TRABZON'da düzenlenen 8'inci Anatomi Kış Günleri’ programında, beden bağışına dikkat çekilerek, 2016 yılında 100 yaşındayken hayatını kaybeden ve bedenini tıp eğitiminde kadavra olarak kullanılmak üzere vefatından 16 yıl önce bağışlayan Muzaffer Uzunyoloğlu'nun ailesine şükran plaketi verildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı ile Türk Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği tarafından Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi'nde ‘8'inci Anatomi Kış Günleri’ düzenlendi. İnsan bedeninin ölüm sonrasında anatomi eğitiminde kullanılmak üzere bağışlanmasına dikkat çekilen programda kadavra bağışı ile ilgili bilgiler verildi. Trabzon'da 2016 yılında 100 yaşında hayatını kaybeden ve yaptığı beden bağışı ile 2018 yılına kadar kadavra olarak kullanılan Muzaffer Uzunyoloğlu’nun bedeninde yapılan çalışmalarla yüzlerce tıp öğrencisinin yetişmesine olanak sağlandığı anlatıldı. Etkinlikte, bedeni tıp eğitiminde kadavra olarak kullanılmak üzere bağışlanan Muzaffer Uzunyoloğlu'nun ailesine şükran plaketi takdim edildi. Düzenlenen programda Uzunyoloğlu'nun ailesinin yanı sıra beden bağışçısı olmaya karar veren İsmail Hakkı Çakmakoğlu’na teşekkür plaketi verildi.
‘DAHA İYİ HEKİMLER YETİŞMESİ İÇİN BEDEN BAĞIŞI ŞART’
KTÜ Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Uluutku, KTÜ Tıp Fakültesi'nde bugüne kadar sadece Muzaffer Uzunyoloğlu'nun beden bağışı yaptığını vurgulayarak, "Fakültemizde beden bağışı yapmış Muzaffer Uzunyoloğlu'nun ailesine bir şükran pkaletini verdik. Tıp fakültesinde eğitim gören öğrencilerin gerçek insan bedeni üzerine eğitim görüyor olmaları onların kazanabilecekleri en büyük deneyim. Organ ve beden bağışı gibi konularda toplumun daha duyarlı, daha özverili olması gereken bir dönem yaşıyoruz. Daha iyi hekimler yetişmesi için mutlaka beden bağışının olması gerekiyor. Bölge olarak biz bunda bir parça daha fakiriz. İstanbul, İzmit, Adana, İzmir, Mersin Antalya gibi bölgelerde biraz daha ileri boyutlarda. Daha bilinçli bir bağış var. Bizim kuruluşumuzdan beri 1 beden bağışımız var. 2 tane de şu anda yaşayan beden bağışçımız var. Kendilerine bize daha geç gelmelerini, daha uzun yaşamalarını temenni ediyoruz ama bu sayının artmasını umuyoruz” diye konuştu.
‘BAĞIŞ İLE İLGİLİ SÜREÇLER HENÜZ BİR ZEMİNE OTURMADI’
Türk Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği Başkanı Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esat Adıgüzel, “Beden bağışı dünya ile karşılaştırıldığı zaman Türkiye’de az yapılan bir olay. Yeni doktorların tıp insanlarının yetişmesi için gerekli olan şey gerçek insan bedeni. Bununla ilgili olarak hem Türkiye’deki bağış sayısını arttırmak hem de bağış yapacak insanları yüreklendirmek için derneğimiz adına çalışmalarda bulunuyoruz. Bağış ile ilgili süreçler henüz sağlık bakanlığı ve yükseköğrenim kurumlarında bir zemine oturmamış durumda. Bu nedenle insanlar nereye bağış yapacaklarını ve nelerle karşılaşacaklarını bilmiyor. Üniversiteler şu anlık birbirinden bağımsız olarak beden bağışlarını alıyor ve belli araştırmalar yapıldıktan sonra ailelerin isteğine göre sonradan defnediyorlar” dedi.
‘BAĞIŞLANMIŞ OLAN BEDEN VEFATININ ARDINDAN PEK ÇOK İNSANA SAĞLIK OLUYOR’
Türk Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği Başkan Yardımcısı Zeliha Kurtoğlu Olgunuz da, beden bağışı konusunda insanların bilgilenmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Beden bağışı kişinin vefatının ardından defnediliş sürecinin iki-üç günden 3-4 yıla kadar ertelenmesi ve bu süre içerisinde tıp fakültesinde muhafaza edilmesi ile sağlık birimlerinde eğitim almakta olan öğrencilere insan bedenini daha yakından tanımaları konusunda fırsat sağlanmasıdır. Tıp fakültesinde geçen süre sonunda da bir şükran töreni adını verdiğimiz bir organizasyonla beraber bedeni dini inancına uygun bir şekilde defnediyoruz. O kişiden edinilen bilgiler pek çok insana sağlık olarak geri dönüyor. Bir cerrah adayının cerrahi bir işlemle alakalı iyi bir bilgi ve deneyim edinebilmesi için prova yaptığı bir yer oluyor bu beden. Bağışlanmış olan beden, vefatının ardından pek çok insana sağlık olarak geri dönüyor” şeklinde konuştu.
BÖYLE BİR ŞEYİ DEDEM İSTEMİŞTİ
Tıp fakültesine bedeni bağışlanan Uzunyoloğlu'nun kızı Nurten Çakmak ise babasının bedenini bağışlamasından memnun olduklarını belirtti. Uzunyoloğlu'nun torunu Ayşegül Ertunga ise, beden bağışının insanların yaşam tercihleriyle ilgili bir durum olduğunu dile getirerek, "Tabi ki güzel bir şey. Dedem 2000 yılında bağışlamıştı. Şaşırmadık, biliyorduk zaten. Sağlığı yerindeyken yapmıştı. Herkesin tercih meselesi. Tıbba hizmet etmek için böyle şeylerin olması gerektiğine inanıyorum. Defin işlemleri dini boyutları göre yapıldı" dedi
‘YETİŞECEK OLAN İYİ HEKİMLER BEDENİMDE ÇALIŞABİLSİN’
Beden bağışı yapmaya karar veren İsmail Hakkı Çakmakoğlu ise arkadaşlarını da beden bağışı yapmaları konusunda bilgilendirdiğini anlatarak, “Bedenim toprakta çürüyeceğine tıp da gelişmelere sebep olsun istedim. İstedim ki, yetişecek olan iyi hekimler bedenimde çalışabilsin. Öldükten sonra da bir işe yarayabilmek istedim. Ben ilkokul mezunuyum. İnşaatlarda yağlı boyacıydım. Böyle bir bilince sahip olmaya ve bunu çevremdeki insanlara da aktarmaya çalışıyorum. Şimdi arkadaşlarımdan birkaç tanesi de beden bağışçısı olacaklarını söyledi” diye konuştu.

FOTOĞRAF