farklı kombinasyonlara sormanın kolay işler olmadığını kaydetti. İhtiyaç neyse her türlü insan ve para kaynağının verilmesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye’de insanların hiç şüphe altında kalmayacağı bazı işler vardır; biri de budur. Üniversiteye giriş imtihanlarıyla ilgili en ufak bir şüphe, en ufak bir tereddüt olmaması lazım. Hayatın başka yerlerinde gördüğümüz, sevelim yada sevmeyelim, gerçek olayların burada olmadığını bütün vatandaşların bilmesi bundan emin olması gerekir. Bunu temin etmek gerekir” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül’e, “Bürokraside tümden değişiklik yapılması, geçmişi bilmeyenlerin iş başına gelmesinin sorunu derinleştirip derinleştirilme-diği”ni sorduğumuzda ise yanıtı “Gelen insanların hepsi uzman insanlar. Herhangi bir profesör değiller. Anlattıklarını herkes takip edemiyor” oldu.