Macar ELTE (Eötvös Loránd Tudományegyetem Egyetem) Üniversitesi Türkoloji Bölüm Başkanı ve Şarkiyat Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Dávid Géza, Budin Beylerbeyi Yahya Paşazade Gazi Mehmet Paşa tarafından 1545 yılında fethedilen ve 15 Eylül 1686 yılında Almanlar'ın işgaline kadar Budin Eyaleti'nin Sancağı olan Şimontorna Sancağı üzerine bir araştırma yaptı.
35 yıldır Osmanlı Arşiv'inde araştırma yapan Prof. Dr. Dávid Géza, Budapeşte'nin 120 km güneyinde yer alan Simontorna, Tamasi, Endrek ve Ozora şehirlerinden oluşan Şimontorna Sancağı üzerine yaptığı çalışmayı "16. yüzyılda Simontornya Sancağı, Osmanlı Macaristan'ında toplum, ekonomi ve yönetim" başlıklı kitapta bir araya getirdi.
Prof. Dr. Dávid Géza, Türk Macar İşadamları Derneği (TÜMİŞAD) evsahipliğinde Ramada Plaza Budapest Hotel'de düzenlenen bir konferansla Osmanlı döneminde Macaristan’daki ekonomik, siyasi ve sosyal hayatı anlattı. Osmanlı döneminde Macaristan'da halkın rahat yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Dávid Géza, yaptığı araştırmalar sonucunda Osmanlı döneminde Macarların hayatlarından memnun oldukları için başka yerlere göç etmediğini, “Bir köyde 374 kişiden sadece 5 kişinin 15 yıl içerisinde başka krallıklara göç ettiğini görüyoruz, onlar da evlilik vesilesiyle olmuştur.” tespitiyle dile getirdi.
Babasının yaşadığı dönemin Marksist bir dönem olduğunu, o günlerde Osmanlı döneminin çok karanlık ve kötü anlatıldığını aktaran Prof. Geza, sözlerini şöyle sürdürdü: “Osmanlı Macaristan’ında toplum, ekonomi ve yönetim 16. Yüzyılda Simontornya Sancağı’ isimli kitabı yazmama, Osmanlıdaki metodolojiyi anlamak istemem sebep oldu. Macaristan'da önceden tahrifata uğramış, yıkılmış, dökülmüş kilise ve kaleleri gördüğünüzde kapısında şu yazıya rastlardınız 'Osmanlı döneminde tahrif edildi!' Bugün bu yanlışların yavaş yavaş farkına varıyoruz. Osmanlı dönemi Macaristan'ında halk nispeten rahat yaşadı. Yoksa başka yerlere göç edebilirlerdi. Bir köyde 374 kişiden sadece 5 kişinin 15 yıl içerisinde başka krallıklara göç ettiğini görüyoruz, onlar da evlilik vesilesiyle olmuştur. Vergi konusu ise; türlerinde artma var. Ancak oran olarak 45 yıl içerisinde sadece yüzde 5 artış olmuş. Bu vergi toplama yöntemini üç boyuttan inceledim. Her neticenin çok doğru vergi toplama yöntemi olduğunu tespit ettim. Bu nüfusun çok varlıklı ve rahat olduğunu da gösteriyor. Hububat konusunda da çok iyi idi. Özellikle de vergilerin yüzde 60'ı şarap (şıra) konularında tahsil ediliyordu. Temeşvar bölgesinde ilk defa Osmanlı döneminde ayrıntılı kayıtlara rastlıyoruz. Öncesinde böyle bir kayıt tutma yok. Bu bölgelerdeki Beylerbeyi ortalama 1.5 yıl görevde kalmışlar. Sonrasında etraftaki bölgelerde görevlendirilmişler.''
Konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Macar İşadamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı ve DEİK-DTİK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Osman Şahbaz, Macaristan ile Türkiye'nin tarihe dayanan geçmişi, dostluğu ve ortak tarihimizin bulunduğunu, bunu da ekonomi, ticaret ve günümüzün sanat, spor ve kültürleri ile daha yukarılara taşımak hepimizin en büyük görevidir. Macaristan’ın birçok yatırım konusunda teşvik ve avantajlar sunduğunu yaşayarak gözlemliyoruz. Bugünlerde global ekonomik kriz Macaristan'ı da bir şekilde etkilese de, uzun soluklu projeksiyonlar oluşturmalıyız. Son 20 yılda yatırımcıya birçok imkan sağlayan Macaristan gelecekte de bu avantajları sunmaya devam edecektir. Macaristan, Türkiye'nin Batı'ya açılan son kapısıdır. Üniversitelerde Türkoloji Bölümü Macaristan'da Türkiye'den önce 1870'li yıllarda açıldığını biliyor, takdirle karşılıyoruz. Macaristan'da günümüzde de Üniversite eğitiminin yüksek seviyelerde olduğuna şahitlik ediyoruz. Macar Bilim adamları ve yazarlar 1905 -2002 yılları arasında 14 Nobel Ödülü almıştır. Bu da münevver, aydın bir Macar toplumunun varlığının bir nişanı olduğunu göstermektedir." dedi.
Konferans sonrası konuklar Prof. Geza’ya soru sorma fırsatı da buldu. Türk işadamı Dr. Kamil Nas’ın yönelttiği; Tarih kitaplarına günümüz yansıması nasıl? sorusuna Prof. Geza, “Bu konu yavaş yavaş düzelecek. Doğruları okudukça Macarlar da doğruyu bulacak.” şeklinde cevapladı. Seminer sonunda Prof. Dr. David Geza, kitabını imzalayarak TÜMİŞAD Başkanı Osman Şahbaz'a hediye etti.
Konferans sonunda Prof. Dr. Dávid Géza'ya T.C. Büyükelçiliği 2. Sekreteri Anıl Kayalar bir plaket takdim etti. Türk Macar ilişkilerindeki Akademik ve Kültürel katkılarından dolayı öğretim üyesi Edit Tasnádi'ye ise plaketini T.C. Büyükelçilik Ticaret Müşaviri Evrim Demirci Soranlar takdim etti.
TÜMİŞAD'ın geçmiş dönemde yönetim kurulunda bulunan işadamları Tahsin Er'e T.C. Büyükelçilik Ticaret Müşaviri Fatma Seda Sevgi, Bahaettin Sancar'a da plaketini THY Macaristan Müdürü Levend Arısoy ve TÜMİŞAD Başkan Yardımcısı Emin Altaç takdim etti.
Seminere TÜMİŞAD yönetimi, üyeler, Macaristan İslam Kültür Derneği Başkanı Fadıl Başar, Macar ve Türk işadamları, eğitimciler ile öğrenciler katıldı.