Seçim sonuçlarını başarısızlık olarak gören ve PM ile MYK değişikliği isteyen parti içi muhalefet bugün imza toplamaya başlıyor. Kulislerde Kılıçdaroğlu’nun Baykal ve Sav ile görüşülebileceği konuşuluyor

CHP’de bugünden itibaren imza toplamaya başlayacak olan muhalifler, kurultaya giderek önce PM, ardından da MYK’yı değiştirmeyi hedefliyor. Öte yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, kurultaya gitmeden MYK’yı değiştirerek, sorunu çözmeyi hedeflediği kulislerde konuşuluyor. Ancak muhaliflerin, “taban tasfiye edildi” dedikleri 80 kişilik PM’nin kesin olarak değiştirilmesini ve son kurultayda dışarıda bırakılan isimlerin yapılacak kurultayda Parti Meclis’ine girmesinde ısrarcı oldukları ifade ediliyor.
Noter aracılığıyla imza toplamanın bugün başlaması durumunda, kurultay için gerekli olan 650 imzanın tüzük gereği 4 Temmuz’a kadar bitirilmesi gerekiyor. İmzaların, eski il başkanları ile Baykal ve Sav’a yakın isimler aracılığıyla toplanacağı da öne sürülüyor. Muhalifler, 800’e yakın delegenin sözlü olarak imza vereceğini söylediğini belirtirken, “Ancak tabii siyaset bu. Kimler sözünde duracak bu hafta göreceğiz” diyor.

Sav yeniden devrede


Öte yandan yine bu hafta, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Deniz Baykal ve Önder Sav ile görüşebileceği de öne sürülüyor. Muhaliflerin çarşaf liste ile gidilmesini istedikleri kurultayın akibetinin, toplanacak imza sayısına bağlı olduğu ifade ediliyor. Muhaliflerin yeterli imzaya ulaşması durumunda, kurultayda blok liste mi çarşaf liste mi olacağının da Kılıçdaroğlu ile Baykal ve Sav’ın yapacakları görüşmede netleşebileceği ifade ediliyor.

Muhalifler, “Yeterli sayıda imza toplanırsa, Genel Başkan ya ‘tamam çarşaf listeyle gidelim’ diyebilir, ya da ‘blok liste’de ısrarcı olabilir” diyor.

Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığına karşı olmadıkları da vurgulayan muhalifler, “Yeni ekiple Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve partimizin başarısı için çalışacağız” görüşünü ifade ediyorlar.

Hedefte Tekin var

Muhaliflerin, parti yönetiminde ve PM’de görmek istemedikleri isimlerin başında Gürsel Tekin geliyor. Tekin’in yanısıra muhaliflerin, söyleminden rahatsızlık duyduklarını belirttikleri Sezgin Tanrıkulu, Fethullah Gülen’i öven açıklamaları nedeniyle Muhammet Çakmak, tekke ve zaviyelerle ilgili açıklamaları nedeniyle Bülent Kuşoğlu ve parti tabanından gelmeyen Ali Arif Özzeybek, Binnaz Toprak, Faik Tunay gibi isimlerin de hedefte olduğu öne sürülüyor.

Öte yandan MYK’yı yenileyebileceği öne sürülen Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı isimleri Meclis’e kaydırabileceği belirtiliyor. TBMM Grup Başkanvekilliği için Muharrem İnce ve Akif Hamzaçebi ile devam etmesine kesin gözüyle bakılırken, Kemal Anadol’un yerine Emine Ülker Tarhan, Atilla Kart, Erdoğan Toprak’ın isimlerinin geçtiği kulislerde konuşuluyor.

BAYKAL’IN DEDİĞİ OLDU


12 Haziran seçimlerinde yüzde 26 oy almasının hemen ertesinde, parti içi muhalefetten kurultay sesleri yükseldi. Ancak eski genel başkan Deniz Baykal, “Parti Meclisi seçimli kurultay” derken, eski Genel Sekreter Önder Sav, “Hem genel başkan hem PM seçimli kurultay” istedi. Geçen hafta iki isim arasında yaşanan temas trafiği sonucunda Sav’ın, Deniz Baykal’ın görüşünü kabul ettiği kulislere yansıdı.

‘Amaç CHP’yi huzursuz etmek’


Türkiye Partisi’nin (TP) Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek CHP’nin geçen yıl aralık ayında yapılan 15. Olağanüstü Kurultayı’nda Parti Meclisi’ne (PM) seçilen ve genel seçimlerde de Ankara’dan milletvekili olan Bülent Kuşoğlu, “Merkez sağdan gelen ve CHP’den milletvekili olan bazı isimlerin partiden ayrılacağı” iddialarının, iyi niyetli olmadığını söyledi. Kuşoğlu, söz konusu iddialarla ilgili yaptığı açıklamada, “bunların amacının CHP’yı huzursuz etmek” olduğunu savundu. Kuşoğlu, “Bunu söyleyenler iyi niyetli değiller, CHP’yi huzursuz etmeyi amaçlıyorlar. Bilerek veya bilmeyerek onurlu, haysiyetli insanlara hakaret ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Bu değerlendirmeyi yapanların, 12 Eylül öncesi döneminin siyasi kavramlarını kullandığını ileri süren Kuşoğlu, “Merkez sağdan geldiği iddia edilenler Cumhuriyet değerleri konusunda CHP’den farklı bir görüşe sahip değiller, Atatürk ve sosyal demokrasi konusunda da farklı bir görüşe sahip değiller. Dolayısıyla böyle bir şeyden bahsetmek söz konusu olamaz” dedi.

Partiden ayrılacağı iddia edilen isimler arasında yer alan Sinan Aygün de daha önce, “Böyle bir şey hainliktir. Ben kimseye hainlik yapmadım” demişti.