"GİRDİĞİMİZ BU YENİ YOL BİZİ YENİ ANAYASAYLA BİRLİKTE YENİ YÖNETİM SİSTEMİNİ TARTIŞMAYA ZORLUYOR" 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Adını doğru koymak lazım, cumhurbaşkanlığı makamı 10 Ağustos 2014 tarihinden beri artık doğrudan milletin makamıdır, cumhurbaşkanılığı da doğrudan milletin evidir. Cumhurbaşkanlığının Çankaya Köşkü'nden Beştepe Külliyesi'ne taşınmasının asıl sebebi işte budur. Bunu sıradan yapmadık, bilerek yaptık. Aynı siyasi gelenekten geldiğimiz bir hükümet işbaşında bulunduğu için, başbakanımız ve bakanlarımızla yakın mesai içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fakat bu uyumlu çalışma görüntüsü bugüne mahsus bir durumdur. Yarın farklı anlayışlarda bir cumhurbaşkanı ve hükümetin işbaşına gelmesi durumunda herhalde işler bu kadar kolay yürümeyecektir. Ülke ve millet olarak 10 Ağustos 2014 tarihi itibarıyla girdiğimiz bu yeni yol bizi yeni anayasayla birlikte yeni yönetim sistemini tartışmaya zorluyor. Çünkü mevcut halde cumhur, kendi başkanını seçiyor olmakla birlikte yine seçimle gelen bir hükümetin de bulunması ister istemez iki başlılık endişesini beraberinde getiriyor. Bu meseleyi günlük siyasi tartışmaların mesesi haline getirenler ülkeye kötülük ediyor. Çünkü darbe dönemlerinde hazırlanan anayasalarda bu makam milli iradenin üzerinde bir çeşit vesayet mekanizması olarak şekillendirilmiştir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saray'da yapılan 400-500 kişilik toplantıların yetmediğini ifade ederek, bundan sonraki toplantıların Millet Camisi'nin yanında inşaatı devam eden ve yakında açılışı yapılacak olan kongre ve kültür merkezinde 2 bin 200 kişilik gruplar halinde gerçekleştireceğini de dile getirdi.
Erdoğan, "Artık cumhurbaşkanı da makamı da milletle içiçedir, milletle beraberdir, millete aittir. Ama bu fiili bir durumdur. Anayasaya aykırı hiçbir eylemimiz söz konusu değildir. Ama bu durumun anayasada tarif edildiğini de söylemek mümkün değildir. Siyasetin ve siyasetçinin görevi ülkenin önünü tıkamak değil açmaktır. Bu milletin kavgalara dalıp ülkeyi unutan siyasetçileri nasıl tasfiye ettiği unutulmamalıdır. Muhalefetin ülkenin önüne taş koymaktan vazgeçmesi gerekiyor" dedi.

"BU VATANI ASLA BÖLDÜRTMEYİZ"
Terör ile mücadele vurgusu yapan Erdoğan, "Bu vatanı asla böldürtmeyiz. Öyle bilmem ne Güneydoğu'yu şöyle yapacağız, böyle yapacağız, geçin o işleri. Şu ana kadar 700 kadar şehit verdik ama 8 bine yakın teröristi de etkisiz hale getirdik. Teröristlere halk arasında 'pisi pisine gitti' deniyor" dedi.

"KOCAYI KARISINDAN, KARISINI KOCASINDAN AYIRDILAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Neymiş o paralel devlet. İnini gireceğiz demiştik ve girdik inlerine. Aileleri böldüler. Kocayı, karısından, karısını kocasından ayırdılar. Şimdi bak güvenlik güçlerimiz hepsini tek tek topluyor. Himmetmiş, şuymuş buymuş. Bizim tek devletimiz var o da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu millete ihanet eden bunun hesabını verecek. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet bunların. Bugün Türkiye dünyanın mazlumları için bir umut haline gelmiştir" diye konuştu.

"SURİYE'DE BU KATLİAMA ORTAK OLAN HERKES BUNUN HESABINI VERECEKTİR"
Erdoğan, "Çok az sayıdaki mülteci krizini bile yönetemediler. Gelin Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge ilan edelim. Uçuşa yasak bölge ilan edelim, bir taraftan da eğit donat yapalım dedik. Yaklaşmadılar. Suriye konusunda bize destek verselerdi bunların hiçbiri yaşanmazdı. Mazlumun ahı yerde kalmaz. Suriye'de bu katliama ortak olan herkes eninde sonunda bunun hesabını verecektir" ifadelerini kullandı.