Altınbaş Üniversitesi modada cinsiyet devriminin konu alındığı panel ve sergiye ev sahipliği yaptı. Panelde konuşan ünlü moda tasarımcısı Siren Ertan erkek ve kadınların benzer kıyafetleri giyebileceğini belirterek, "Her kadının dolabında bir smokini olmalı" dedi. Öğrencileri sektörün önemli isimleriyle buluşturmaya devam eden Altınbaş Üniversitesi bu kez modada cinsiyet devrimini ele aldı. Moderatörlüğünü Altınbaş Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Fatoş Altınbaş Sarıgül’ün yaptığı “Modada Cinsiyet Devrimi” adlı panel,moda tasarımcısı Siren Ertan ile GQ Türkiye moda direktörü Kaner Kıvanç'ı öğrencilerle bir araya getirdi. Panelde ayrıca Dr. Öğretim Üyesi Nihan Akdemir de modada cinsiyet devrimine dair hazırladığı çalışmayı öğrencilerle paylaştı. Panelin ardından Moda ve Tekstil Tasarımı öğrencilerinin hazırladıkları “Modada Cinsiyet Devrimi Sergisi”nin açılışı yapıldı. "HAYATIM BOYUNCA HEP SMOKİNİM OLDU" Moda Tasarımcısı Siren Ertan, "Erkek giyimindeki pantolon ceket gibi unsurların kadına çok yakıştığını düşünüyorum. Hayatım boyunca hep smokinim oldu. Yıllar boyunca kendi atölyemde kadınlar için smokin üretirken sadece sınırlı sayıda kadının bunlara sahip olduğunu gördüm. Ama bence her kadının dolabında bir smokin olmalı. Bu nedenle de Damat Tween ile bir işbirliği yaparak geniş bir koleksiyon hazırladık" dedi. "AMACIM HER ZAMAN İNSANLARI DAHA GÜZEL GÖSTERMEK" Öğrencilerle bir arada olmayı ve onlara tecrübelerini aktarmayı çok sevdiğini belirten Ertan, "Kadına ya da erkeğe kime ne tasarlarsam tasarlayayım amacım hep insanı daha güzel göstermekti. Böyle bakınca erkeği erkek gibi kadını kadın gibi görmeyi seviyorum. Ama daha büyük resme bakmak istediğimde neden böyle olduğuna dair sorular soruyorum. Bu sorularla kendimi daha çok geliştiriyorum. Bizler erkeğin giyiminden kadının tarzına bir şeyler katmaktan hoşlanıyoruz ama erkeğin daha kadınsal seçimler, detaylar yapmasını garipsiyoruz" diye konuştu. "21'İNCİ YÜZYILDA GİYİM ŞEKİLLERİ BİRAZ KİMLİKSİZLEŞMEYE BAŞLADI" Pek çok markanın hazırladığı koleksiyonlarda kadın ve erkeklerin aynı parçaları kullanması ve düzenlenen defilelerin moda dünyasında çok tartışılıp, ses getirdiğini dile getiren Dr. Öğretim Üyesi Fatoş Altınbaş Sarıgül, "Dolayısıyla modada cinsiyet devrimi aslında tüm toplumu ve toplumsal konuları kapsıyor. Özellikle 20'nci yüzyıldan itibaren giyim şekilleri üzerinden kadın ve erkek olma olgularının pekiştirilmesi ve bunun ardından eşitsizlikler ve eşit hak, özgürlüklere sahip olamama gibi olguların da olması topumda söz konusuydu. Giyim de bu kimlikleri pekiştirmek için bir araç olarak kullanılıyordu. Ancak 21'inci yüzyıla geldiğimizde giyim şekilleri biraz kimliksizleşmeye başladı. Kadın ve erkekler aynı şekilde giyinebilir şeklindeki görüş hakim olmaya başladı. Öğrencilerimiz de bu konuda çok güzel bir sergi hazırladılar. Kadın ve erkeklerin aynı şekilde giyinebilecekleri simgeleyen görseller tasarladılar" diye konuştu. "90'LAR MODASI KADIN VE ERKEK GİYİM TARZINI ORTAK NOKTADA BULUŞTURUYOR" Androjen kültürün en popüler olduğu zamanın 2010 yılı olduğunu söyleyen GQ Türkiye Moda Direktörü Kaner Kıvanç, "Bu kültürün şu anda popülerleşmesinin sebebi ise 90'lar sokak giyiminin son birkaç yılda daha popüler hale gelmesi. Bu kültürde kalıplar biraz daha genişliyor bu sebeple kadın ve erkek dolabı biraz daha birbirine yaklaşıyor. Jeanler, sweatshirtler, oversized montlar ortak noktada buluşuyor" dedi. "ERKEK MODASI SON 5 YILDA HIZLI BİR GELİŞME GÖSTERDİ" Türkiye'de erkek modasının son 5 yıldır hızla geliştiğini söyleyen Kıvanç, "Kadın tasarımı yapan tasarımcılar zaten iyi bir noktaya geldi. Erkek modası çok geride kalıyordu ama erkek koleksiyonları yapan tasarımcıların sayıları giderek artıyor. Bu sebeple mutluyum ve sektörün daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum" dedi.