Ailede eğitim önce anne baba ile başlar. Sonra çevre ve giderek okullarla şekillenir. Davranışın oturması en geç ergenliğe kadar sürer. Lakin temel ailede atılır. Batılı bir yazar “hiç çocuğum yoktu altı teorim vardı, şimdi altı çocuğum var hiçbir teorim yok” diyerek çocuk yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu anlatmış.

Gerçekten de bilimsel veya teorilerle konuşup yazmak başka bir şey. Çocuğunuzun yanında başka uygulamalara gerek duyabiliyorsunuz.Anne babalar, bir nesil yetiştirdiklerini unutmamalıdır. Yani çocuk deyip geçmeyelim.

Özenmeli, sabır göstermeli, hoşgörülü davranmalıyız. Bu günkü davranışlarımızda biz, ailemizden nasıl izler taşıyorsak yarın da çocuklarımız bizden gördüklerini yansıtacaklar. Toplumumuzda da iyi bir insan için öncelikle “ ailesi iyi yetiştirmiş, iyi aile çocuğu, aile terbiyesi görmüş…” sözcüklerini çok duyarız.

İyi çocuk yetiştirebilmek için önce, kendimizin iyi özelliklere sahip olması gerek. Yalan, sözünde durmama, kötü söz ve kaba davranışlar, insana, hayvana sevgisi olmayan v.b.davranışlara sahip anne babanın çocuğuna “yalan konuşma, kötü söz söyleme” demeye hakları yok.

Ailenin tek başına iyi olması da yeterli değil. Çevre olarak bizlerinde sorumlulukları var. Hiç bir birey, çevresinde sonsuz özgürlük hakkına sahip değildir. Dışarıda da kurallar var ve onlara uymak zorundayız. Çocukların bazen “anne veya baba, amca çöpünü sokağa attı, kötü şeyler konuştu…” v.b.dediklerine şahit oluruz.

Yani çocuk için, çevre de eğitim ortamıdır. Çevremizi yanlış davranış kalıplarıyla kirletmemeliyiz. Büyükler olarak arkamızdan çocukların geldiğini ve kirlettiğimiz ortamı teneffüs etmek zorunda bıraktığımız çocuk nesli düşünmeliyiz.Kısacası hareket noktamız, saygılı, dürüst, değerleri olan ahlaklı çocuklar yetiştirmek olmalı.
Saygılar, hürmetler ….

AYŞE ARSLAN BAY