Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan HDP'li vekillerin fezlekesine ilişkin, "Milletin iradesine ve Meclisteki temsilcilerinin vereceği karara saygı duymamız gerekir” dedi.
Anadolu Buluşmaları kapsamında il il gezen, esnaf ve vatandaşın sorunlarını dinleyen, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, dünkü Batman ziyaretinden sonra geldiği Diyarbakır'da kahvaltı programında basın mensuplarıyla buluştu.


'Hükümet 19 yıldır üretime yatırım yapmadı'

Sözlerinin başında Diyarbakır'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti diler getiren Fatih Erbakan, bölge halkının Erbakan Hoca'ya da büyük destek verdiğini hatırlatarak yeni dönemde de kendilerinin de aynı sevgi ve desteğe mazhar olmak için elinden geleni yapacaklarını belirterek birlik ve beraberlik mesajı verdi.
 Ekonominin kötü gidişatına değinen Erbakan, “Hükümet Türkiye’de 19 seneden beri üretime, istihdama yönelik herhangi bir yatırım yapmadı. AVM, rezidans, beton ve çimento ekonomisi, borç ile faiz ekonomisi. Yol, konut, AVM yapmak, spor tesisi, havaalanı yapmak çok güzel ama dar gelirlinin derdine derman olmuyor. Asgari ücretlinin, işsizin, emeklinin derdine derman olmuyor.” dedi.

‘İşsiz sayımız Yunanistan nüfusunu geçti’

İşsizliğin vatandaşın en önemli gündemi olduğunu vurgulayan Erbakan, “Türkiye’nin 4 bir yanında gördüğümüz manzara hep aynı. Sürekli artan nüfusla beraber işsizlikte artmaya devam ediyor. Genç ve sürekli artan nüfusu nimet olarak görüyoruz ama bu nimete karşı iş imkânı, istihdam alanları, refah seviyesinin ve gelirin arttırılması gerekmekte. Bugün Türkiye’de 10 milyonu aşan işsizler ordusu ile karşı karşıyayız. 7 milyonunu hükümet yeni ekonomi programında itiraf etti, kabul etti. Üzerindeki 3 milyon ise yapılan çarpıtmalardan geliyor, iş gücüne katılımın düşük gösterilmesinden geliyor. Son 2 hafta içinde resmi olarak iş aramadıysa işsiz saymıyor gibi çarpıtmaları çıkardığımızda işsizlik 10 milyonu geçiyor. İşsiz sayımız Yunanistan’ın nüfusundan daha fazla. 1 buçuk milyona yakın üniversiteli işsiz var ve tüm bu nedenlerden dolayı gençler fırsatım olsaydı başka ülkede yaşamak isterdim diyor.” ifadelerini kullandı.

‘Yeni anayasa milli mutabakat ile yapılmalı'

Bayrampaşa ‘Mutlu’ olacak! Bayrampaşa ‘Mutlu’ olacak!

Mevcut anayasanın darbe ürünü olduğunu dile getiren Erbakan, “Milli, yerli, sivil anayasa olması gerektiğini uzun zamandan beri ifade ediyoruz. Merhum Erbakan Hocamız da bunu ifade etmişti. Hatta anayasa değişikliği referandumunda “Yetmez ama evet” demişti. Mevcut anayasanın düzeltilmesi lazım ama bu düzeltme için bugüne kadar 22 kez rötuş ve tamirat yapılmış. Tabiri caizse bir yamalı bohçaya dönmüş. Bundan sonra müdahale etmek, tamir etmek oldukça zor. Yeniden yerli, milli, sivil bir anayasa, hakkı üstün tutan, adaleti hâkim kılacak bir anayasa, isteyenin istediği yere çekip değişik bir şekilde uygulamasına mahal vermeyecek, inanç özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü en kapsamlı şekilde güvence altına alacak bir anayasanın yapılması uygundur. Ne muhalefet ne de iktidarın yaptım oldu anlayışıyla hareket etmeden milli mutabakat halinde bu adımın atılması gerekir. Meclis dışındaki partilerin görüşleri de alınarak mutabık kalınarak adım atılması hayırlı olur” diye konuştu.

