İSTANBUL,() TÜRKİYE'de yaklaşık 100 bin diyaliz hastası bulunurken, her yıl yaklaşık 3 bin  kişiye canlıdan böbrek nakli yapılıyor.Türk Böbrek Vakfı Nefroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bilal Görçin tek böbreklileri bekleyen en büyük tehlikenin yüksek tansiyon olduğunu söyedi. Görçin,  tek böbrekli olmanın bir hastalık olmadığını, tek böbreği olanların doktora gittiklerinde bu durumu belirtmelerinin çok önemli olduğunu söyledi.

Her biri ortalama 125 gram ağırlığında iki böbreğimiz bulunduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Görçin, her böbrekte görev yapan yaklaşık 1 milyon adet nefron bulunduğunu belirtti ve şunları söyledi: "Her böbrekte görev yapan üniteye nefron diyoruz. Kanı süzen, süzüntüden geri emilim yapan ve idrar oluşturup atan bu nefronlardır. Her böbrekte yaklaşık 1 milyon adet nefron bulunmaktadır. Devamlı hemodiyaliz gerektiren, böbrek yetmezliği denildiği zaman böbreklerin fonksiyonlarının yüzde 90’nı kaybetmiş bir hastadan söz ediyorsak 2 milyon nefrondan yaklaşık 1.8 milyonunu kaybetmiş birinden söz ediyoruz anlamına geliyor. Bir insanda 1 milyon nefron olmaması çok büyük sorun yaratmaz. Tek böbrekten dolayı nefron sayısı azalınca diğer nefronlar büyür ve fonksiyonlarını arttırır. Hasta hiçbir şey hissetmeden iki böbrekli insanlar gibi yaşayabilir."

"TEK BÖBREKLİ OLMANIN NEDENLERİ VAR"

Tek böbrekli olmanın nedenlerine de değinen Yrd. Doç. Dr. Görçin bu nedenleri de şöyle sıraladı: "Doğuştan tek böbrekli olmak, doğuştan bir böbreğim küçük olması (hipoplazik), doğuştan bir böbreğin atardamarının dar, çocuklukta tek taraflı bir böbreğin fonksiyonunu kaybetmesi, travma, kaza, tümör, taş ve eşlik eden enfeksiyon nedeniyle bir böbreğin alınması ve böbrek nakli tek böbreğe neden olur. Böbrekler günde yaklaşık 200 litre süzüntüyü tüplerinden geçirir ve 199 litresini geri emer 1- 1,5 litre idrar çıkarır. Böbrekler bu büyük fonksiyon için yedekli yaratılmışlardır. Fonksiyonlarının yüzde 90’nını kaybedene kadar sorun çıkarmadan çalışabilirler. Tek böbreklilerde, doğuştan sebepler belirti vermez. Tesadüfen saptanır. Ameliyat ve nakil sebebiyle olanlar ise farkına varır."

"TEK BÖBREKLİLER ÖMÜR BOYU SORUNSUZ YAŞAYABİLİR"

Tek böbrekli yaşayanların ömür boyu sorunsuz yaşayabileceğini de belirten Yrd. Doç. Dr. Görçin tek böbrekli insanlar için uyarılarda bulundu ve sözlerini şöyle noktaladı: "Tek böbrekle ömür boyu sorunsuz yaşamak mümkündür, fark edilmeyebilir. Tek böbrekli bir şahsın başına gelebilecek en önemli sorun, tansiyon yükselmesidir. Bu nedenle tek böbreği olduğunu bilen bir kişi tuzdan uzak durmalı ve tansiyonunu kontrol altında tutmalıdır.  Yüksek tansiyon genellikle 40-50’li yaşlarda başlar ve sebebi belli değildir. Erken yaşta başlamış hipertansiyon ise genellikle böbrek kaynaklıdır. Bu nedenle hipertansiyon tanısı yeni konulmuş, özellikle de 40 yaşın altındaki hastalarda mutlaka böbrekler kontrol edilmelidir. Tek böbrekli kadınlar rahatlıkla doğum yapabilir. Tek böbrekli olduğunu bilmeden 6 -7 çocuk yapmış birçok kadın vardır. Tek böbrek olduğunu bilen bir hamile, tansiyon yükselmesi konusunda duyarlı olmalı ve tuz tüketimine dikkat etmelidir.

Böbrek nakli olup (başkasının böbreği ile birçok ilaç kullanırken) bir ve birden çok doğum yapan yüzlerce hasta vardır. Tek böbrekli olmak hastalık değildir. Tuz kısıtlaması dışında özel bir takibi gerektirmez. İleride tansiyon yükselmesini istemiyorsak tuz tüketimini kısmalıyız. Tek böbrekliler suyu az içmemeli. Hareketli bir yaşam, tatil, çok ağır olmayan sporlar sorun çıkarmaz. Tuz kısıtlaması dışında yemeklerin cinsi ile ilgili özel bir kısıtlama yoktur. Kuvvetli romatizmal ağrı kesici ilaçlar dikkatli ve mutlaka dozunda kullanılmalı. Herhangi bir sebeple başvurduğu doktora mutlaka tek böbrekli olduğunu söylemelidir. Kontrastlı (boyalı) radyolojik ve damarsal tetkikler yapılırken dikkatli olunmalı. Antibiyotik kullanımı sorun çıkarmaz. Şikayetler olmasa da yılda bir kez ultrasonografi ve idrar tahlili yapılmalı."

(FOTOĞRAFLI)