Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), () - DÜNYACA ünlü Göbeklitepe kazılarını başlatan, 2014 yılında yaşamını yitiren arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmit'in birlikte çalıştığı eşi arkeolog Çiğdem Köksal Schmit, Mugla'nın Bodrum İlçesi'nde verdiği konferansta Göbeklitepe'yi anlattı.

Şanlıurfa yakınlarındaki Göbeklitepe'de Prof. Dr. Klaus Schmit tarafından başlatılan kazılar, 'Bir Keşfin ve 20 Yılın Hikayesi' isimli konferansta arkeolog Çiğdem Köksal Schmit tarafından anlatıldı. Oasis Nurol Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda Heredot 3. Yaş Akademisi tarafından düzenlenen konferansa Bodrumluların ilgisi yoğun odu, salon tamamen doldu. Schmit, insanların tarıma başlamadığı, metalin bulunmadığı dönemde yerleşik alan olan Göbeklitepe ile ilgili şunları söyledi:

"Göbeklitepe'yi ilk olarak 1963 yılında ABD'li arkeolog yüzey araştırmaları sırasında keşfetti. Ayrıca 1985 yılında bulunan heykeller Göbeklitepe'yi tasvir ediyordu, ancak o zamanda kazı fırsatı kaçırıldı. Klaus ise 1994 yılında yüzeyde bulunan çakmak taşları ve yüzey buluntularından Göbeklitepe'ye tespit ederek çalışmalara başladı. İlk bulunan dört yapıda özellikle doğalcı bir tarzda yapılan dikilitaşlar dikkat çekti. Ayrıca o zamanlarda dahi bazı kuşlarla birlikte hala yörenin özeliklerini taşıyan ve yansıtan kelaynak gibi kuşların figürlerini de bu dikilitaşların üzerinde tespit ettik. Ayrıca totemler de bu kazılarda insan başları ile birlikte gün ışığına çıktı. Günümüzden 14 bin yıl öncesine kadar uzanan bu medeniyet, sadece Anadolu tarihini değil, dünya tarihini de değiştirdi ve Anadolu arkeolojisine yepyeni boyutlar kattı. Göbeklitepe'de dairesel formdaki tapınakların en önemlisi 'D' Tapınağı. Bu tapınaklarda genellikle T biçimli dikili taşlar ve üzerlerinde muhteşem bir şekilde kabartma olarak işlenmiş hayvan sembolleri betimlenmiş. Ayrıca bulunan heykeller de buradaki medeniyetin görkemini göz önüne sermekte."

Göbeklitepe'de yaşayan insanların hem taştan hemde ahşaptan araç gereçleri bulunduğunu belirten Schmit, burasıyla ilgili birçok yayının binlerce insanın akın etmesine neden olduğunu söyledi.

'ŞİDDETİN İZLERİNE RASTLAMADIK'

Yaklaşık 55 dakika süren konferansın ardından izleyenlerin sorularını yanıtlayan Schmit, Göbeklitepe ile son iki yılda bilgi kirliliği oluştuğunu belirterek, "Örneğin dinin doğduğu yer olarak lanse edilmeye çalışıldı, ama arkeolojik buluntuların hiçbiri bu konuyu desteklemedi. Ayrıca dolgu topraklarında yaptığımız kazılarda hayvan kemiklerinin yanı sıra, insan kemiklerine de rastladık. Ancak ne sunakları bozduk, ne de duvarların altındaki eserleri çıkarmadık. 2009 yılından itibaren ekibimize katılan antropologlar insan kemiklerinin üzerinde yaptığı  araştırmalarda insan kemikleri üzerinde kesik izlerine rastladı. Ama bu kemik izlerinin insanlara işkence yapıldığı veya kasıtlı öldürüldüğü anlamına gelip gelmediği ile ilgili net bir bulgu yok. Göbeklitepe kazılarında bizler büyük bir şiddetin izlerine rastlamadık" diye konuştu.

Konferans sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çiğdem Köksal Schmit, Göbeklitepe'nin dünyanın tarihini yeniden yazacağı ile ilgili cümlelerin çok iddialı olduğunu söyledi.