Bu iddiayı ortaya atan Sabah gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar...

"Türkiye'nin Güneydoğu'sunda ağır petrol yatakları fazlasıyla mevcut" diyen Yaşar, bölgeye ilişkin siyasi kavgaların temelinde de bu petrol savaşlarının yattığını ileri sürdü.

Yaşar, bu iddiasının temelinde yatan bilgileri ise köşesinden şöyle aktardı:

"Önceki gün The Wall Street Journal'da yayınlanan bir haberde, ağır petrol'ün hangi coğrafyada yoğunlaştığını gösteren bir harita yayınlandı. Bu haritaya göre, Türkiye ve Ortadoğu'da toplam 971 milyar varil ağır petrol bulunuyor. Dünyadaki ağır petrol rezervi ise 3 trilyon varil olarak tahmin ediliyor.

Gelelim ağır petrolün Türkiye'deki önemine... Türkiye'nin Güneydoğu'sunda ağır petrol yatakları fazla miktarda mevcut. Üstelik dünyanın diğer bölgelerine göre, Türkiye 'de bu ağır petrolü çıkarmak göreli olarak kârlı. Çünkü Fırat ve Dicle nehirleri havzasında bol su var.

İşte bu nedenle Türkiye, şimdi ağır petrol yatakları bakımından dünyada çok cazip bir ülke haline geldi. Türkiye özellikle enerji ham maddesi ithaline bağlı cari açığını, önümüzdeki dönemde bu yolla çok rahat kapatabilir.

TUHAF SESLER YÜKSELİYOR


Gelelim bir başka soruya... Son dönemde Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmeler sakın bu ağır petrolün paylaşılmasına bağlı olmasın? Çünkü tuhaf sesler yükselmeye başladı.

İktidardaki AK Parti'ye karşı, içinde derin devletin de yer aldığı bir cephe oluşturulmaya çalışılıyor. Genel seçimlerin ardından eğer AK Parti tekrar güçlü bir şekilde iktidar olursa, kaotik bir ortamın yaratılacağı tehditleri savruluyor.

Anlayacağınız güçlü bir hükümet istenmiyor. Konuya bu açıdan bakınca,Türkiye'deki ağır petrolün paylaşılması oyunlarını, belki Lenin'in ileri sürdüğü gibi "siyaset, ekonominin özetlenmiş halidir" diyerek açıklayabiliriz.