Haber-Kamera: Ümit UZUN-Onur MERİÇ/İSTANBUL()
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Tuzla'da Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kalkınma Vakfı temsilcileriyle buluşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldırım, "Bu işi evirip çevirmeye de lüzum yok. Yapılan iş siyaseten gayri ahlaki bir iştir. Adayın birinin moderatörle bir mekanda görüşmüş olması kabul edilebilir bir şey değildir. Adayın güvenilirliğine gölge düşürmüştür." dedi.
Buluşma ile ilgili, Anadolu ve Avrupa Yakası hafriyatçılar derneklerinin başkanlarıyla birlikte olduklarını belirten Binali Yıldırım, “Hafriyatçılarımız İstanbul'un inşasında, imarında, güzelleştirilmesinde çok büyük katkıları var. İstanbul'un yükünü taşıyorlar. Onların sorunu bizim sorunumuzdur. Sorunun ana kaynağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın mevzuatından geliyor. Mevzuatın iyi anlaşılmaması, uygulanamaması sebebiyle büyük cezalarla karşı karşıya gelmiş durumdalar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kesmiş olduğu cezalar var. Bugüne kadar tahakkuk edilmiş ceza miktarı 300 milyon civarında. 60 bin kişinin doğrudan çalıştığı, 15 bin kamyonun, 3 bin iş makinasının gece gündüz çalıştığı ve 200 bin aileye hizmet eden bu önemli sektörün sorunlarına duyarsız kalamayız. Şimdi de makul olmayan bu cezaların bir şekilde halledilmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bu bir yasal düzenleme meselesidir. Dolayısıyla, inşallah Pazar günkü seçimlerde İstanbulluların desteğiyle belediye başkanı olursak öncelikli olarak ele alacağız. Olmasak da fark etmez. Vatandaşımızın derdi bizim derdimizdir. Onların yanında bu mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

"BİZİM İŞİMİZ DEĞİL, MAHKEMELERİN İŞİDİR"
'Cumhurbaşkanı Erdoğan Sancaktepe'de bir açıklama yaptı. 'Valimiz seçim sonrası hukuki süreçte hakkını arayacaktır. Bu süreç Ekrem İmamoğlu'nun önünü de kesebilir, yargının kararıyla' dedi. Siz neler söylersiniz bu konuyla ilgili?" sorusuna Yıldırım, "Türkiye bir hukuk devleti. Eğer birisi mağdur olmuşsa tabi ki hakkını arayacaktır. Ordu Valisi de olabilir sade bir vatandaş da olabilir, bir belediye başkanı da olabilir. Türkiye adalet sistemi içerisinde bu meseleler ele alınır ve sonuç ortaya çıkar. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Peşinen kimin ne karar verileceğini söylemek adil olmaz. Bizim işimiz değil, mahkemelerin işidir." diye cevap verdi.

"YAPILAN İŞ SİYASETEN GAYRİ AHLAKİ BİR İŞTİR"
"Moderatör İsmail Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu'nun otelde görüşmesi gündeme oturdu. Sanki sizin yüz yüze görüşmek istemediğiniz yönünde bir söylem geldi CHP tarafından. Siz yüz yüze görüşmek istemediniz mi?' sorusunu Yıldırım, "Böyle bir şey yok. Böyle bir talep gelmedi. Benim de 'yüz yüze görüşmek istemiyorum' diye bir dönüşüm de yok. Bu işi evirip çevirmeye de lüzum yok. Yapılan iş siyaseten gayri ahlaki bir iştir. Adayın birinin moderatörle bir mekanda görüşmüş olması kabul edilebilir bir şey değildir. Adayın güvenilirliğine gölge düşürmüştür." şeklinde yanıtladı.
İsmail Küçükkaya ve Ekrem İmamoğlu'nun otelde buluşmasına ilişkin "Mahir Ünal'ın, moderatörün iki adayla görüşmesini biz söyledik' dediğinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Doğrudur. İki adayla görüşülmesini onlar söyledi. Ama adayın biriyle yüz yüze, bir mekandan görüşülmesi, diğeriyle telefonda görüşülmesi, her halde onların fikri değil. Yani Mahir Bey, 'Bizim adayla telefonda görüşseniz de olur. Ekrem Bey ile oturun yüz yüze konuşun, değerlendirme yapın mı?' demiş. Mesele burada adil ve eşit mesafede durmak. Onun dışındakiler teferruattır." diye cevap verdi.

"KORUMA BİLE DOĞRU DÜRÜST YANIMDA TAŞIMIYORUM"
Kullandığı makam aracıyla ilgili iddiaların olduğu hatırlatılıp bu konuda bir değerlendirme yapması istenen Yıldırım, "Ben bu tartışmaları esefle izliyorum. Benim hakkımdan başka buldukları bir şeyi olmayanlar, aracımla, başbakanlık evinde oturduğumla gibi hakikati olmayan konularla uğraşıyorlar. Ben 17 yıldır bu ülkeye hizmet ediyorum. Milyarlarca lira bütçe yönettim. Her kuruşun hesabını verdim. Bundan sonra da vermeye hazırım. Olayları çarpıtmaya gerek yok. Bu ülkede Başbakanlık yapmış, Meclis Başkanlığı yapmış herkese, şahsına, gece-gündüz, 24 saat, hiçbir kısıtlamaya mahal olmadan araç verilir. Korumalar verilir. Kaldı ki, ben bunları en asgari düzeye indirmiş durumdayım. Bu konuda zaten haksız bir saldırıyla karşı karşıya olduğum için koruma bile doğru dürüst yanımda taşımıyorum. Bütün bu düzenlemeler benim dışımda yapılan şeyler. İstesem de bunları ret edemem. Çünkü, ben Türkiye Cumhuriyeti'nin 15 Temmuz darbesini yaşamış bir Başbakanım. Bu konuların gündeme getirilmesini kınıyorum." diye konuştu.

"NORMAL AYLIK ABONMAN MAVİ KARTINI 205 LİRADAN 165 LİRAYA İNDİRECEĞİZ"
Yıldırım, sosyal medya hesabından paylaştığı mavi kart indirimi yapılacağıyla ilgili olarak, "Daha önce öğrencilere indirim yapılmıştı. Şimdi, normal aylık abonman mavi kartını da 205 liradan 165 liraya indireceğiz. Böylece 500 bin civarında aylık mavi kart olan bütün İstanbullular, bu indirimden yararlanmış olacaklar." dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Binali Yıldırım'ın açıklaması
-Detaylar