KAYSERİ, () - GÖZ Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Altan Göktaş, bahar mevsiminin, vücut sağlığının yanı sıra göz sağlığını da yakından etkilediğini belirterek, "Gözde sulanma, kızarıklık, kaşıntı, ışık ve güneşe karşı aşırı hassasiyet gibi belirtileri olan göz nezlesinin geç teşhis edildiği durumlarda göz kapaklarında düşme, kısılma, korneada yaralar ve kalıcı göz bozuklukları yaşanabiliyor" dedi.
Doç. Dr. Altan Göktaş, polen alerjilerinden, cilt sağlığına ve saç bakımına kadar birçok alanda farkındalık olmasına karşın toplumda göz sağlığına yeteri kadar önem verilmediğini kaydetti. Doç. Dr. Göktaş, "Bahar mevsiminde havada uçuşan polen ve tozlarla birlikte alerjik hastalıklar da artıyor. En sık görülen alerjiler arasında ise alerjik göz nezlesi geliyor. Gözde sulanma, kızarıklık, kaşıntı, ışık ve güneşe karşı aşırı hassasiyet gibi belirtileri olan göz nezlesinin geç teşhis edildiği durumlarda göz kapaklarında düşme, kısılma, korneada yaralar ve kalıcı göz bozuklukları yaşanabiliyor. Rüzgarda uçuşan polenler ve tozlar alerjik göz nezlesini ortaya çıkartıyor. Alerjik göz nezlesi gibi genellikle atopik bünyeli diye adlandırılan çocuklarda, çocukluk yaşlarında ortaya çıkıp yıllarca aynı mevsimlerde kendini gösteriyor. Ancak göz kaşımaları bazı kimselerde gözün önündeki saydam tabaka olan korneanın yapısında bozulmalara, hatta görme kaybına yol açan keratokonusa sebep olabiliyor" diye konuştu.
Doç. Dr. Altan Göktaş, göz nezlesinin sadece alerjik kökenli olmadığını; bulaşıcı ve mikrobik göz nezlelerinin de ayrı bir formda bahar aylarında sık görüldüğünü söyledi. Doç. Dr. Göktaş, "Viral göz nezleleri, para, hava, havlu, el teması, öpüşme aracılığıyla çok kolay bulaşabiliyor. Gözde kızarıklık, şişlik, sulanma fazlaca görülebiliyor. Bazı tiplerinde gözlerde kanama ve kulak etrafı lenf bezlerinde şişme olabiliyor. Bu tür şikayetler yaz aylarında sıklıkla havuzlardan bulaşıyor. Genellikle 1 hafta ile 10 gün içinde düzelen bakteriyel kaynaklı rahatsızlıklardan bazılarında aylar boyunca tedavi gerekebiliyor" dedi.
Göz alerjilerinden korunmak için tozlu ortamlardan uzak durmayı, şapka ve gözlük takılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Altan Göktaş, "Filtreli olduğu için havalandırma yerine klima kullanın. Gözünüzü elinizle kaşıyıp, ovuşturmayı, el temasından olabildiğince kaçının. Yatak odasında toz çekmeyen kumaşlardan yapılmış, sık yıkamaya müsait yatak örtüleri ve nevresimler tercih edin. Evde toz alırken ıslak bez kullanın. Evi mutlaka günde bir kez süpürün. Eller ve yüzü sık sık bol su ile yıkayın. Gözdeki rahatsızlanmanın bulaşıcı özellik taşıyan viral veya bakteriyel kaynaklı olabileceğini unutmayın" önerilerinde bulundu.

FOTOĞRAFLI