Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs görüşmelerinde Rumların Türk tarafını oyaladığını belirterek, “Artık bıçak kemiğe dayanmak üzere.

Bıçak kemiğe dayanırsa Türkiye, o zaman oturur Kuzey Kıbrıs’la konuşur. Tavrını net olarak ortaya koyar ve adımını atar.” dedi. Erdoğan, bu adımın Kuzey Kıbrıs’la birleşme mi yoksa KKTC’nin tanınmasına hız verme mi şeklinde olacağı sorunsa, “Şimdi onu karıştırmayın; zamanı değil, erken…” cevabını verdi.

Başbakan Erdoğan dün gece BRT ve TRT’nin ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı. Kıbrıs müzakerelerinde iki tarafın anlaşması durumunda bunu destekleyeceklerini ifade eden Erdoğan, bununla birlikte Rumların müzakerelere devam edemeyeceği yorumunu yaptı. Kıbrıs’ta Türk tarafının çözüm için ısrarcı olduğu parametrelere vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti: “Onlar kendilerine göre güdecekleri bir Kıbrıs bekliyorlar; yok böyle bir şey. Güney Kıbrıs’ın çözüm diye bir derdi var mı? Açıkça söylüyorum, böyle bir dertleri yok. Biz çözüm peşindeyiz, onlar ise tıkama peşindeler.” Başbakan Erdoğan, iki taraf arasında Ekim ayına kadar yapılması öngörülen 19 görüşmeye Rumların devam edemeyeceği yorumunu yapan Erdoğan, “Kendi iç dertleri bu işi yapmaya müsaade etmeyecek.” dedi.

KUZEY KIBRIS DİK DURUŞUNU DEVAM ETTİRDİĞİ SÜRECE DAHA GÜÇLÜ KONUMA GELECEKTİR

Rum kesiminin, Annan referandumunu reddettikten sonra AB’ye üye olmanın dışında hiçbir avantaj elde edemediğini vurgulayan Erdoğan, “Yarın BM’de de hiçbir avantajı olmayacaktır. Kuzey Kıbrıs o dik duruşunu aynen devam ettirdiği sürece Türkiye Kuzey Kıbrıs el ele vermek suretiyle Kuzey Kıbrıs bugün bulunduğu konumdan çok daha güçlü konuma gelecektir. Siyasi yönden, askeri, ekonomik, kültürel, ticari yönden söylüyorum…” ifadelerini kullandı.

Güney Kıbrıs’ın 2012’nin ikinci yarısındaki dönem başkanlığını AB’nin uygulamaya koyması durumunda, ‘her şeyi buzdolabına koyacaklarını’ ifade eden Erdoğan, “Kesinlikle hiçbir görüşme yapmayız. Çünkü biz hiçbir zaman Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni kendimize muhatap kabul etmiyoruz. Ta ki bu iş neticeleninceye kadar. AB bu konuda yanlışını bildiği halde, ısrar edişinin altında yatan gerçekleri de biz biliyoruz. Bu bir zihniyet meselesidir. AB, bu zihniyetten dönememenin ezikliğini yaşıyor bana göre.” şeklinde konuştu.