BAŞBAKAN Binalı Yıldırım, savaşların ve betonlaşmanın şehirlerin düşmanı olduğunu belirterek, "Betonlaşma adeta zehirli bir sarmaşık gibi bir anda şehirlerin her yanını sarar ve bütün güzellikleri gölgeler ve adeta yok eder. Şehirlerimize sahip çıkacağız. Gelecek kuşaklar için sahip çıkacağız. Şehirlerimizi betonlaşmaya teslim etmeyeceğiz" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Kastamonu Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen '2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti' programının açılış törenine katıldı. Burada konuşan Başbakan Yıldırım, Kastamonu'nun önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptığını belirterek, "Kastamonu adına, Türkiye ve Türk dünyası adına bu büyük heyecanı birlikte yaşıyoruz. Kültür mirasımız Kastamonu, muhteşem bir törenle Türk dünyası kültür başkenti oluyor. Hayırlı uğurlu olsun. 1 yıl boyunca gururla taşıyacağımız, her türlü zengin etkinliklerle hakkını vereceğimiz bu payeyi bize kazandıran bütün dostlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye sevdalılarına teşekkür ediyorum" dedi.
'ŞEHİRLERİMİZİ BETONLAŞMAYA TESLİM ETMEYECEĞİZ'
Başbakan Yıldırım daha sonra şehir ve mimarinin hayati öneme sahip iki konu olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Şehir sadece bir yerleşim yeri değildir. Her şehrin bir de ruhu vardır. Medeniyetler tarihi bir yandan da şehirlerin tarihini ifade eder. Tarih yazmak isteyenler şehirleri gezerler, tarihe konu pek çok şeyi şehirler tarihçilere sunar. Büyük medeniyetler kendilerini özgün şehirleriyle dünyaya anlatır. İnsan şehir inşa ederken, şehir de insanı inşa eder. Birbirlerinin karakterlerini, kültürlerini şekillendirirler. Türk ve İslam dünyasının medeniyet merkezi olan önemli şehirleri vardır. İstanbul, Bursa, Konya, Kastamonu Şanlıurfa, Taşkent, Buhara, Semerkant, Kazan, Bağdat, Şam, Kahire, Kudüs, Medine gibi sembol şehirlerimize uğradığınızda sizlere derin bir medeniyet anlatısı yapılır. Camiler, medreseler, bedestenler, hanlar, şadırvanlar, sokaklar ve evler birer tarih öğretmeni olur sizlere geçmişinizi anlatırlar. Yalnızca aklınıza değil bu mekanlar aynı zamanda ruhumuza, kalbimize de seslenir. Şairlere ilham kaynağı olur şehirler. Kastamonu da Şeyh Şaban-i Veli hazretlerine zimmetlidir. Şehirler maneviyatlarını bu yüce şahsiyetlerden alır. Şehirlerin düşmanları da vardır. Bunlardan birisi savaşlardır. İşte Bağdat, Şam, Kudüs maalesef savaşların yıkıcı yüzünü gösteren şehirlerdir. Taşıdıkları değerleri, hatıraları, tarihi, kültürü maalesef içlerinden sökülüp alındı. Şehirlerin bir başka düşmanı da betonlaşmadır. Adeta zehirli bir sarmaşık gibi bir anda şehirlerin her yanını sarar ve bütün güzellikleri gölgeler adeta yok eder. Şehirlerimize sahip çıkacağız. Gelecek kuşaklar için sahip çıkacağız. Şehirlerimizi betonlaşmaya teslim etmeyeceğiz."
