Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "4. Moda ve Hazır Giyim Konferansı"nda sektör temsilcilerini uyardı. Sektör temsicilerine "kayıtdışılık" uyarısında bulunan Erdoğan, "2 milyon çalışan var. 350-400 bini kayıt içinde. Biz bunun farkındayız ama katlanıyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, ekonomik istikrardan taviz vermeyen AK Parti'nin seçim ekonomisi uygulamayacağını da vurguladı.

CHP'nin çok tartışılan Aile Sigortası projesini  yine hedefine alan Erdoğan, "Proje tembel yaratır" dedi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 4. Moda ve Hazır Giyim Konferansı'nda konuştu.

Başbakan Erdoğan, 8 yıl süren AKP Parti iktidarında girişimcilerin üzerindeki vergi yükünü azalttıklarına dikkat çekti. Hazır Giyim Sektörü'nün Türkiye'nin lokomotifi olması yolunda çalışmalar yürüttüklerini belirten Başbakan Erdoğan, şartlar elverdiği ölçüde sektör üzerindeki vergi yüklerini azaltmaya çalıştıklarını vurguladı. İşverenlere, "Kayıt dışı konusunda daha fazla hassasiyet bekliyorum" sözleriyle seslenen Başbakan Erdoğan, "Eğer bu ülke güçlenirse, biz sizden daha fazla vergi toplama gayretine girmeyiz. Ülkede yüzde 45 kayıt dışı var. Bu ülkenin petrol kaynakları yok. sizlere gelecek altyapı hizmetlerini neyle yapacağız. Tek kaynağımız vergi. Kayıt dışı azaldıkça üzerinizdeki yükler çok daha hızlı azalacaktır. Sektörde 2 milyon çalışan var.  Bunun sadece 350- 400 bini kayıt altında. Biz bunun farkındayız, ama katlanıyoruz."

"HALİÇ'İ DOLDURALIM DEDİLER"

Başbakan Erdoğan, Kanal İstanbul projesiyle İstanbul'un marka özelliğinin güçleneceğini söyledi. Venedik, Kahire, Budapeşete'nin "suyu markaya çevirmiş şehirler"  sözleriyle tanımlayan Başbakan Erdoğan, İBB Başkanlığı döneminde kendisine ise kirli olması nedeniyle Haliç'i karaya dönüştürme önerileri aldığını söyledi. Önerinin sahibi akamedisyenlerin kendisini "aydın" olarak nitelendirmesini eleştiren Başbakan Erdoğan, "Haliç gibi bir zenginlik karaya dönüştürül mü? Bu ülkede bunu söyleyenler vardı. Ama biz karaya dönüştürmek yerine 2. 5 milyar küp çamuru içinden çıkararak 9.5 kilometre mesafeye pompaj sistemi ile naklettik ve bir taş ocağına da yeşil alan kazandık. Bunu karaya dönüştürelim diyenler kimdi biliyor musun. Bugün aydınım diyen, hocalar vardı. Bana bunların verdiği akıl oydu. Yeni bir kanalla istanbulun marka özelliğini ortaya çıkaracağız" dedi.

"DEVLETİN MALI DENİZ, YEMEYEN...."


Türkiye'nin ekonomik gelişmesini rakamlarla anlatan Başbakan Erdoğan, zarar eden ve özelleştirilen KİT'lere de değindi:

"Şehirler markaya dönüşürken tekstil sektöründe de bunu hak ediyoruz. Karabük'e devlet büyük bir demir çelik fabrikası kurmuş. Bir süre sonra hantallaşmış, kendisini yenilememiş. İstihdamda yığılmaya, 'sosyal sığınma' mekanizmesına dönüşmüş. Yıllarca karabükde doğan her çocuğun hayali, Kardemir de işe girmek olmuş. Çünkü, devletin malı deniz yemiyen domuz mantığıyla böyle yaklaşılmış. Tüpraş, SEKA, Aliağa aynı şekilde... Gençliğin ufku oralarda iş bulmaktan ibaret olmuş. Müteşebbis ruh katledilmiş."

