Eyüp Belediyesi tarafından, İstanbul MedyaAkademisi işbirliğiyle ve TRT’nin sponsorluğunda kurulan Eyüp FilmAkademisi’nin (EFA) 2016-2017 yılı eğitim dönemi düzenlenen törenle başladı. Yapılan törene Ak Parti İstanbul  Milletvekili HasanTuran,  Eyüp Belediye Başkanı  RemziAydın, usta yönetmen Mesut Uçakan ve  davetliler katıldı .



Törende konuşan Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın; 

“Bu yıl gerçekten çok fazla sayıda müracaat var. İnşallah bu çalışma ile bu gençler sinema sektöründe önemli yerlere gelecekler. Milli sinema, yerli sinema diyoruz, bu sinemalar yapılan çalışmalarla gelişir. Eyüp Belediyesi olarak katkı sağlayabiliyorsak ne mutlu bizlere” dedi.

EFA 2016-2017 yılı eğitim dönemi için, geçtiğimiz yıla oranla rekor başvuru olurken, yeni dönemin balangıcı için Eyüp Kültür ve Sanat Merkezinde bir tören düzenlendi. EFA'nın yeni sezon açılış törenine Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’la birlikte AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, usta yönetmen Mesut Uçakan, sanat dünyasında ünlü isimler ve çok sayıda genç yönetmen adayı katıldı. Sinema sektöründe isim yapmış usta yönetmenlerle genç sinema tutkunlarının buluştuğu akademiye, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Geçtiğimiz yıl 7 ay boyunca akademide eğitim gören genç yönetmenlerin hazırlamış oldukları kısa film gösterimleri açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı.

REKOR BAŞVURU

Gençlere senaryo yazarlığı, yönetmenlik, film eleştirmenliği gibi akademik, sanatsal ve kapsamlı sinema eğitiminin verildiği EFA'ya bu yıl ilgi, geçen yıla oranla rekor artış gösterdi.Akademiye 20 gün içerisinde yaklaşık bin genç yönetmen adayı başvuru yaptı. Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen akademide başvurular arasından yapılan seçmelerin ardından 30 kişi alınmışve genç yönetmenlerin tamamı başarı göstermişti.

“MİLLİ SİNEMA, YERLİ SİNEMA BU ÇALIŞMALARLA GELİŞİR”

Başkan Remzi Aydın, açılışta yaptığı konuşmada, göreve geldiği günden bu yana kültüre ve sanata önem verdiğini belirterek; “Sinema okulu TRT ile işbirliği içerisinde gerçekleştirdiğimiz bir projedir. Bu yıl 2’ncisini düzenleyeceğimiz akademinin Türkiye’de başka bir örneği yok, ben başka yerel bir yönetimin böyle bir çalışma yaptığını duymadım. Bu çalışma alanında uzman eğitimcilerin yer aldığı bir proje ve 7 ay boyunca devam ediyor. Bu yıl gerçekten çok fazla sayıda müracaat var. Bin civarında olan başvurudan elemeler yapılarak çalışma gerçekleşecek. İnşallah bu çalışma ile bu gençler sinema sektöründe önemli yerlere gelecekler. Milli sinema, yerli sinema diyoruz, bu sinemalar yapılan çalışmalarla gelişir. Eyüp Belediyesi olarak katkı sağlayabiliyorsak ne mutlu bizlere” dedi.


Ak parti İstanbul  Milletvekili Hasan Turan yap yaptığı konuşmada;

Saygıdeğer Belediye başkanım, Sanat dünyamızın  bizim milli ve  yerli sinemamız diye biraz önce vurgu yaptığı kavramını Değerli kardeşlerim hepinizi en kalbi muhabbetlerimle  selamlıyorum. Öncelikle  Eyüp Belediye  Başkanlığımızı, Belediye Başkanı sayın Remzi Aydın’ı  ve   ekibini tebrik  ediyorum.  Böyle önemli bir projeye imza attıkları için. Şahsen Hasan Turan olarak tabi kendi  dünya  görüşüm ve  düşüncelerim  doğrultusunda,  en çok eksikliğini hissettiğim alanlardan biridir.

Sinema   alanı  sinema  deyip de  sınırlandırmamak gerekir. Sahne  sanatları,  görsel sanatlar, işte  sanat  deyince  aklımıza  gelen bir  duygunun, bir  düşüncenin bir  idealin en  güzel  şekli ile  anlatım  biçimi ve  o anlatım biçimi için kullanılan yöntemlerin tamamına  sanat alanı diyoruz. 

BU YÖNTEMİ EN İYİ KULLANANLARA  SANATÇI DİYORUZ 

 İster  şiir okusun ister sahne  sanatı tiyatro yapsın, ister  sinema  oluştursun. Dolayısıyla  burada  temelinde geçen bir  duyguyu, bir  inancı bir ideali,bir arayışı yaratıcı bir şekilde  anlatmak. Az  önce  başkanımız da  anlattı 15 temmuzla ilgili olmasını umuyorum  dedi.

Demek ki 15 temmuz günümüzde hemen işte  üç dört  ay önce yaşadığımız tarih Ancak bu topraklarda 15 temmuz  başta olmak üzere, anlatmamız  gereken bizim bakış açımızla  o kadar çok duygu, o kadar çok düşünce o kadar çok tarihi olay var ki onları  anlatacak ruh iklimine sahip sanatçı bulmak zor. 

