Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, gittiği her yerde Türkiye’de büyük bir değişimin olduğunu görme fırsatı bulduğunu belirterek, “Biz yüzde 60 oy bekliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Aydın’da siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi. Şükran Güngör Tiyatro Sahnesi’nde gerçekleşen buluşmada İhsanoğlu’na eşi Füsun İhsanoğlu, TBMM İdare Amiri Ali Uzunırmak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu eşlik etti.

Demokrasi şehidi Adnan Menderesin memleketinde bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden İhsanoğlu, “Bu makama kendisinden başka layık insan olmadığını zannedenler, bu milleti tanımıyordur. İki parti ile başlayan bu teklife hayır deyip, görevden kaçamazdım. BM’den sonra dünyanın ikinci büyük teşkilatında 9 yıl görev yaptıktan sonra kendime göre plan yapmıştım. Ancak 2 parti ile başlayıp daha sonra beş partiyle daha devam eden bu davete kayıtsız kalmazdım. Eğer bu görevden kaçmış olsaydım, asıl vatana ihanet bu olurdu. Ak Parti’nin içinden  dahi bu görevi kabul etmemi teşvik edenler oldu. Onun için bu kutlu yolculuğa çıktım..” diye konuştu.

Türkiye’nin demokrasi yolunda çok şeyler gördüğüne işaret eden İhsanoğlu, “Türkiye artık vesayet sistemi istemiyor. Siz bir vesayeti ortadan kaldırmak isterken, yeni bir vesayet ortaya çıkaramazsınız. Herkes bu yarışa katılabilir. İlk gün söz verdiğim gibi bu yarışı demokratik bir şekilde yarı sürdürmek istiyorum. Polemik yapmaya gelmedim. Millet isterse beni, isterse diğer iki adayı Cumhurbaşkanı seçer. Millet kimi seçerse, Cumhurbaşkanı odur. Herkesin seçilecek kişiye saygı göstermesi gerekir” şeklinde konuştu.

“ATEŞİ SÖNDÜREN TARAF ALACAĞIZ”

Türkiye’nin zor bir süreç geçirdiğini ve toplumun gerildiğini iddia eden İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz tekrar eski halimize dönmek istiyoruz. Sosyal yaşamımızın aile şekilde ve dayanışma içerisinde olmasını istiyoruz. Bizim adetlerimiz ve dinimizin gerektirdi budur. İnşallah biz bu ortamı geri getireceğiz. Türkiye’nin çevresi ateş çemberi. Bu konulara hassas davranmamı lazım. Ülkenin menfaatleri göz ardı edilmemeli. Büyük bir pazarı kaybettik. Bu kavgalarda taraf değil; ateşi söndüren olmalıyız. Tarihten gelen misyonumuzla problemlerin çözümünde etkili olabiliriz. Orta Doğuda barışın sağlanması konusunda büyük imkanlara sahibiz. İnşallah Allah’ın izni ve halkın takdiriyle bu göreve seçildiğimizde, Atatürk’ün de dediği gibi ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’a katkı sağlayabileceğiz”

“PARTİ TERCİHİNİZİ ERTELEYİN..”

10 Ağustos’ta bir Başbakan veya parti seçilmeyeceğinin altını çizen İhsanoğlu, şöyle konuştu:“Önümüze üç ayrı pusula konacak. Herkesin, herkesin iradesine saygılı olması lazım. Bu seçimde parti değil; üç isim ve üç resimden birini seçeceğiz. Burada parti tercihinizi bir kenara bırakacaksınız. Parti tercihinizi önümüzdeki yıl yapabilirsiniz. Anayasayı beğenelim veya beğenmeyelim. Anayasada değişmesi gereken çok madde var ama bunun yeri Çankaya değildir. Bunu uygun koşullarda Meclis yapabilir”

“YÜZDE 60 OY ALACAĞIZ...”

Halkın oyuyla seçilecek olmasının Cumhurbaşkanına ayrı bir güç vereceğine dikkat çeken İhsanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Halkın oyuyla seçilmek, Cumhurbaşkanına ayrı bir güç veriyor. Size buradan söylüyorum; biz yüzde 60 oy bekliyoruz. ‘Bana yüzde 60 oy verdi, diğer yüzde 40 bana oy vermedi. Ne olursa olsun’ diyemeyiz. Siz siyasi bir kimlikte Çankaya giderseniz çatışma olur. Siz ‘Başbakanın görevini de ben yapacağım’ derseniz kargaşa olur. Daha önce benzer bir çatışmada Türkiye zor günler geçirdi. Köprüleri, barajları hükümet yapsın. Cumhurbaşkanı ancak hükümete yol gösterebilir veya teşvik edebilir. 

Fakat rolleri değiştirmek gibi bir şey olamaz. Bu fevkalade tehlikeli ve macera dolu bir yol olur. 16 Haziran’dan bu yana gittiğimiz her yerde gördüğümüz ilgi nedeniyle Türkiye’de büyük bir değişimin olduğunu görüyoruz. Bu millet bir dahi olan Turgut Özal’ı önce Başbakan daha sonra da Cumhurbaşkanı yaptı. Onun için kimse masallarda veya kendi aralarına hazırladıkları seçim planının geçerli olacağını sanmasın. Bunun kararını milli idare verecektir..”.