Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, KKTC dönüşü basın mensuplarına yaptığı, terörle mücadelede polisin etkinliğinin arttırılması yönündeki açıklaması olumlu yankılar buldu. Uzmanlar bunun, Türkiye'nin terörle bir 30 yıl daha kaybetmemesi adına sevindirici olduğu görüşünde. Konuyu ilk olarak demeçleriyle gündeme getiren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, "Burada yapılması gerekenin ne olduğu belliyken biz sırf siyasi takıntılarımız yüzünden engellersek, bir 30 yılımızı daha kaybederiz." dedi.
Terörle mücadelenin profesyonellerin ve uzamanların yapacağı bir iş olduğunu söyleyen uluslararası strateji uzmanı Prof. Dr. Laçiner, bugüne kadar çok vahim hatalar yapıldığını belirtti. Bunların başında, yapılanması teröristle mücadeleye hiçbir şekilde uygun olmayan düzenli ordunun kullanılmasının geldiğini vurgulayan Rektör SLaçiner, "Bu durum Silahlı Kuvvetler'e, terör ve teröristle mücadeleye çok büyük zararlar vermiştir. Bu hataya ısrarla devam edilirse maliyet artar, saldırılar da birbirinin aynısı olur. Bu hatadan çok uzun süre önce dönülmesi gerekiyordu. Rahmetli Turgut Özal, bu yönde bazı adımlar atmıştı ancak çabaları sonuç vermeden olay başka yerlere çekildi. Ne yazik ki Türkiye'de her şey siyasi olarak değerlendiriliyor, işin teknik boyutunun dışına çıkılıyor. Bu mesele, bir rejim sorunu gibi sunulmaya başlıyor. Bugün de bizim terörle mücadelede ordu yerine, hareket kabiliyeti daha yüksek olan profesyonel ve uzman birimlerin kullanılması önerimiz, Silahlı Kuvvetler düşmanlığı gibi yansıtılıyor. Aslında tam tersi bir durum söz konusu. Askerleri seviyorsak polis, jandarma ve MİT gibi kurumlardan veya bunların dışında bir birim oluşturarak orduya dış destek sağlamamız lazım. Bu arada ordumuzun yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu da bir gerçek. Polisin de aynı şekilde burada birtakım görevler alacak olması, sevindirici bir zihniyet dönüşümü yaşandığını gösteriyor. Polis bu konuda tek başına yeterli olmayabilir, jandarmanın 'kır polisi' haline getirilmesi gerekiyor. Daha kesin çigilerle İçişleri Bakanlığı'na bağlanması gerekiyor." dedi.
Başbakan Erdoğan'ın söylemine, başta ana muhalefet partisi olmak üzere birtakım çevrelerin eleştirel bakmasının yersiz olduğunu söyleyen Sedat Laçiner, Türkiye'de her konunun ideolojik mülahazalarla değerlendirildiğini ifade etti: "Mesela bir yere eskisini yıkıp yeni bir bina yapılacağı zaman bile, İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nde olduğu gibi insanlar konuyu bambaşka yerlere çekiyor. Özellikle terör olaylarında bu daha fazla yapılıyor. Ordunun temel görevi dış savunmadır. Türkiye'nin dağlarında Kara veya Hava kuvvetlerinin çok fazla olması, ordunun dış reflekslerini kaybetmesi anlamında zarar verir. Polis ve MİT, başka ülkelerin kurumları değil. TSK da bir idolojinin temsilcisi değil. Hükümet, ideolojik algılanabileceği endişesiyle bu konuya bugüne kadar değinmemiş olabilir ama çocuklarımız, yıllarımızı, paramızı kaybediyoruz." şeklinde konuştu.