ORTA Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Fırat'ın doğusuna yapılması planlanan operasyonu değerlendirdi. Prof. Dr. Bağcı, "Türkiye’nin bu operasyonu yapması, uluslararası alanda bir sorun çıkarmayacak gibi gözüküyor. Türkiye, Suriye’nin geleceğinin yeniden inşa edilmesinde sadece ekonomik değil, askeri alanda da varlığını sürdürmeye devam edecek" dedi.

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Fırat'ın doğusuna yapılması planlanan operasyonu Demirören Haber Ajansı'na () değerlendirdi. Bağcı, Türkiye'nin uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler (BM) yasalarına uygun hareket ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Türkiye BM'nin 51'inci maddesine göre kendi sınırlarının güvenliğini tehdit edecek olası terör örgütlerine karşı önlem almayı başardı. Olası harekatın en önemli özelliği, bunun önceden dünyaya bildirilmiş olması, özellikle Rusya ve ABD olmak üzere. Diğer taraftan Türkiye’nin yine uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Suriye’de bölgesel anlamda bir güvenliğin oluşmadığı, boşluğun olduğu bir ortamda Astana anlaşması çerçevesinde Suriye’nin sınırsal bütünlüğünü korumaya yönelik bir operasyon olarak da değerlendirilebilir. 'Türkiye’nin uluslararası bir alanda herhangi bir tepki ile karşılaşması söz konusu mu?' sorusuna verilecek cevap, şüphesiz bütün dünya Türkiye’nin bu operasyonu nasıl yapacağını merak ediyor; ama diğer taraftan Rusya’nın ve ABD’nin de bu operasyona görüldüğü kadarı ile yapılan görüşmeler çerçevesinde, özellikle Cumhurbaşkanının ve Dışişleri Bakanının yapmış olduğu görüşmeler çerçevesinde önemli bir mutabakat sağlanmış durumda. Türkiye’nin bu operasyonu yapması, uluslararası alanda bir sorun çıkarmayacak gibi gözüküyor. Türkiye, Suriye’nin geleceğinin yeniden inşa edilmesinde sadece ekonomik değil, askeri alanda da varlığını sürdürmeye devam edecek."

'TÜRK VE AMERİKAN ASKERLERİ BÖLGE’DE KARŞI KARŞIYA GELMEYECEK'

Prof. Dr. Bağcı, Türk ve Amerikan askerlerinin Suriye’de herhangi bir noktada karşı karşıya gelme ihtimallerinin olmadığını da ifade ederek, "Bütün bu görüşmeler, aslında Türk askeri ile Amerikan askerlerinin karşılaşmaması üzerine yapılan görüşmelerdir. Ben Amerikalıların belli bir noktaya kadar Türkiye’nin harekatına, deyim yerinde ise müsaade edeceklerini düşünüyorum. Ama Amerika’nın bölgeden çıkması, tabi ki mümkün değil" dedi.

'MAVİ BONCUK POLİTİKASI

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Suriye’nin siyasal geleceğinin yeniden inşasında Kürtlerin bir otonom bölge oluşturup kazanç elde etmek istemesi sebebi ile Türkiye'nin ABD ve Rusya ile iyi ilişkiler kurmaya devam etmesi gerektiğini söyleyerek, "Türkiye işte tam da bu noktada hem Rusya, hem de ABD ile ilişkilerini sürdürmeye çalışacak. Deyim yerindeyse 'mavi boncuk' politikası yapacak. Türkiye son 2 yılda hem Suriye’deki gelişmeler, hem de Irak’taki gelişmeler; ki bunların içine DEAŞ’ı da koymak lazım, kendi sınırlarına yönelik olası tehditler konusunda önlem almak durumdadır. Devletler, uluslararası kanunlara göre bunu yapabilirler. Türkiye’nin de en büyük dayanağı hem içeride beka, hem de BM’nin 51'inci maddesi gereğince sınırlarının hemen ötesinde kendisine yönelik olası bir tehdidin çıkmasını engelleyecek askeri önlemleri almasıdır. Türkiye’nin de bunu en azından askeri anlamda yapacak gücü vardır" diye konuştu.