BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, 2 asker ile 1 sağlık memurunu kaçıran bölücü terör örgütü yerine onları kurtarmak için operasyona çıkan ve 13 şehit veren güvenlik güçlerini eleştirdi. Askeri 'hırs ve intikam duygusi ile hareket etmek'le suçlayan Sakık, “İntikamın körelttiği yürekler daha çok kan, daha çok gözyaşına sebep olur.” dedi. Sakık, bu yaklaşımın çözümsüzlük getireceğini savundu ve kaçırılan askerlerin ailelerine dönmesi için göreve hazır olduğunu söyledi.
    Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Diyarbakır’da PKK tarafından kaçırılan 2 asker ve 1 sağlık memurunun geri getirilmesi için kendilerine görev verilirse, yapmaya hazır olduklarını söyledi. Sakık; “Biz bu konuda her insanın yaşamıyla ilgili üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışırız. O iki askeri ve sağlık memurunun bir an önce ailelerine kavuşması için elimizden ne gelirse bunu derhal yaparız. Bu konuda bize bir görev verilirse yapmaya hazırız. Zaten her insanım diyen, yüreğinde bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışır. Bizim gücümüz neye yeterse buna katkı sunmaya hazırız.” diye konuştu.
    Demokratik özerklik ilanına da değinen Sırrı Sakık, bu kararın yeni olmadığını, 2005 yılında tartışmaya başladıklarını ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaştıklarını belirtti. Demokratik Özerklik Projesi’nin sadece Kürtlerin yaşadığı coğrafyayı ilgilendiren bir proje olmadığını kaydeden Sakık; “Bu proje bütün Türkiye’yi kapsayan, Türkiye’yi 25 bölgeye ayıran bir projeydi. Bu projenin dünyanın dört bir tarafında uygulandığını hepimiz biliyoruz. 76 ülkede buna benzer, bunun farklı versiyonları olan demokratik özerklik, federasyon gibi yöntemlerin uygulandığını biliyoruz. Bu uygulamalardan dolayı o ülkelerde bir bölünme, bir parçalanma olmadığını Sayın Başbakan hepimizden iyi biliyor. Ama Sayın Başbakan ne yazık ki ‘ülkede ameliyat yaptırtmam’ söylemiyle ülkeyi bölen, parçalayan bir yönetim biçimi olduğunu lanse ediyor.” dedi.

    ‘TÜRK HALKI İLE BİRLİKTE YAŞAMAK İSTİYORUZ’
    Bağımsız Kürdistan istemediklerini tam aksine birlikte yaşamak istediklerini vurgulayan Sakık sözlerini şöyle sürdürdü: “Bağımsız Kürdistan dediğiniz zaman bütün ortak hukuku ortadan kaldırıyorsunuz. Biz birlikte yaşamak istiyoruz. Kürdistan olarak coğrafi bir terim vardır, burası Kürt coğrafyasıdır, buranın adı Kürdistan’dır. Ama biz kaderimizi Türkiye halkıyla bütünleştirmiş, birlikte yaşamak istiyoruz. Biz ortak cumhuriyetten, anayasadan, hukuktan, bahsediyoruz. Eğer bağımsız Kürdistan’sa zaten bağımsız Kürdistan’ın kendisine özgü bir anayasası, düzeni, ayrı sınırları, ayrı bayrakları olur. Bizim taleplerimiz bu noktada değil. Biz Türkiye halkıyla bütünleşerek kendimizi yönetmek istiyoruz. Dünyada 76 ülkede buna benzer yönetimler var ama ülke bölünmüyor ve parçalanmıyor da. Ne yazık ki Kürt sorununun çözülmesini istemeyenler sürekli ‘Bağımsız Kürdistan’ şiarını kullanıyor. Biz açık ve net söylüyoruz, bizim kafamızda bir tek politikamız var. O da birlikte yaşamak, cumhuriyeti demokratikleştirmek, Kürtleri statü sahibi yapmak ve herkesin bu benim ülkemdir demeliyiz. Bunu İstanbul için de istiyoruz, Muş için de istiyoruz. Politikamız bu kadar açık ve nettir. Bunun üzerinden fırtınalar koparmak, haklı davamızı gölgelemeye kimsenin hakkı yoktur.”