İSTANBUL, ()-DÜNYADA 303, Türkiye'de ise 15 hastaya uygulanan biyonik görme tedavisinde, verimliliği artırmak amacıyla İstinye Üniversitesi Tıbbi Yapay Zekâ Laboratuvarı'nda Ar-Ge çalışmaları başladı. 5 kişilik ekip tarafından yürütülen çalışmaları değerlendiren Prof. Dr. Sacit Karamürsel, "Amaç daha iyi bir görme algısına ulaşmak için rehabilitasyon süreci ve beyin görüntüleme yöntemleri ile hastaların gösterdiği gelişme üzerinde çalışmaktır" dedi. Halk arasında "tavukkarası" ya da "gece körlüğü" olarak adlandırılan Retinitis Pigmentosa hastalığından dolayı görme yetisini tamamen kaybetmiş kişilere uygulanan biyonik görme tedavisi son yıllarda giderek yaygınlaşıyor. İstinye Üniversitesi Nörolojik Bilimler Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin amacı ise bu tedavi ile hastaların kazandığı yapay görmeyi kullanmayı öğrenme süreçlerine katkı sağlamak. "KODLAMA DEVREYE GİRECEK" Ar-Ge çalışmalarıyla biyonik görmeden yararlanım ve kullanımın gelişeceğini anlatan İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Karamürsel, "Nörofizyoloji çalışan bir kişi olarak beyin bilgisayar ara yüzünde biyolojik dilde konuşan yazılımın gelişmesinde kodlamanın (uyarıları beynin anladığı dilden vermek) etkili olacağını söyleyebilirim" dedi. "BEYNİN DİLİ ÇÖZÜLDÜKÇE BAŞARILI OLUNACAK" Beynin dilinin çözüldüğü oranda başarılı olunacağını bildiren Prof. Dr. Sacit Karamürsel, biyonik görmede kodlamayla görüntü bilgilerinin şifrelenerek görme siniri aracılığıyla beyne iletilmesinin sağlandığını, alınan performansın rehabilitasyon sonrası kullanıldıkça geliştiğini, teknoloji geliştikçe sistemin güncellenebildiğini ve çözünürlük artışının mümkün olduğunu belirtti. TEDAVİ SÜRECİ NASIL İŞLİYOR İstinye Üniversitesi Yapay Görme Projesi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Köylüoğlu, tedavinin uygulanacağı hastalar hakkında şu bilgileri verdi: "Tedavi, her iki gözde görme algısı ışık hissi düzeyine gerilemiş, başka tedavi seçeneğine sahip olmayan, daha önceye ait yararlı görme hafızası olan, 25 yaşından büyük, bu tedavi ile yeniden görme konusunda istekli, genel anestezi alabilecek ileri retinitis pigmentosa (tavuk karası) hastalarına uygulanır. Retinitis pigmentosa hastalığında retinanın sadece ışığı algılayan hücrelerinin 3'te 1'i hasarlıdır. Retinanın iç tabakaları, görme siniri, görme yolları ve görme merkezi sağlamdır." YAPAY GÖRME SAĞLANIYOR Görme sinyallerinin beyne iletildiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Köylüoğlu, "Retina yüzeyine ameliyat ile yerleştirilen chip, dış ünite olarak adlandırılan gözlükte yer alan mikro kameranın kaydettiği görüntü sinyallerini wireless olarak algılayıp görme sinirinin beyne ileteceği şekilde kodlamaktadır. Böylece hasarlı hücrelerin fonksiyon kaybı bypass edilerek, uyarılar görme merkezine ulaştırılmakta ve yapay görme sağlanmaktadır. Tedavi süreci uygun hasta seçimi, cerrahi operasyon, implant üzerindeki elektrotların kişisel olarak ayarlanması, sistem kullanımının başlatılması ve rehabilitasyon (sistem oryantasyonu, göz hareketleri, lokasyon algısı, el-göz koordinasyonu, ışık yoğunluğunun ayırt edilmesi, hareketli obje takibi, şekil ve harf tanıma egzersizlerini içeren) adımlarından oluşmaktadır" diye konuştu. "BAĞIMSIZ HAREKET KABİLİYETİ KAZANIRLAR" Ameliyat sonrası süreç ve rehabilitasyon periyodu hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Köylüoğlu, "Aile veya arkadaşların desteği önerilmektedir. Rehabilitasyon ardından verilen çevresel oryantasyon ve mobilizasyon eğitimi ile hastalar masadaki objeleri tanıyabilme, açık-koyu renk giysileri ayırt edebilme, hareket ya da park halindeki araçları algılayabilme, kapı, pencere, asansör, otobüs, metro duraklarını saptayabilme, kaldırım kenarı ve yaya geçitlerini takip edebilme yetkinliklerini sergileyebilmektedir. Kafa travması ve yaralanmaya maruz kalma riskleri azalmakta, bağımsız hareket kabiliyeti kazanmaktadırlar" ifadelerini kullandı. Görme engelli hastaların ameliyatı başarıyla tamamlandıktan sonra 20 saat klinik, 20 saat kendi ortamında devam eden bir rehabilitasyon sürecinden geçtiklerini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Köylüoğlu, biyonik görme tedavisinin yaygınlaşabilmesi için multidisipliner çalışmalardan destek bekleyen alanın ‘rehabilitasyon periyodu’ olduğunun altını çizdi. Köylüoğlu, "Ne kadar çok bilgi birikirse rehabilitasyon süreci sonunda elde edilen verimlilik artacak ve sistem kullanımı daha fazla sayıda kişiye faydalı olacak" dedi. "TIP İLE YAPAY ZEKÂ BİRBİRİNE YAKLAŞMALI" Çalışmaların mühendislik ayağını yürüten İstinye Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Kaya Koç, "Eğer göz-beyin ortak çalışmasının bu kodlamaya nasıl yaptığını anlarsak, sadece görme engellilere yardım ediyor değil aynı zamanda normal insan görmesini de kolaylaştırmış ve zenginleştirmiş oluruz. Tıp ile yapay zekâ birbirine yaklaşmaya başladı. Yapay görme ise özellikle çalışmak istediğimiz bir alan. Burada bunun için bir ekip kuruyoruz" dedi.