BİR televizyon kanalında yayınlanan dizide otizmli genç bir doktorun yaşadıkları ile gündeme gelen ve merak edilen Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB) hakkında bilgi veren İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği sorumlusu Doç. Dr. Sibel Durak, otizmli hastaların önemli bir kısmında belirtilerin 13-14 aylık iken görülmeye başladığını, erken tanı sonrası yapılan tedavi daha etkili olduğu için belirtilerin ilk dönemlerinde tanınmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.
İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği sorumlusu Doç. Dr. Sibel Durak, bazı otizmli çocuklarda bütün belirtilerin belirgin şekilde görüldüğünü, bazı otizmli çocuklarda ise çok daha hafif düzeyde gözlendiğini belirterek, şöyle dedi: "OSB olan her çocukta farklı belirtiler olabilmekte. Ancak temel belirtiler sosyal–iletişimsel alanda yetersizlikler, sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları olarak karşımıza çıkmakta. Genel olarak otizm belirtileri göz teması kurmada yetersizlik, konuşanın yüzüne bakmaması, konuşmama, komutları anlamama, ilişki kurma ihtiyacı hissetmeme, kucağa alınma ya da dokunmaya karşı aşırı tepki veya tepkisizlik, bazı nesnelere- oyuncaklara karşı aşırı ilgi, sosyal gülümsemenin olmayışı, oyuncakla uygun oynamama, tekrarlayıcı hareketler ve ilgi alanları, işaret ettiğiniz objeye bakmama, yalnızlığı tercih etme, ismine tepki vermeme ve gıda tatlarına duyarlılıktır."
NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMAK GEREKİR?
Ailelerin en sık çocuğun etrafa ilgisiz, tepkisiz olması, konuşmasının gecikmesi, akranları konuştuğu halde hiç kelime çıkarmaması ya da daha önce 'anne', 'baba' gibi tekli kelimeleri söyleyebilirken son aylarda bu kelimeleri söylememesi nedeniyle doktora başvurduğunu anlatan Doç. Dr. Sibel Durak, "OSB, sosyal-iletişimsel alanda yetersizlikler ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları ile seyretmektedir. Otizme ait belirtiler bazı çocuklarda gelişim basamaklarının erken dönemlerinde başlarken, bazı çocuklarda ise normal seyreden bir gelişim döneminden sonra gerileme veya aksaklıklar şeklinde ortaya çıkabilir. Bahsettiğimiz belirtileri çocuklarında görmeye başlayan anne babaların vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir" dedi.
OSB tanısının çocuk ergen psikiyatristleri tarafından, klinik belirtilerin değerlendirilmesiyle konulduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Sibel Durak, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 2014 yılında zorunlu eğitim çağındaki OSB olan çocukların sayısının 16 bin 837 olduğunu bildirdi.
Otizmin erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğünü vurgulayan Durak, sendromun kızlarda erkeklere oranla daha ağır seyrettiğini ve zeka geriliğinin daha fazla eşlik ettiğini söyledi.
'ERKEN TANI SONRASI YAPILAN TEDAVİ DAHA ETKİLİ'
Otizm tedavisinde erken tanının önemli olduğuna değinen Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği sorumlusu Doç. Dr. Sibel Durak, hastalık tanısının klinik değerlendirme ile davranışsal özelliklere dayanarak konduğunu, OSB tanısının gelişmiş ülkelerde dahi gecikebildiğini söyledi. Bozukluğun şiddeti, düşük sosyo-ekonomik düzey, bakım veren kişilerin OSB erken belirtilerini bilmemesi, kaynakları yetersiz bölgelerde yaşamak ve tanıdan önce fazla sayıda klinisyene başvurmanın OSB tanısının gecikmesine neden olduğuna dikkat çeken Durak, otizmli hastaların önemli bir kısmında belirtilerin 13-14 aylık iken görülmeye başladığını, erken tanı sonrası yapılan tedavi daha etkili olduğu için belirtilerin ilk dönemlerinde tanınmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.

FOTOĞRAFLI