ROBOTİK cerrahi ile pek çok alanda başarılı ameliyatlar gerçekleştiriliyor. Cerrahinin geldiği en sok nokta olan robotik cerrahi, son yıllarda çocuk cerrahisinde de kullanılmaya başlandı. Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Üroloji Kliniği'nde de pek çok çocuk robotik cerrahi ile yapılan ameliyat sonrası sağlığına kavuşturuldu.

Onlardan biri de 1 yaşındaki Doruk Necati Şenel. Doruk'un böbrek çıkışındaki darlık, annesinin karnındayken tespit edildi. 1 yaşında kadar takip edilen çocuk, böbrekte ilerleyici genişleme olması üzerine ameliyat edildi. GATA Üroloji Bölümü'nden, Prof.Dr.Tabip Albay Yusuf Kibar, Doruk'u robotik cerrahi ile ameliyat ederek sağlığına kavuşturduklarını belirterek, "Çocuk ameliyattan sonraki ertesi günde ayaktaydı. Sanki hiç ameliyat olmamış gibi dolaşıp arkadaşları ve ailesiyle oyunlarını oynadı. Ameliyat sonrası üçüncü günde ise herhangi bir komplikasyon gelişmeden şifa ile taburcu edildi."

MİNİCİK OĞLUMUN BEDENİNDE İZ OLMASINI İSTEMEDİM

Doruk'un annesi Dönüş Şenel, oğlunun böbreğindeki problemin hamileyken 4'lü test ile belirlendiğini söyledi. Anne Şenel, "Doruk doğduktan sonra sürekli doktor kontrolü altındaydı. Ameliyat olması gerektiği söylendi, ancak 1 yaşına gelmesini bekledik. Tercihimizi Gülhane Tıp Akademisi'nden yana kullandık. Burada robotik cerrahi ile ürolojik problemi olan çocukların ameliyat edildiğini araştırmalarımız sonucu öğrendik. Prof. Dr. Yusuf Kibar, oğlumu ameliyat etti. 15 Aylık oğlumun vücudunda iz olmasını istemiyordum, o nedenle ameliyatın robotla olmasını istedik. Oğlum ameliyat olduğu gün bile ameliyat olmuş gibi değildi. Hemen oturmaya başladı, görenler çok şaşırdı. Başta doktorumuz olmak üzere tüm ameliyat ekibine ve hastaneye çok teşekkür ederiz" dedi.

Prof.Dr. Yusuf Kibar, böbrek çıkışındaki darlığın, böbrek işlevinde bozulmaya sebep olduğunda ameliyat edilmesi gerektiğini söyledi. Kibar, "Eğer böbrek çıkışında darlık zamanla böbrek işlevlerinde bozulmaya sebep oluyorsa ve ilerleyici karakterde ise, tek çözümü cerrahidir. Klasik ameliyatta dar olan böbrek çıkış kısmı kesilip çıkartılmakta ve üreterin sağlam kısmı böbreğin pelvis kısmına yeniden ağızlaştırılmaktadır ki biz bu ameliyata piyeloplasti operasyonu diyoruz. Piyeloplasti açık cerrahi ile veya laparoskopik olarak (kapalı yöntem) yapılabilmektedir. Diğer bir seçenek ise henüz ülkemizde ve dünyada çok yeni olan robotik yöntemdir" dedi.

BU AMELİYATLAR TÜRKİYE'DE GENELLİKLE AÇIK YAPILIYOR

Prof. Dr. Kibar, bu ameliyatların genel olarak Türkiye'de açık yapıldığını belirterek, "Ülkemizde bu ameliyatlar genelde açık olarak yapılıyor. Darlık bölgesine ulaşmak için sırt kasları kesiliyor. Dolayısıyla da hastada ameliyat sonrası ağrı ve estetik problemler yaşanabiliyor. Laparoskopide ise yine robottaki gibi kapalı yöntemle ameliyat yapılıyor, ancak açık veya robottaki gibi çok ince dikiş tekniği laparoskopide mümkün olmuyor" dedi. Prof.Kibar, Türkiye'de robotik ürolojik ameliyatların yapıldığı birkaç merkez olduğunu vurgularken, şunları söyledi:

"Bu kadar yaygın olmamasının nedenleri arasında, robotun açık ve laparoskopik yöntemlere göre biraz daha pahalı bir sistem olması, çocuk boyutlardaki enstrümanların eksikliği, çocuklarda çalışma alanın dar olması ile ciddi tecrübe gereksinimlerini sayabiliriz. Ülkemizdeki bu birkaç merkezdeki vakalar dikkate alındığında; bizim merkezimiz, çocuk hasta sayısı ve ameliyatlarımızın çeşitliliği ile çok daha öne çıkmakta. Yine bu merkezler dikkate alındığında Türkiye'de bu kadar genç yaşta ameliyat edilen başka bir olgu yok. Bunu da Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz" dedi.

Prof.Dr. Yusuf Kibar, robotik cerrahinin sadece hastalara değil , cerrahlara da sağladığı faydalar olduğunu ifade etti. Kibar, "Klasik laparoskopi ile ortaya konulan daha kısa sürede iyileşme, daha az kan kaybı, daha iyi kozmetik sonuçlar ve daha az ameliyat sonrası ağrı gibi hastayı ilgilendiren faydalara; robotik cerrahi birtakım yeni faydalar eklemiştir. Bunlar; cerrahın el hareketlerinin direkt olarak robotik enstrümanlara aktarılabilmesi, geliştirilmiş görüntü özellikleri ve kolaylaşmış sütür atmadır. Sütür atma, cerrahların özellikle laparoskopik rekonstrüktif cerrahilerde en fazla zorlandığı durumdur. Robot, sağladığı teknoloji ile bu durumu oldukça kolay ve kabul edilebilir bir hâle getirmiştir" dedi.

Prof.Dr. Yusuf Kibar, robot tekniğinin zamanla daha da yaygınlaşacağını düşündüklerini belirtirken, "Çocuk ürolojisinde böbrek çıkış darlığında, ürterovezikal bileşke darlığında, vezikoüreteral reflüde ve mesane büyütme ameliyatlarında robot başarıyla kullanılmaktadır. Bu arada şu noktayı da gururla belirteyim, yine kliniğimizde Avrupa'da ilk kez iki olguya robot yardımıyla mesane büyütme ameliyatı başarıyla tarafımdan yapılmıştır" dedi.

FOTOĞRAFLI