ÇOCUKLARIMIZA HEP BAŞKALARININ HİKAYELERİNİ DİNLETTİK

Hep başkalarının mahallelerinden neşet etmiş, Başkalarının dilini ve üslubunu kullananların bizim çocuklarımıza anlattıkları hikayeleri dinlettik. Bu çocuklarda, bizim çocuklarımızda,  onları dinleye,  dinleye  başkalaştı. Milletine karşı başkalaştı,medeniyetine karşı başkalaştı, memleketine başkalaştı. 

Babalarımız kusurlumu  bilmiyorum ama  babalarımızın da biraz kusuru var.  Çocuklarına  eğitim aldırırken oğlum avukat ol, oğlum mühendis ol, oğlum inşaatçı ol, ne olursan ol zengin ol diye biçimlendirmeye çalıştı. Ama oğlum sanatçı ol sinemacı ol demek bizim iklimde biraz kerit görülen bir işmiş gibi  algılandı. İnşallah bu alandaki gayretimiz bir  amatör uğraş olarak kalmaz.

Bu kursa başladığınız  eğitim başlangıcınızı bir başlangıç  görür ki bazı filimde izlediğim arkadaşlar eğitimini de  gördüğünü de  ifade ettiler. Milletin ruhuna uygun filimler yapan o okuma  sayısı çok da yüksek  değil ama maalesef raflarımızda süslü bir şekilde duran büyük,  büyük külliyatların belki hepsini okusanız  anlatamadığı, okusanız  kendinizi anlatacak fikirleri, bir sahne sanatı ile anlatmanın,öğretmenin hazzını hep beraber yaşamış ve yaşatmış olursunuz. Buna  çok ihtiyacımız var;  gerçekten Türkiye’nin ihtiyacı var.

15 TEMMUZ  NASIL  ANLATILIR
15 temmuz  derken başkanım, bende hayal kuruyordum; mesela  15 temmuz nasıl anlatılır. Sadece boğaz köprüsünün üzerinde ateş eden ateşe karşı  göğsünü açan yere düşen , şehit olan, katil olan maktul olan üzerinden anlatılmaz. İsterseniz bi hikayeyi yüzlerce versiyonu ile  anlatabilirsiniz. Bir ağacın dalından düşen yaprağı  üzerine  3 saat film çekebilirsiniz .

Ben  sinemacı  değilim ama, hayal dünyasının  genişliği için illa sinemacı olmak  gerekmiyor. Dolayı sı ile   evinde  şu anda   dramatik  bir şekilde  şehit olmuş, evladının hayalini kuran ve  o hayali kurarken de, dedesi  Çanakkale’de   şehit olan dedesinin hikayelerini dinlediği günlere giden insanı da,  15 temmuzu da katarak  anlatabilirsiniz. 15 temmuzdan o kadar çok hikaye çıkar ki  bu hikayeler ne olur biliyor musunuz.

Bu hikayeler, bu memlekette çok anlatılırsa o zaman bir daha 15 temmuz  gerçekleşmez. Ama biz bu hikayeleri değil de başkalarının  hikayelerini okumaya ve dinlemeye  devam edersek, korkarım ki  daha  çok 15 temmuz gerçekleşir. Ben yüreğimden geçeni tamamen konuşuyorum.Kurgu  değil  daha  önceden kurgulamadım. O yüzden bu alana çok ihtiyacımız var. 

Bu gençlerin bu alana  yönelmesi  çok önemli, anlamlı. Allah  sizleri muvaffak eylesin. İnşallah bu konuda uzmanlaşırsınız. Bu salonda olan 100 kişi ise 40 kişi katılmış  seçilmiş, bine  yakın  arkadaşımız  katılmış  katılanların hepsi bizim gıpta ile andığımız bu salondan ortaya çıkmış ortaya  eser koyan insanlar olarak  anmış olmayı umarız, arzu ederiz. Başarılar diliyorum, tebrik  ediyorum.

Verdiğiniz bana  göre  sosyal  sorumluluk alanında, belki  altyapı, üstyapı faaliyetlerinden daha  anlamlı esas fikirsel ve  düşünsel  altyapıya  yatırım yapan bir işe  imza atmış sayın başkanımız  Remzi aydın ve ekibini tebrik  ediyorum. Sizlere başarılar diliyorum. Sizleri Allah  muvaffak  eylesin, saygılar  sunuyorum;  diyerek  sözlerini tamamladı.



“GÜRÜL GÜRÜL BİR GENÇLİK GELİYOR”

Eyüp Film Akademisinin açılış töreninde açıklamalarda bulunan usta yönetmen Mesut Uçakan, “Günümüzün medeniyetini kendi miğferinde taşıyan sinema sanatıyla alakalı bir faaliyetin olmaması hakikaten bir eksiklikti.

Ama gördüğüm kadarıyla bu faaliyete öyle bir sarılmışlar ki çok profesyonel ve büyük hedeflerle işin içerisine girmişler. Bizim dönemimizde böyle bir gençlik bulamazken, bugün bu kursa bin kişinin başvuru yapması beni şaşırttı.

Maşallah gürül gürül bir gençlik geliyor. Gençliğin bu isteğini görmemezlikten gelmek olmazdı. İnşallah bu akademiden usta yönetmenler yetişir” diye konuştu.