İZMİR, () - BATI Afrika'da hızla yayılan Ebola virüsü için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Çağrı Büke yetkilileri uyardı, "Şu an için hastalığın görüldüğü ülkeler göz önüne alındığında bu ülkelerden gelen kişilerde ateş yüksekliği, bulantı, kusma, kas ve eklem ağrısı gibi yakınmalar uyarıcı olmalı ve aksi ispat edilinceye kadar bu kişiler hastaneye yatırılarak sıkı izolasyon yöntemleri uygulanmalı" dedi.
Afrika'da 12 Ağustos tarihi itibariyle kesin ya da şüpheli hasta sayısının 1848'e yükseldiğini, bu hastalardan 1013'ünün hayatını kaybettiğini, en fazla Gine, Liberya, Sierra Leone ve Nijerya'da görüldüğünü hatırlatan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Çağrı Büke yetkililere çağrıda bulundu. Prof. Dr. Büke, "Şu an için hastalığın görüldüğü ülkeler göz önüne alındığında bu ülkelerden gelen kişilerde ateş yüksekliği, bulantı, kusma, kas ve eklem ağrısı gibi yakınmalar uyarıcı olmalı ve aksi ispat edilinceye kadar bu kişiler hastaneye yatırılarak sıkı izolasyon yöntemleri uygulanmalı ve hızla mevcut yöntemler ile tanısal girişimlere ve tedavilerine başlanmalıdır" diye konuştu.
Ebola virüs hastalığının kesin kaynağının bilinmediğini belirten Prof. Dr. Büke, "Buna karşın virüsün yarasa, maymun, goril, şempanze ve kirpi gibi hayvanlarda da bulunması nedeniyle ilk insan Ebola virüs hastasının virüsü, enfekte hayvandan aldığı tahmin edilmektedir. Hastalığın insandan insana bulaşmasında ise Ebola virüs hastalığına yakalanmış hasta bir kişinin kanının ya da dışkı, idrar, ter, tükürük ve semen gibi diğer vücut sıvılarının sağlıklı bir kişinin deri ya da mukozasına temasının rol oynadığı düşünülmektedir. Bu nedenle enfekte hasta ile yakın teması olan hasta yakınlarının söz konusu enfekte vücut sıvıları ile temasları sonucu hastalığa yakalanabilecekleri de akılda bulundurulmalıdır. Hastalıktan iyileşen erkek hastaların genital salgılarında virüsün 7 hafta boyunca bulunabildiği saptanmıştır. Bu durum Ebola virüs hastalığının cinsel yol ile de bulaşabileceğini akla getirmektedir. Hastalığın bir diğer önemli bulaşma yolunu da hasta kişilerin tedavilerinde kullanılan enfekte araç-gereç ve kesici-delici aletler ile yaralanmalar oluşturmaktadır. Bu durum özellikle bu tür hastalar ile uğraşan sağlık çalışanları açısından önemli bir bulaşma yolunu oluşturmaktadır. Söz konusu ve yeniden kullanılabilir enfekte tedavi ekipmanlarının sterilize edilmeden başka bir hastada kullanılmaları da hastadan-hastaya enfeksiyonun bulaşmasında rol oynamaktadır" dedi.
Ulaşımın kolaylaştığı günümüzde hastalığın ülkeden ülkeye yayılmasının çok kolay olabileğini hatırlatan Prof. Dr. Büke, "Henüz insanlar üzerinde etkili olduğu gösterilmiş bir ilaç söz konusu değildir. Şu an için hastalığa yakalanan kişilerde uygulanan yöntem destek tedavidir. Şu an için hastalıktan korunmada uygulanacak yöntemler; Ebola virüs hastalığına yakalandığı bilinen kişiler ile temas etmemek, gerektiğinde eldiven ve maske kullanmak, böyle hasta kişiler ile temas söz konusu ise elleri derhal yıkamak, hastalığın görüldüğü ülkelere zorunlu kalmadıkça seyahat etmemek, Gine, Liberya, Sierra Leone ve Nijerya'dan gelen ve hastalık belirtileri gösteren kişileri hastaneye yatırarak tanı ve mevcut yöntemler ile tedavilerini sağlamak olarak sıralanabilir" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI