TÜM Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, yurt dışından kurum tarafından getirilen bazı ilaçların tasarruf tedbirleri adı altında bundan böyle PTT aracılığıyla hastalara gönderileceğini hatırlatırken, "İlaç eczanelerimizden ve eczacı eliyle temin edilecek bir üründür" dedi. Saydan, eczane dışında internet ya da merdivan altında satılan sahte kozmetik ürünlerinin denetiminin yapılamadığını söyledi. Saydan, Sağlık Bakanlığı'nın 2015 yılında 4 bin 145 kozmetik ürünün denetimini yaptığını, bunların 2 bin 152'si teknik düzenlemeye aykırı bulunduğunu belirterek, "Bu ürünlerin denetimsiz satışına hem internet ortamında, hem de eczane dışı birçok kanal üstünden devam ediyor" dedi.

İLAÇLARIN POSTA YOLU İLE HASTALARA ULAŞTIRILMASI

Nurten Saydan yaptığı basın toplantısında, ilacın eczanelerden ve eczacı eliyle temin edilecek bir ürün olduğuna dikkat çekti. Saydan, "Bilimsellikten son derece uzak olan kargo ya da posta yoluyla hastaya ilaç teslimi uygulamasını asla kabul etmiyoruz. Bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğunun yargı kararıyla tescili niteliğinde daha önce açılan bir dava sonucunda verilmiş bir karar da bulunmaktadır. İlaçların posta yolu ile hastalara ulaştırılması, hastaların ilaçların nasıl kullanılacağı, ne gibi riskler taşıdığı, optimum faydanın sağlanması için nelere dikkat etmesi gibi hususlarda, hastanın durumu dikkate alınarak eczacı tarafından bilgilendirilmesini engelleyecektir . Takviye edici gıdaların dahi sıradan bir ürün gibi posta yolu ile hastalara ulaştırılmasının, insan sağlığı üzerinde yarattığı tehdit, ülkemizdeki ve dünyadaki acı tecrübelerle sabittir" dedi.

ECZACILARIN CAN GÜVENLİĞİ

Eczanelere yönelik yaşanan şiddet ve hırsızlık gibi olaylar yüzünden özellikle gece nöbet tutan eczacıların can güvenliği tehlikede olduğunu da belirten Saydan, "Eczacı artık can ve mal güvenliğinden endişe yaşıyor. Gece nöbetlerinde yaşanan soruna hala kalıcı bir çözüm bulunamadı. Nöbetçi eczaneler güvenlik güçleri tarafından herhangi bir önlem alınmadan ülkenin her yerinde 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyorlar. Eczacılar yaşanan silahlı saldırı, hırsızlık, gasp, darp gibi olaylar yüzünden nöbetlerde can korkusu yaşıyorlar. Çareyi kapıları kapatarak kepenk arkasından ilaç vermekte buluyorlar" dedi. Saydan, Yeni düzenlemeyle 25 bin eczane tabelalarını değiştirerek, önceki tabelalarının karşılığı olan yaklaşık 100 milyon lirayı çöpe atacaklarını da kaydetti.

KANSER İLACI SORUNU BİTMİYOR

TEİS Başkanı Saydan, 2015 yılının temmuz ayında tasarruf amacıyla kanser ilaçlarının eczanelerden alınarak hastanelere verildiğini hatırlattı. Saydan, "Her yıl 159 bin kişiye kanser teşhisi konulan ülkemizde bu uygulama hastaları mağdur ediyor. Bazı hastanelerin kemoterapi ilaçları dahil aylık toplam ilaç giderleri yaklaşık 2 milyon liradır. Ancak saklama koşullarının uygun olmaması nedeniyle her ay yaklaşık 44 bin lira civarında ilaç zayi oluyor. Bu da toplam kemoterapi ilaçların içerisinde aylık yaklaşık yüzde 2,2 oranına denk geliyor. TEİS olarak bu uygulamadan tasarruf edilemeyeceğini hatta birçok soruna yol açacağını ilk günden beri kamuoyuyla paylaştık. Bu süreçte hastanelerden çalınan ilaçlardan tutun da, hastaların ilaçlarına ulaşamadıkları ve 'bir hafta sonra gelin ilaç o zaman gelecek' türü cevaplarla karşılaşması gibi bir çok sorun yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. İlaç harcamalarında tasarruf etmek isterken hem harcama miktarının artmasına hem de hastaların ilaca ulaşmasında sorun yaşanmasına neden olan söz konusu yöntemden bir an önce vazgeçilmelidir" dedi.

KOZMETİK ÜRÜN DENETİMİ

Nurten Saydan, eczanelerden verilen kozmetik ürünlerin üreticiden kullanıcıya kadar Ürün Takip Sistemi (ÜTS) ile kayıt altına alınıp takibinin artık yapılabildiğini kaydetti. Saydan, "Biz; eczacılar olarak bu ürünleri, ecza depoları aracılığıyla faturalı olarak eczanelerimize alırken oldukça seçici ve dikkatli davranıyoruz. Eczane dışında özellikle internetten satılan; kayıtdışı, sahte, merdiven altı üretimleri olan bu ürünlerin takip ve denetim altına alınması ; gerek kamu sağlığı ve gerekse ülkemizin değerlerinin kaybolmaması için zorunludur. Sağlık Bakanlığı'nın verileri de gösteriyor ki, internet ya da merdiven altında satılan bu ürünlerin denetimi yapılamıyor ve insan sağlığı hiçe sayılıyor. Oldukça masum gösterilen bu ürünlerin, her yerde kontrolsüzce satılması bilinçsiz tüketimi daha da arttıracak, gelecek nesillerin sağlığı; sadece para kazanma amacıyla satış arttırma gayretinde olan firmaların inisiyatifine ipotek edilmiş olacaktır. Sağlık Bakanlığı'nın 2015 yılında 4 bin 145 kozmetik ürüne yönelik yaptığı denetimde, 2 bin 152'si teknik düzenlemeye aykırı bulundu. Bu ürünlerin denetimsiz satışına hem internet ortamında, hem de eczane dışı birçok kanal üstünden devam ediyor" dedi.

Nurten Saydan, yasalarda ismi 'takviye edici gıda', halk arasında ise 'bitkisel ilaç' olan bu ürünlerin kontrolsüz, denetimsiz bir şekilde amaçları sadece para kazanmak olanlar tarafından internetten pazarlandığını da hatırlattı. Saydan, hasta muayene ücretlerinin yüzde 20-60 oranında zamlandığını, ancak eczacılara verilen hizmet bedelinin yıllardır 25 kuruş olarak kaldığını da belirtti. Eczacıların 2017'den beklentileri olduğunu da belirten Saydan, 7 gün 24 saat Türkiye'nin dört bir tarafında hizmet veren eczacılar olarak 2017 yılından beklentileri olduğunu da açıkladı.

FOTOĞRAFLI