Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Dolmabahçe Sarayı'nda MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ve beraberindeki heyeti kabul etti. MÜSİAD ile yaptığı görüşmede Anayasa değişikliğine değinen Cemil Çiçek, ''Anayasa değişikliği konusu, Türkiye'nin en acil, en önemli konusudur.'' dedi.
    TBMM Başkanı Cemil Çiçek, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ve yönetim kurulu üyelerini, Dolmabahçe'deki Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nda kabul etti. Görüşmede yeni Anayasanın gerekliliğini vurgulayan Çiçek, ''Anayasa değişikliği, Türkiye'nin en acil, en önemli konusudur.'' dedi.
    Anayasa'nın değişmesi ve meselenin önümüzdeki günlerde gündeme gelmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, yeni Anayasayı, meclisteki partilerin gerçekleştireceğini ancak bu sürecin içerisinde sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının yer alması gerektiğinin altını çizdi. “Önümüzdeki dönemde bu konu ümit ediyorum gündeme gelecektir. Çok da fazla gecikmeden gelmesi gerekiyor. Zaman aleyhimizde işler. Sizlerin de bu manada bu sürece aktif katkınızı bekliyoruz. Siyasi partilerimiz, mecliste bunlardan azami ölçüde istifa ederiz ve etmeliyiz.” diyen Meclis Başkanı Çiçek şöyle devam etti: “Anayasa değişikliği konusu, Türkiye'nin en acil, en önemli, en öncelikli meselesidir. Karşılaştığımız başka türlü problemler, hepimizi üzen, zaman zaman yüreğimizi yakan birçok konunun temelinde de bu Anayasa'daki çarpıklıklar, dengesizlikler, önceliklerdeki çağın gereklerine uymayan hususlar olmak üzere birçok husus yatmaktadır. Onun için bu Anayasa'nın bir an evvel değişmesi gerekiyor. Bu, hem siyasi partilerin taahhüdüdür hem de bu dönemin parlamenterleri olarak millete karşı olan borcumuzdur.''

    KİMSENİN GÖRÜŞÜNÜN KISITLANMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ
    Meclis TV’nin yayınlarının kısıtlamasına da değinen Çiçek, siyasi partilerin konuyla ilgili tepkilerinin görüşülerek halledileceğini belirtti. Çiçek konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: ''Türkiye açık bir toplum. Burada bile çok sayıda kamera, önümde çok sayıda mikrofon var. Türkiye'de hiç kimsenin görüşünün kısıtlanması söz konusu olamaz. Türkiye’de görüşülmedik mesele kamadı zaten. Birileri ne söylemek istedi de bu söylenmedi. Zaten Meclis, bu televizyon olmadan evvel de kimsenin sesini kısmadı.”