Ergün AYAZ/İZMİT(Kocaeli), () - MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık, bir gemiyi iki kaptanın batıracağını belirtip, "Hiçbir sistem çift başlılığı kabul etmez. Şu anda maalesef Türkiye'nin sistemi çift başlı sistemdir" dedi.
İzmit'te bir restoranda doktorların katıldığı toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, CHP'yi eleştirerek, "Şu anda hayır kampanyasını yürüten özellikle CHP, keşke sayın Kılıçdaroğlu da parlamenter sistemi güçlendirecek bir teklif hazırlasaydı da halkın önüne koysaydı. Hatta Meclise getirseydi, kıyaslama yapma imkanı olsaydı. Evet derseniz memleket batacak propagandası yerine, alternatifiniz var alternatif de şudur diyebilseydi. Ama maalesef, ana muhalefetin böyle bir derdi yok" dedi.
Bir gemiyi iki kaptanın batıracağını söyleyen Işık, "Mevcut sistemde ne var da değiştiriyoruz. Değerli arkadaşlar, 2007'den itibaren oluşan sistem, çift başlı sistem oldu. Bir araba düşünün, bizim arabanın direksiyonu solda, İngilizlerin sağda. Ama şu anda bizim hükümet sistemimizde hem sağda, hem solda direksiyon var, iki de şoför var. Bu araç nereye gider? Askerlerin güzel bir sözü var; bir gemiyi iki kaptan batırır. Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki; bir uçakta bile iki kaptan var. Sayın Kılıçdaroğlu, onun birincisi tam yetkili birinci, diğeri ikinci kaptan. Hiçbir sistem çift başlılığı kabul etmez. Şu anda maalesef Türkiye'nin sistemi çift başlı sistemdir" diye konuştu.
Bakan Işık hükümetin sandıkta direk seçileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Evet dersek ne kazanacağız? Evet dersek Türkiye uzun yıllardır sancısını çektiği temsilde adalet ve yönetimde istikrarı aynı anda kazanmış olacak. Temsilde adaleti kazanacak, çünkü yüzde 10 gibi baraja artık ihtiyaç kalmayacak. Neden, hükümeti siz sandıkta doğrudan seçmiş olacaksınız. Güven oylaması, gensoru, bütçenin reddedilmesi gibi hükümeti düşürecek sebepler ortadan kalkarsa, artık yüzde 10 barajına ihtiyaç kalır mı? Türkiye, özellikle 1980 öncesi istikrarsız hükümetlerin ödediği faturalar nedeniyle 1982 anayasasından sonra siyasi partiler kanununda yüzde 10 barajına girdi ve buna gerek kalmayacak. İkincisi, milletvekillerinin genel merkeze sadakatinden daha fazla milletvekillerinin kendi şehrine ve yasamaya yönelik sadakatini artıracak. Milletvekillerinin belirlenmesinde artık merkez yoklaması, artık bu kadar kesin olarak kullanılmayacak. Bu da demokrasinin tabana yayılmasında son derece işlem görecek. Ama bu Türkiye'de demokrasiyi kökleştirirken, diğer taraftan da özellikle istikrarı teminat altına alacak. Bir kişi ülkeyi yönetme yetkisi alacaksa, halktan doğrudan alacak. Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık birleşecek ve halk bunu sandıkta doğrudan belirleyecek."

FOTOĞRAFLI