MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yazdığı zehir zemberek mektupla gündeme gelen ve partisiyle arası bozulduğu iddia edilen MHP MYK Üyesi Mansur Yavaş baltaları gömdü, "Türkiye'nin Watergate'i olarak nitelendirdiği komploya karşı bütün ülkücüleri herzamandan daha fazla partiye sahip çıkmaya çağırdı.

"Oynanan oyunu bozmak her ülkücünün boynunun borcudur" diyen Yavaş oyun kuruculara cevap vermek için bir de hedef koydu:

"Bu oyun sahiplerine verilecek cevap en az 25 oy alarak iktidara ulaşmak suretiyle tüm oyunları bozmaktır. Ülkücü sorumluluğu taşıyan herkes iyi bilir ki hareketimiz hafif bir silkinmeyle dahi bu hedefi gerçekleştirecek güç ve kudrettedir."

Bahçeli'ye yazdığı mektubun yarattığı tartışmadan sonra konuşmayan Yavaş kaset skandalı sonrası sessizliğini bozdu. Yazılı bir açıklama yapan Yavaş yaşanan süreci şöyle değerlendirdi:

"Ülkemizde daha önceden de örneklerine rastlanmış olan ve kompolardan medet umarak siyaset mühendisliği yapan organize suç örgütlerinin Türkiye siyasetinin bu şekilde ortaya atılan veya şantaj amacı ile gizli tutulan ses ve görüntü kayıtlarıyla alçakça şekillendirilmesi veya yönlendirilmesi amacını güttüğü şüphesizdir. Son günlerde yaşanan olaylar sadece siyaseti yeniden şekillendirmesi amacını aşmış olup artık hedef hayatlarının belli bir kesitini neredeyse tamamını ülkücü harekete vermiş olanlara, MHP'nin kurumsal kimliğine, tüzel kişiliğine, geçmişimize, anılarımıza, ülkümüze saldırı halini almıştır. Ülkücü hareketin ne kadar ambalajlanırsa ambalajlansın hiçbir dayatmaya teslim olmayacağı kuşkusuzdur. Dolayısı ile ülkücü hareketin itibarsızlaştırma kampanyası başarılı olamayacaktır."

YAPILAN OPERASYONA KARŞI MÜCADELE SÖZÜ

Kurulan komplonun ülkücü hareketi bitirmesinin söz konusu olmayacağını savunan Yavaş bütün küskünlere de çağrı yaparak şöyle devam etti:

"Bu saldırılar karşısında sesimizi yükseltmek ve bu harekete az ya da çok emek vermiş, kıyısından köşesinden emeği geçmiş herkesin biribrine ve davasına kenetlenmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu nedenle şahsen bütün gücümle ülkücü hareket üzerinde yapılacak operasyonlara engel olmak için mücadele edeceğime söz veriyorum.

3 Mart tarihinde yazdığım iyi niyetli mektubumu gerek basına sızdırmak suretiyle gerekse sızdırdıktan sonra bunu kendi amaçları doğrultusunda kulananlar dahi bizleri amaçlarına alet edemeyeceklerdir. Bunlarla siyaseti bırakma pahasına mücadele etmek boynumun borcudur. Ülkücüler ne partilerine karşı yapılmak istenen operasyonlara izin verirler ne de operasyon sahiplerine meze olurlar."

EN AZ YÜZDE 25 OY

Yapılan saldırıya hiçbir ülkücünün sessiz kalamayağını anlatan Yavaş bütün ülkücüleri silkinmeye çağırdı ve şu hedefi koydu:

"İçinde bulunduğumuz kritik günlerde davamıza ve harekete her zaman olduğundan fazla sahip çıkmak zorundayız. Çünkü yok edilmek istenen bir fikir hareketine karşı yapılan saldırıya hiçbir ülkücü kayıtsız kalamaz. Ayrıca oynanan bu küresel oyunları bozmak ve hür Türk milliyetçisinin boynunun borcudur. Bu oyun sahiplerine verilecek cevap ise en az yüzde 25 oy alarak iktidara ulaşmak suretiyle tüm oyunları bozmaktır. Ülkücü sorumlulğu taşıyan herkes iyi bilir ki hareketimiz hafif bir silkinmeyle dahi bu hedefi gerçekleştirecek güç ve kudrettedir.

TÜRKİYE'NİN WATERGATE'İ

Artık adeta bir anayasa suçu halini almış ve Türkiye'nin Watergate'i durumuna dönüşmüş olan bu komployu yine ülkücülerden başkasının durdurma imkanının bulunmadığı şüphesizdir. Bunun yolu da iktidar olarak oyunu bozmaktır."