MERSİN'de, Vaillant'ın Doğa Derneği işbirliğiyle hayata geçirilecek projeyle küçük akbabaların yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek.
Vaillant ve Doğa Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen Küçük Akbaba Projesi'nin Beypazarı'nda başarıyla sonuçlanan ilk etabının ardından ikinci etabı türün en önemli göç yolu üzerinde bulunan Mersin'de başlıyor. Küçük akbabaların göç yollarından olan Balkan, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin ortaklığında yürütülen uluslararası projenin Mersin ayağındaki çalışmalar için Gülnar Önemli Doğa Alanı, Göksu Vadisi ve Kadıncık Vadisi'ne yoğunlaşılıyor. Bu alanlarda küçük akbabaların yaşamlarına etki eden olumsuzluklar belirlenip, risk haritası çizilecek ve bu olumsuzlukları önlemek için çalışmalar yapılacak.
Doğa Derneği ile 2012 yılından bu yana çevre ve doğal hayatı korumaya yönelik çalışmalar yapan Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, hayata geçirdikleri projelerle umut verici sonuçlar aldıklarını belirterek, "Vaillant olarak çevreci ve yenilenebilir enerjilere yönelik geniş ürün yelpazemiz ile doğa dostu bir kuruluş olma özelliğine sahibiz, çevreye ve yaşadığımız dünyamıza katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2015 yılından bu yana yürüttüğümüz Küçük Akbaba projesi ikinci etabında uluslararası bir platforma taşındı. Beypazarı'nda yürütülen çalışmaların ve alınan olumlu sonuçların projenin uluslararası boyut kazanmasında büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz. Projenin ikinci etabında da doğal hayatı korumaya ve türün neslini devam ettirebilmesi adına başarılı sonuçlar alacağımıza olan inancımız tam" dedi.
Dünya üzerinde nesli tehlike altında olan küçük akbaba kuşlarının, korunması için acil önlem alınması gereken canlılar listesinde üst sıralarda yer aldığını belirten Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç ise, "Küçük akbabaların Avrupa'daki nüfusu son 50 yılda yüzde 80 oranında azaldı. Küçük akbabalar rahatsız edilmeden yuvalayabilecekleri kayalıkları ve hâlâ geleneksel hayvancılığın sürdürüldüğü coğrafyaları yaşam alanı olarak seçiyor. Barındırdığı küçük akbabalar ile türün Avrupa'daki en büyük popülasyonlarından birine sahip olan Türkiye'de hayata geçirilen ilk proje olan çalışma, hem ulusal, hem de uluslararası önem taşıyor. Proje kapsamında yapacağımız çalışmalar ile akbabaları tehdit eden zehirlenme ve yasadışı avcılık gibi olumsuz koşulları araştırıyor, araştırmalarımızın sonuçlarını ilgili kurumlarla paylaşarak tehditlerin önüne geçilmesini hedefliyoruz. Mersin'de devam ettirdiğimiz çalışmalarda ayrıca bölgedeki farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler de düzenleneceğiz" diye konuştu.
Bulgaristan, Yunanistan, Ürdün, Nijer, Kenya gibi ülkelerin de dahil olduğu projenin en önemli ayaklarından biri de çoban ağı. Bölgede yaşayan çobanlarla kurulan iletişim ağı sayesinde küçük akbabaların durumu kolayca takip ediliyor, tehditler belirlenip hızla müdahale ediliyor.
2015 - 2017 yılları arasında Vaillant tarafından desteklenen Beypazarı küçük akbaba araştırma ve koruma çalışması Kraliyet Kuşları Koruma Derneği (RSPB), Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği (BSPB) gibi kuruluşlarla da işbirliği ve yurt dışından uzmanlarla bilgi alışverişi içinde yürütüldü. Proje sayesinde Beypazarı'ndaki 96 yuvada yaşamlarını devam ettiren 120 çift küçük akbaba, Balkanlardaki en büyük nüfusu da oluşturuyor.
Beypazarı'ndaki gelecek nesillere küçük akbabaları anlatmak için bölgede yaşayan akbabaların kuklaları yapıldı. Ayrıca okullarda oynatmak üzere 'Küçük Akbabanın Göç Macerası' adlı bir oyun tasarımı hazırlandı, baskısı alınıp oynatıldı. Eğitimler, bahar ayları boyunca iki okulda gerçekleştirildi.
Küçük akbabaların korunması amacıyla başlatılan çalışmalarda, yöre ekonomisine de katkı sağlayıcı sonuçlar elde edildi. Geleneksel hayvancılığın sürdürülmesi için, tiftik keçilerinden elde edilen tiftiğin değerinin artırılması çalışmaları olumlu sonuçlandı. Beypazarı Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle yöre kadınlarının elde eğerek ürettikleri tiftik ipinden yapılan cüzdan, bilgisayar, heybe gibi ürünlerin bölgede satışına başlandı. Böylece küçük akbabaların yaşam alanlarının genişletilmesinin yanı sıra yöre ekonomisine de katkıda bulunuldu.

FOTOĞRAFLI