'NEVRUZ YENİ BİR UYANIŞI İFADE EDER'
Kastamonu'nun kimliğini, dokusunu ve karakterini yaşatmaya devam edeceklerini belirten Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Mimarisi, tarihi eserleri, dokumacılığı, yemek kültürüyle Kastamonu'yu her daim yaşatıyoruz, yaşatacağız. Bugün aynı zamanda Anadolu kültürüne, şiirleri ve kültürüyle büyük katkılar vermiş halk ozanımız Aşık Veysel'in ölüm yıldönümü. Kendisini de bu vesile ile rahmetle anıyorum. O yürek kokulu türküleriyle bizleri sevgiyi, kardeşliği, dayanışmayı ve vatan sevgisini anlattı. Çalışmanın, üretmenin, helal lokmanın hep kıymetini anlattı. Anadolu'yu Anadolu yapan gönül erlerinin cümlesini rahmetle anıyorum. 21 Mart sadece Kastamonu'nun Türk dünyası kültür başşehri ilan edildiği gün değil 21 Mart'ın birçok özelliği var. Bugün Nevruz, baharın gelişini temsil eden Nevruz'da binlerce sanatsever ve misafirimizle birlikte Kastamonu'dayız. Sizlerin de bildiği gibi 21 Mart Orta Asya'dan Avrupa'ya kadar uzanan kültür coğrafyamız için çok önemli bir gün. Sadece bu coğrafyada değil neredeyse Kuzey Yarım Küre'nin tamamında bu bayram kutlanır. Doğu Türkistan'dan Orta Asya'ya, Moğolistan'dan Amerika kıtasına kadar Nevruz yeni bir uyanışı ifade eder. Bizler için Nevruz sadece bir mevsim değişimi değil bu topraklarda binlerce yıldır dirilişi, bereketi, birliği, beraberliği, kardeşliği temsil eder. Toprağın dirilişi simgeleyen nevruz aynı zamanda bir bayramdır. Zira bizler toprağı ana gibi sahiplenen ona 'Toprak Ana' diye hitap eden topraktan yaratıldığımıza inanan bu yüzden toprağın dirilişini doğanın dirilişi olarak görürüz. Bu vesile ile Nevruz'un bütün insanlığa barış, huzur ve bereket getirmesini de Cenab-ı Mevlam'dan niyaz ediyorum. Tabiatın bütün farklılıklarıyla bir bütün oluşu gibi bizlerin de bütün farklılıklarımızla bir ve beraber olmamızı diliyorum. Bu güzel bayramı en kalbi duygularımla tebrik ediyorum."
'ECDADIN MİRASINA SAHİP ÇIKIYORUZ'
Ardından Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) eliyle coğrafya ötesindeki tarihi eserleri ihya ettiklerini ifade eden Başbakan Yıldırım, "Bizim çalışmalarımız kültür başşehri etkinlikleriyle sınırlı değil. Türk dünyası için özellikle hükümetlerimiz döneminde birçok hizmeti ifa ettik. TİKA eliyle coğrafyamız ve ötesindeki tarihi eserleri ihya ediyoruz. Örneğin Moğolistan'da Türk tarihi için çok önemli olan Bilge Tonyukuk anıtlarını koruma altına aldık. Ahmet Yesevi, Sultan Sencer gibi önemli şahsiyetlerin türbelerini ihya ettik gelecek kuşaklara aktarılmasını sağladık. Orhun ve Bilge Kağan Müzesini kurduk hizmete açtık. TRT Avaz bugün de bu etkinliği de Türk coğrafyasına canlı olarak veriyor. Türk dünyasının sesi olmaya devam ediyor. Türkiye olarak sınırlarımızın ötesine hizmette sınır tanımıyoruz. Ecdadın mirasına sahip çıkıyoruz. Dost ve kardeş ülkelerin değerlerini değerlerimiz bilerek korumaya devam ediyoruz." dedi.
'KASTAMONU'DA HUZUR BULURUZ'
Kastamonu'nun Türk tarihinde çok önemli yeri olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Ama Kastamonu en büyük kahramanlığını İstiklal mücadelesinde vermiş bir şehirdir. İnebolu'dan Kastamonu üzerinden istiklal mücadelesi yapan kahramanlarımızın bütün mühimmatları bu güzergahtan taşınmıştır. Kastamonu deyince 'Şerife Bacı' akla gelir. Aslanlarımız Afrin'de yurt içinde yurt dışında alçak terör örgütlerine göğüslerini siper ederek milletimizi, ülkemizi her türlü terör belasından korumak için amansız mücadele veriyorlar. Bu vesile ile gerek 15 Temmuz'da, gerek istiklal mücadelemizde, gerekse Fırat Kalkanı'nda, Zeytin Dalı Harekatı'nda ülkenin bağımsızlığı için milletin huzur ve güvenliği için canını seve seve veren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Gazilerimize güzel ömürler diliyorum. İşte Kastamonu deyince istiklal mücadelesi şehitlerimizi, bu mübarek toprakları hatırlarız. Ne zaman Kastamonu'ya gelsek huzur buluruz. Bu vesile ile uzaktan yakından gelen bütün misafirlerimizin Kastamonu'da huzur bulacağına ve Kastamonu'nun güzel insanlarının güzel ev sahipliğiyle karşılayacağından hiç şüphemiz yoktur."
Konuşmaların ardından Başbakan Binali Yıldırım'a çeşitli hediyeler verildi. Programa Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, milletvekilleri ve 18 ülkenin büyükelçileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Program, Türk Dünyası Halk Dansları Topluluklarının gösterileri ile sona erdi.

FOTOĞRAFLI