MESLEK LİSELERİ'NDE ÖNEMLİ ARTIŞ

Başbakan Erdoğan, sektördeki teknolojinin ne kadar gelişirse gelişsin, hazır giyim sektörünün yoğun istihdamla gelişme sağlayabileceğinin altını çizdi. Kalifiye eleman yetiştirmek için meslek liselerine önem verdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "meslek liselerinin oranı yüzde 25, devlet liselerinin yüzde 75 iken, bu sayıyı tam tersine çeviriyoruz. Yüzde 75 meslek lisesini hedefliyoruz. Her çocuğumuza 'altın bilezik' takmak istiyoruz" dedi.

MUHALEFETE DAYANIŞMA ÇAĞRISI....

Başbakan Erdoğan, konuşmasında gerekli yasal düzenlemeler için muhalefet partilerinin destek olmamasını da eleştirdi.  Muhalefetin tavrı nedeniyle bir maddenin yasalaşmasının dahi 2 saati bulduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, muhalefete seslendi:

"Bir madde bizim 2 saatimizi alırsa, 1500 maddelik yasa çıkmaz. TOBB gibi örgütler bizde görüşelim dedilerd. İlk turlarında gittiler olmadı. En sonunuda bir haftada çıktı. Bununla neyi anlatmak istiyorum. Elbirliği yapınca, dayanışma içinde olunca ne kadar kolay olabileceğini gördük. Hatta paye onların olsun, üzümü birlikte yiyelim. Dert bağcıyı dövmek olunca bu işi çizemezsiniz"

AİLE SİGORTASI TEMBEL YARATIR

Başbakan Erdoğan, CHP'nin "Aile sigortası" projesine de "Tembel yaratır" sözleriyle yüklendi:

"Bu vaad yarışı ile bi yere varmak mümkün değil. İnsanlar ayda bir kere sokağa çıkıp, bankaya uğrayacaklar paralarını alıp geçinecekler. Dünyada böyle birşey var mı? Herkese 600 TL dağıtacaksın. Her şey gayet yolunda gidecek. Acaba kim çalışır. Biz bunu özürlü ailelerine veriyoruz asgari ücret düzeyindi. Üniversite öğrencisine 240, doktora öğrencisine 720 TL veriyoruz. Hiçbir üniversite öğrencisi müracaaat ettiğinde boş geri dönmez. Ya burs ya da kredi alır. Yoksullukla mücadele ederken insanları tembelliğie itemeyiz. biz yoksulluğu finanse etme üzerine değil, destekleyere azaltma yolunda çoalışıyoruz"

"BENİM KİTABIMDA SEÇİM EKONOMİSİ YAZMAZ"

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin 8 yıldır mali disiplinden taviz vermediğini ve seçim ekonomisi eleştirilerine "Seçim ekonomisi falan benim kitabımda yok. Seçim ekonomisi denen olay, bu ülkedeki müteşebbisin cebindeki parayı çalmaktır. Bu ülkeyi enflasyon canavarına mahkum etmektir" şeklinde yanıt verdi.

ERDOĞAN'DAN EKONOMİ DERSİ...

Erdoğan, Türkiye'deki ekonomistlerin AK Parti projelerine de aynı muhalif tavırla yaklaştıklarını söyledi. Türkiye'nin ekonomik istikararının tüm bu eleştirilere karşın sürdürüleceğini belirten Erdoğan, ekomistlere şöyle seslendi:

"Seçim ekonomisi demek parada 1'in yanına sıfırları koya koya, milyoner denen zengini üretmektir. Tuvalete bile 1 milyona gittik. Biz altı sıfırı atacaağız dediğimizde, enflesayon patlar denildi. Ne oldu patladı mı enflasyon. E attık biz altı sıfırı, patyacağına enflasyon geriledi. Hala enflasyonla faizi ters üorantılı görenler var. Tam aksine faizle enflasyon doğru orantılıdır. Eğer reel faizi daha düşük seviyelere indireceksek, bizim faizle enflasyonu at başı götürmemiz lazım. Parayı satarak zengin olan finans sistemini uyarmamız lazım. Bunu adilane yapmamaz lazım. İki sihirli kelimemezi var güven ve istikrar.  Zikzaklar çizen bir anlayışın olmadığı yapı."