‘Biz Demokratikleştirilmiş başkanlık sistemi öneriyoruz’

İktidar ve muhalefet arasında tartışmalara neden olan sistem değişikliğine de değinen Erbakan, sistemlerin bir araç olduğunu ve kullanıma göre yararlı olup olmadığının değişkenlik gösterdiğinin altını çizerek “Sistem konusunu abarttıklarını düşünüyoruz. Olmazsa olmaz kırmızıçizgi olarak ifade ediliyor. İktidar başkanlık sistemini getirirken işsizliğimiz azalacak, döviz kurları düşecek, terör bitecek, Türkiye çağ atlayacak, şahlanacak dedi. Sisteme geçince dediklerinin hiçbirinin olmadığını gördük. Yoksulluk, fakirlik, işsizlik, alım gücünün düşmesi, borçlanma daha hızlı şekilde arttı. Muhalefet tam tersine parlamenter sisteme geçeceğiz ve bu dertlerden kurtulacağız, tüm bu dertlerin sebebi başkanlık sistemi demeye başladı. İkisi de doğru değil. Sistemler bir araçtır, bu aracı kimin ne amaçla nasıl kullanacağına göre iyi veya kötü olması değişir. Başkanlık sistemi ile iyi işler yapılabilir ancak mevcut başkanlık sistemi ideal sistemdir demiyoruz. Başkanlık sistemi tamir etmek düzeltmek için demokratikleştirilmiş başkanlık sistemi önerimiz oldu.  Meclisin güçlendirilmesi yani bütün yetkinin tek adamda toplanmasını önlemek adına gen soru gibi, güvenoyu gibi meclise yeniden bildirilmesi gereklidir. İçişleri, ulaştırma ve adalet bakanlığının eski sistemde bağımsız olması vardı ama o şimdi kalktı. Bunun tekrardan getirilmesi ve bununla birlikte bakanların milletin oyuyla seçilmiş insanların bakan olması, cumhurbaşkanı yardımcılarının seçilerek gelmesi, cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin sınırlarının çerçevelerinin belirlenmesi, gerekirse partili cumhurbaşkanı sisteminin kaldırılması gerekiyor. Partili cumhurbaşkanlığı olduğu zaman atanan valilerde partinin il başkanı gibi oluyor.”

‘Gara’da riskli operasyona girmek yerine keşke girişim yapılsaydı’

Erbakan, “Gara operasyonu ile ilgili bizim de bir takım sorularımız var. 5 sene önce rehin alınan insanların rehin alındıklarını şehit oldukları haberleriyle öğrendik. Bu kamuoyuna duyurulmamış. 13 vatandaşımız rehin alınmış, dağa götürülmüş Türkiye’de kamuoyunun yüzde 80-90’ının bundan haberi yok. 5-6 sene boyunca gerekli girişimler ne kadar yapıldı? Devlet olarak bu insanlarımızın canı için gece gündüz uyumadan her türlü yolun denenmesi lazımdı. Refah Partisi döneminde Van Milletvekilimiz Fetullah Erbaş, müzakere yoluyla rehin alınan erlerimizi canlı olarak sağ salim kurtarıp getirdi. Son derece üzgünüz. Aklımızdaki şüpheler, sorular keşke Refah Partisi döneminde yapılan gibi bir girişimle insanlarımız kurtarılsaydı ve bu insanlar sağ salim kurtarılsaydı. Böyle riskli bir operasyona girmek yerine diye düşünüyoruz” diye kaydetti.

'HDP'nin kapatılmasına ilişkin milletin iradesine saygılıyız'

HDP'li milletveki için meclise sunulan fezlekeye dair konuşan Erbakan, “Fezlekeler hazırlanmış, meclise gönderilmiş. Hukuki bir süreç olduğu için çok fazla yorum yapmak istemiyoruz. Sonuçta milletin iradesi ve meclisteki temsilcilerin vereceği karara saygı duymamız gerekir” dedi.