DÜNYANIN en eski anıtsal tapınağı olarak kabul edilen, yaklaşık 12 bin yıllık geçmişe sahip Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin, tarihi dokusu, arkeolojik değeri ve özgünlüğünü koruması dolayısıyla UNESCO'nun geçici listesinden asıl listesine alınması için yürütülen çalışmalarda, tarihi dokuya zarar verildiği, iş makinelerinin çalışıp alana beton döküldüğü iddialarını eleştiren Göbeklitepe Dernek Başkanı Yusuf Sabri Dişli, "Burada yürütülen çalışmaları bizler de yakından takip ediyoruz. Eğer gerçekten tarihi alana bir beton dökülmüş olsaydı bizler de kıyameti koparırdık" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise tarihi yapılara zarar verilmesinin kesinlikle söz konusu olmadığı belirtildi.

Kent merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıktaki Örencik Mahallesi yakınlarında, Neolitik Çağ’a ait Göbeklitepe’de, 1995 yılında Şanlıurfa Müzesi ve Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü iş birliğinde kazı çalışmalarına başlandı. Kazı çalışmalarında şimdiye kadar Neolitik Çağ’a ait yabani hayvan figürlü 'T' biçimli dikili taşlar, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ile çeşitli eserler bulundu. 12 bin yıllık geçmişi ile dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe, üzerine çatı ve canlandırma merkezi yapılması için 18 ay önce ziyarete kapatıldı. Çatı örtüsü ve canlandırma merkezi yapımı nedeniyle kapalı olan Göbeklitepe, geçen günlerde çelik çatı kaplamasının tamamlanmasının ardından kısmen ziyarete açıldı. Halen restorasyon çalışmalarının yürütüldüğü alanda yaklaşık 20 yıl Göbeklitepe'nin kazı çalışmalarını yürüten ve 2014'te geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Klaus Schmidt’in çalışma arkadaşı ve eşi Çiğdem Köksal Schmidt, arkeolojik alana beton dökülen, kalıntıların ise iş makineleriyle ezildiği görüntüleri, sosyal medya üzerinden paylaştı. Schmidt, Göbeklitepe'nin 'F yapısı' (Kaya tapınağı) denilen bölgenin hemen yanına beton döküldüğünü, Neolitik Çağ'a ait mimari kalıntılara 3 metre uzaklıkta bulunan alanın iş makineleriyle ezildiğini ileri sürdü.

'TARİHİ DOKUYA UYGUN YOL'

Sosyal medyada büyük tepki çeken görüntüler üzerine bir açıklamada bulunan Göbeklitepe Dernek Başkanı Yusuf Sabiri Dişli, söz konusu tarihi alana herhangi bir zarar verilmeden çalışmaların yürütüldüğünü ifade ederek şunları kaydetti:

"Göbeklitepe'nin daha önceden çatısı yoktu. Bu alanın korunması için AB destekli 'Tarih Yeniden Canlanıyor' projesi kapsamında alınan hibeyle buranın çelik çatı kaplaması yapıldı. Bu kazı alanında Alman Arkeolog Klaus Schmidt’in büyük emekleri bulunmaktadır. Ancak son günlerde, buranın UNESCO'nun asıl listesine girmesine kısa bir zaman kala sosyal medya üzerinden buranın betonlaştığına dair abartılı paylaşımlar yapılması endişe verici bir durumdur. Burada yürütülen çalışmalarda, kazı alanındaki tapınak ile söz konusu yol arasında 300 metrelik bir yol güzergâhı bulunmaktadır. Yolun başlangıcında ise 900 metre birinci kapıya kadar mesafe bulunmaktadır. Bu iki yolun bulunduğu alan 2 derecede bir sit alanıdır. Buradaki tarihi yapılara asla zararı olmayan bir çalışma yürütülmektedir. Bizler de bu ülkenin, bu şehrin insanlarıyız. Burada yürütülen çalışmaları bizler de yakından takip ediyoruz. Eğer gerçekten tarihi alana bir beton dökülmüş olsaydı bizler de kıyameti koparırdık. Öyle bir şey yok. Burada tarihi dokuya uygun bir yol yapılmaktadır. Onun altına keçe tarzında jeotermal cinsinde bir kumaş serilip herhangi bir kazı yapılmamaktadır. Yürüyüş mesafesi ile tapınak arasındaki (F) yapısı denilen yerde ise insanların rahat yürümeleri için tapınak taşlarına uygun kesme taşlarından yol yapılmaktadır. Kazılan herhangi bir yer yoktur, sosyal medyadaki bu iddiaların hepsi asılsızdır."

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Kültür ve Turizm Bakanlığı da açıklama yaparak Göbeklitepe'de yürütülen tüm çalışmaların bakanlık gözetimi altında gerçekleştirildiğini belirtti. Açıklamada, "Sosyal medya paylaşımlarında ve bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerde iddia edildiği gibi, alandaki tarihi yapılara zarar verilmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. İddialar mesnetsiz ve bilimsellikten uzaktır" denildi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bir süredir özellikle sosyal medyada yer alan 'Göbeklitepe Ören Yeri Yol Islahı ve Yaya Yolu Güzergâhı Revizyonu' ile ilgili asılsız, maksatlı paylaşım ve haberlere ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesi gereği doğduğu ifade edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Göbeklitepe'de gerçekleştirilen tüm çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı gözetimi altında yapılmaktadır. Sosyal medya paylaşımlarında ve bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerde iddia edildiği gibi, alandaki tarihi yapılara zarar verilmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. İddialar mesnetsiz ve bilimsellikten uzaktır. Bakanlığımız, en kısa sürede uzmanlar ve gazetecilerden oluşan bir heyetle Göbeklitepe'deki çalışmaları yerinde inceleyerek, söz konusu iddiaların asılsız olduğunu kamuoyunun bilgisine sunacaktır."