İSTANBUL,() Dünyada ve Türkiye’de her geçen gün hızla yükselen “organik” tarım trendini 1950’li yıllardan beri  sürdüren ve önemli organik hammadde üreticisi olan Hipp, organik ürünü yetiştirilmesinden işlenmesine kadar en başta GDO (genetiği değiştirilmiş organizma), pestisit, antibiyotik, katkı, koruyucu, renklendirici, kıvam verici maddelerin hiçbir şekilde kullanılmadığı bitkisel ve hayvansal gıdalar olarak tanımlıyor.

Hipp; İzmir’de 13 sene önce kurulmuş organik ham madde ihracatı yapan (organik elma, organik kayısı, organik soğan, organik çilek ham madde olarak ihraç edilirken ihtiyacın ancak yüzde 3 ‘ü Türkiye’den karşılanıyor) ofisinin dışında, 2008 yılında İstanbul’da kurulan, ithalat, satış ve pazarlama merkezi bulunuyor.

Bugün 72 ülkede satışta olan toplamda 540 çeşit ürün gamıyla annenin hamilelik döneminde başlayan hem anneye hem de bebeği doğumdan sonra da çocukluk dönemini de kapsayacak geniş bir dönemde destekleyen gıda ve kozmetik ürünler üreten firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Stefan Hipp: “ Türkiye pazarında bebek maması pazarında ilk 3 büyük marka arasındayız, özellikle 1 yaş üstü ürünlerden çocuk gofretleri, çocuk barları, çocuk püreleri ile yeni bir segment oluşturarak bebek maması pazarının sadece ek gıda ve bebek sütlerinden oluşmadığını da anlatmaya çalışan bir misyonu üstleniyoruz. Türkiye’de ise aktif olarak 80’nin üzerinde ürünün satışı söz konusu.” dedi.

Stefan Hipp organik tarımın önemini vurgulayarak şunları söylüyor; “56 yıldan uzun bir süredir tutkulu bir şekilde organik tarıma kendimizi adadık. Bebeğinizin doğal ve sağlıklı gelişimi için taşıdığımız sorumluluğun haricinde; bu iş hayat felsefemiz haline geldi. Politikacılar zaman içinde kimyasal kullanmak konusunda tereddütlü insanları ikna etti. Özellikle 1960-1970’li yıllarda ikna edildiler ve ddt kullanımı da o yıllarda başladı.  Bütün Avrupa’da tarımda kullanılmaya başlandı.  Mısırda Azteklerde 1 hektar toprakla 15 insan beslenebilirken şimdi ABD’de 1 hektar toprak 1 insanı besleyebiliyor” 

(FOTOĞRAF)