Bir kaç gün önce izlediğim bir haberin paranın ne kadar etkili bir güç olduğunu bir kez daha anlamama sebep oldu.
Malumunuz nüfusun %25 i köylerde,%75i ise kentlerde yaşıyor.
Haberde 50 kişilik nüfusu olan köyde 12 tane muhtar adayı çıkmış.
Yanlış anlamadınız, seçmen değil nüfus elli seçmeni siz tahmin edin.
Kırk seçmen olsa, oylar dağılsa beş oy alan aday muhtar seçilmiş olacak.
Bunun nedeni ise torba yasayla birlikte çıkan muhtarların maaşlarının arttırılmış olması.
420 lira alan muhtar yeni artışla brüt 875,net 773 lira maaş alacak.
Türkiye de 34000 köy,19000 mahalle olmak üzere toplam 53000 muhtarlık bulunuyor.
Anadolu'nun kadim toprakları üzerinde, malumunuz her yerel seçimde muhtarlık için kavgalar olur ve çoğunlukla ölümle sonuçlanır.
Şimdi ise muhtar maaşı 773 lira olunca ve kırk seçmenli bir köyde 12 aday çıkıyorsa, bu seçimlerde kırsal bölgelerde hatta şehirlerin mahallelerinde muhtarlık için kanlı meydan savaşları olursa hiç şaşırmam. 
Bunu görmek için müneccim olmaya da gerek yok.
Bir evvelki seçimde, maaş 420 lira ölüm bir ise şimdi maaş 773 ölümlerin iki katı olacak demektir.
Köyde yaşayan bir aile için, 773 lira maaş çok iyi bir paradır.
Yerel seçimler yaklaşırken, aynı durum kentler için de geçerlidir
İşte bu yerel seçim, ülkenin hem kırsalında hem de kentlerinde çok çetin mücadelelere sahne olacak.
Ayrıca merhum Bülent Ecevit'in ''Köy-kent'' hayali de kurulmuş oldu.
Bu gün şehir dediğimiz yerlerde köykentler kurulmuş görünüyor.
Tunç Okan'ın yönetmenliğini yaptığı ''Otobüs'' filminde görüldüğü gibi, kenti hiç görmeden daha modern kentlere götürülen köylü işçilerin yürüyen merdivendeki halleri,alafranga tuvaletlerdeki bocalamaları ve saf eğitimsiz köylü işçilerin, modern kent içindeki çelişkilerini anlatılır.
 Ecevit'i dinlemedik, hayalci dedik ve önerdiği köy-kent modellerini tarımın ve köyün hemen yanında kurmak yerine, şehirlere kurduk.
 Karşımıza ise modern kentler yerine köy-kentler çıkıverdi.
İşte önümüzdeki yerel seçimde muhtarlar, meclis üyeleri ve belediye başkanlarını bu çarpık köykentlerin ağırlaşmış sorunları karşılayacaktır.
Özellikle kenti yönetecek kişilerin bilgili, birikimli ve modern kent olgusuna yüreğini açmış adayların çıkmasına vesile olmak gerekecektir.
Birde son bir öneri,muhtarlarla yaptığımız bir toplantıda bu öneri gelmişti. 
Muhtarlık seçimlerinde malum her muhtar, kendi seçim pusulasını basıyor ve kabinde bir sürü muhtarın seçmen pusulasıyla karşılaşıyoruz.
Bunu ortadan kaldırmak ve ayrıca kağıt israfını önlemek için, ilçe seçim kuruluna baş vuran ve aday olan bütün muhtarları tek bir seçmen pusulası üstüne resimleriyle birlikte basmak akıllıca bir çözüm olur önerisi olmuştu.
Mührü eline alan seçmen pusula aramak yerine, tek pusula üstünde seçtiği muhtarın remi altına seçmen mührünü vurarak seçimi yapmış olur.
Bunu mutlaka siyasal partiler gündemine almalı, bu seçimlerde uygulanması yönünde çalımalar yapması faydalı olacaktır.
Ne diyelim şimdiden muhtar adaylarına, haddini bilen belediye başkan ve belediye meclis üyesi adaylarına başarılar diliyorum. 
Yereli kazanan geneli kazanmış olur.