CHP Sözcüsü Haluk Koç, Cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterilen aday konusunda sert eleştirilerde bulunan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce ve aralarında Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın da olduğu muhalif vekillere sert yanıt verdi. Koç, ''Genel Başkanı eleştirecekseniz bunu grup başkan vekili sıfatıyla yapamazsınız'' dedi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesine ilişkin, "Ortada büyük bir hezimet var, hala susmak ve 'başarılıyız' demek yakışmıyor. Bu durumu kabullenemeyiz, geçiştiremeyiz" değerlendirmesinde bulunmuştu.

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan da dün bir grup milletvekili ile düzenlediği basın toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifasını isteyerek kurultay çağrısında bulunmuştu.

''GRUP BAŞKAN VEKİLİ SIFATIYLA ELEŞTİREMEZSİNİZ''
Bugün bir basın toplantısı düzenleyen CHP Sözcüsü Haluk Koç'un muhalif vekillere yanıtı sert oldu.

Koç, ''Genel Başkanı eleştirecekseniz bunu grup başkan vekili sıfatıyla yapamazsınız. Başından engel olup sonrasında siyasi çalışmalara katılmayan arkadaşların mutlaka direnç güçleri vardır. Önce onları toplasınlar. Biz de bunu değerlendiririz'' dedi.

"ORTALIK TOZ DUMAN KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL"

AK Parti açısından "ortalığın toz duman" olduğunu ileri süren Koç, "Kimin eli kimin cebinde belli değil bu süreçte, tam da bu ortamda 'hayır AKP gündemde olmamalı, gündeme biz CHP olarak kendimizi taşımalıyız' diyen istirahattaki CHP'li arkadaşlarımızın açıklamaları geldi" dedi.

''İKİNCİ TURDA DAHA BÜYÜK BİR OY YÜZDESİ SEÇİLECEK OLAN ERDOĞAN''
Koç, şöyle konuştu:

"Bu tartışmalar AKP içinde derinleşip, siyasi bulanıklık yaşanırken, CHP içinde yapılan bu turfanda açıklamalar, projektörleri AKP üzerinden çekip CHP üzerine odaklandırmaya yarayan açıklamalardır. Zaten buna teşne yapıda olan bir medyamız var. Nasıl olsa CHP'yi tartışmak kolay, karşısında bir mesuliyeti yok, bir yaptırımı yok. Bu tabloya girilmiştir.

CHP'nin çatıda geniş bir uzlaşıya dönük aday çıkarma stratejisi, bazı eleştiriler olsa da genelde doğru bir siyasi tavır olarak değerlendirilmektedir. İkinci tercih olan 'her siyasi parti kendi adayı ile ilk turda çıksın, ikinci turda yarışılsın.' Çatı aday tercihine eleştiri getirenlerin, eğer ikinci yol tutulsaydı, 'neden ortak uzlaşı arama şansı vardı, bu şansı niye kullanmadınız' cephesinde yer alacaklarından hiçbirinizin şüphesi olmasın.

Burada ilke sözkonusu değildir, burada 'ben yakın dönem siyasi beklentimi, çıkarımı nasıl sağlarım' güdüsü maalesef ön plandadır. Bunu üzülerek söylüyorum. Her parti kendi adayıyla katılsaydı ve seçimler ikinci tura kalırdı tezini savunanların, şu sonucuda hesap etmesi lazım; ikinci turda çok daha büyük bir oy yüzdesi ile seçilecek olan 
Recep Tayyip Erdoğan, kafasındaki anayasayı iğdiş etme, fiili başkanlık sistemine geçiş için kendisine çok güçlü bir milli irade desteği olarak tepe tepe kullanacaktı."

''HESAP SORUYORUZ DİYE ORTAYA ÇIKAN KİŞİLERİN ÖNCELİKLE KENDİLERİNDEN HESAP SORMALARI GEREKİR''
Koç, "İlk turda, Sayın İhsanoğlu'nun adaylığına partili olmalarına rağmen destek vermeme, alanda sorumluluk almama ve katılımın azalması yönünde tercihlerde bulunma yolunu seçenlerin, eleştiriden önce kendi tavırlarını etik olarak da sorgulamaları gerekmektedir. Eğer bir siyasi parti mensubuysanız.

Tüm ekonomik yokluklara, peş peşe gelen seçimlerin örgütte yarattığı yorgunluklara ve Haziran ayında partili olma sorumluluğu ve kimliği kısmen unutularak Sayın İhsanoğlu etrafında oluşturulan seçmenin sandıktan uzaklaşmasına yol açabilecek, haksız tartışmalar hatırlandığında, bugün hesap soruyoruz diye ortaya çıkanların öncelikle kendilerinden hesap sorulması gereken kişiler olduğu herkesin bilgisi dahilindedir" diye konuştu.


''İSTEDİKLERİ İMZALAR TOPLANDIĞINDA KURULTAY TOPLANIR''

CHP'nin de eksiklikleri olabileceğini bunları değerlendirdiklerini vurgulayan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama CHP'nin bu seçimlerde, ortak aday noktasında ve geniş bir siyasi mutabakat arama yönündeki tavrı iyi niyeti, siyasi fedakarlığı birçok gözlemci tarafından bugün teslim edilmektedir. CHP, kuralları, tüzüğü, programı, ilkeleri olan bir siyasi partidir.

Günü birlik kurulmuş bir siyasi çatı değildir. CHP yönetiminin kendilerine göre taleplerle ortaya çıkanlara karşı tavrıda çok açık ve nettir. Hiçbir CHP yöneticisi, başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere, eğer bir kurultay çağrısı yapılacak ise hiçbir kurultay delegemize 'imza verin ya da vermeyin' yönünde bir telkinde bulunmayacaklardır. İstedikleri imzalar toplandığında, yine hiçbirisinin kurultayın toplanacağından bir endişesi olmamalıdır.

CHP artık kendi yakın dönem siyasi beklentilerini öne alarak, siyaset yapma tarzına, AKP'nin fetret tartışmalarına girdiği şu dönemde asla izin vermeyecektir. CHP kendi koyduğu stratejinin ve seçim sonuçlarının özeleştirisi de dahil mutlaka değerlendirmesini yapıyor ve yapacaktır da ancak tartışmaların AKP içinden uzaklaşılıp, kendi içine çevrilmesini 

önleyecek siyasi stratejisini geliştirme durumundadır."

TOPLANTIYA MUHARREM İNCE KATILMADI
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı bugün gerçekleştiriliyor. Parti genel merkezinde saat 11.00’de başlayan toplantıya Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlık ediyor. Toplantıya CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce katılmadı.