Kalkmış ‘O dönemde ben olsaydım asardım, asamamış olsaydım koalisyondan ayrılırdım’ diyor. Peki bunları söylerken 9 yıldan bu yana oradasın. İmralı canisiyle anlaşacağın yerde İmralı’ya giderek niye asamıyorsun.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçimlerden sonra PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın serbest mi bırakılacağı yönündeki sorusuna, “Şerefin varsa, onurun varsa, haysiyetin varsa, kiminle ne görüşme yaptığımı açıkla. İspatlamazsan namertsin” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Şimdi kalkmış ‘O dönemde ben olsaydım asardım, asamamış olsaydım koalisyondan ayrılırdım’ diyor. Peki bunları söylerken 9 yıldan bu yana oradasın. İmralı canisiyle anlaşacağın yerde İmralı’ya giderek niye asamıyorsun?” dedi. Bahçeli dün partisinin Mersin ve Adana’daki mitinglerinde özetle şunları söyledi:

Sınıfta kaldı
 
“AKP’nin gitme vakti gelmiştir ve gitmelidir. Her konuda yalan söylüyor, iftira atıyor. AKP’nin yeni anayasası ile İmralı canisine ev hapsi ve ileride de genel affı gizli gündem olarak tutanlar bunun açığa çıkmasıyla hemen panik yaşıyor ama birilerinin söylediğine değil MHP’nin sorusuna cevap vermekten kaçınarak işi yine şeref ve şerefsizlikle ilişkilendiriyor. Geçen defalarda da ‘Siz bunlarla görüşüyorsunuz, bunlarla müzakere değil mütareke içerisindesiniz ve bunların her dediğini yapacak duruma geldiniz’ dediğimizde ‘Kim görüşüyor diyorsa onlar şerefsizdir’ demişti. Sonradan görüştüğünü kendi açıkladı, şeref meselesinde sınıfta kaldı. Şimdi de ev hapsi meselesini soruyoruz kendisine, ‘Böyle bir şey yok, ispatlamazsanız şerefsizsiniz’ diyor. Ama aynı gün bir başka gazetede bir bağımsız aday ev hapsinden kurtulacağını ifade ediyor. Dün akşam (önceki akşam) bir televizyonda yine yalan konuşarak milletimizin aklını çelmeye çalışıyor. ‘İktidardaydınız niye asamadınız’ diyor. Şimdi sayın başbakan biraz utanman lazım.

Zirveyi anlat

MHP olarak 7 Haziran 2002 tarihinde dönemin cumhurbaşkanlığında liderler zirvesi yapıldığı zaman onların hepsi hem cumhurbaşkanlığı tutanağında var hem de AKP’nin kendi internetinde o dönemdeki konuşmalarda herhalde bir kırıntı olacaktır. Bunları okumadan, bunları hatırlamadan, yine bildiğin yalanlarla MHP’yi karalamaya çalışıyorsun. Şimdi soruyorum tekrar, 7 Haziran’da dönemin cumhurbaşkanı huzurunda liderlerle yapılan toplantıda, idam cezasına nasıl yaklaştığını ve idam cezasının kaldırılmasından yana hangi görüşü savunduğunu söyleyebilir misin?

Yönetemiyor


Şimdi kalkmış ‘O dönemde ben olsaydım asardım’ diyor. ‘Asamamış olsaydım koalisyondan ayrılırdım’ diyor. Peki bunları söylerken 9 yıldan bu yana oradasın. İmralı canisiyle anlaşacağın yerde İmralı’ya giderek niye asamıyorsun? Sayın başbakan ülkeyi yönetemiyorsun. Ülkeyi kaosa, kargaşaya, kutuplaşmaya, kamplaşmaya, krize, kavgaya sürükledin. Şimdi ise Türkiye’yi toparlayamıyorsun. Herkes, atı alan Üsküdar’ı geçmiş gibi siyasallaşma süreci hızlanmış, kime ne söz vermişsen şimdi onu yapmaya mahkûm ve mecbur kalmışsın. Seçime üç gün var, sandığa gidilecek. Eğer millet iradesine inanıyorsan, bölünmeye zemin hazırlayan demokratik özerkliği gazete ilanı ile halkla paylaş. Anayasa’da ne yapacağını anlat, o zaman bu halk seni sandıkta gömer. İktidar olmayı bırak Meclis’e giremezsin.”

Seçim sanki formalite


Mersin ve Adana’da coşkulu kalabalıklara hitap eden Bahçeli, herkesin seçimde oy kullanmasını istedi. Seçime kısa süre kala bakanlık sayılarının değiştirildiğini belirten Bahçeli, “Sanki önümüzdeki seçim bir formalite, AKP tek başına iktidar olmuş gibi hareket ediyor. Demokrasiye tahammülsüzlüktür. Bu hakarettir. Demokrasi tarihinde böylesi bir alçalma küstahlık bulunmuyor. Başbakan Erdoğan bu gidişle sandığı da gereksiz görecektir. Zorbalığını her alanda gösteriyor” dedi.