CHP, seçmenlere vaatlerini içeren broşürleri hazırlamaya başladı. Konulara göre bölünmüş olan ve birkaç gün sonra kamuoyuna açıklanacak olan bu broşürlerden Kürt sorununa ilişkin olanı çok iddialı. CHP’nin Kürt sorunu konusunda şimdiye kadar hiç bahsetmediği, hatta karşı durduğu çok önemli iki açılımı içeriyor.

CHP kaynaklarına göre, broşürde iki vaat, “eski CHP’nin politikalarıyla ters düşmesi” açısından çok dikkat çekici;

Vaatlerden ilki, Kürtçe eğitim konusunda.

CHP seçmenlerine Kürtçe eğitim konusunda şu vaadi iletecek;

Talep eden herkese anadilde öğretim sağlanacaktır.”

Bu ifade, CHP’nin iktidara gelmesi halinde devlet ve özel okullarda Kürtçe eğitimin, en azından seçmeli ders olarak bile olsa, önünün açılması anlamına geliyor.

“ÖZERKLİK ANLAŞMASINDAKİ ÇEKİNCELER KALDIRACAĞIZ”


İkinci vaat ise, bundan çok daha keskin;

CHP, seçmenlere Türkiye’nin daha önce, “çekinceler” koyarak imzaladığı Avrupa Özerklik Şartı’ndaki, “tüm çekinceleri kaldıracağını” vaat edecek.

Bu vaadin getirilerin görmek için, Türkiye’nin 21 Kasım 1988’de imzaladığı, 1991’de de TBMM’den geçirerek onayladığı Avrupa Özerklik şartına koyduğu çekincelere bakmak gerekiyor.

Türkiye, anlaşmayı imzalarken, özellikle Güneydoğu’daki yerel yönetimlerin “özerk” yapıya kavuşabileceği endişesiyle, “yerel makamların kendi yetkilerini kullanımı”, “kendi iç örgütlenmelerini kurmaları”, “yerel makamlara danışılmadan planlama yapılmaması”, “yerel idari yapılanmaların coğrafi sınırlarının merkezden değil, yerel halka danışarak yapılması” ve ”yerel makamların başka ülkeler ile işbirliği anlaşması yapması” gibi maddelere çekince koymuştu.

Türkiye’nin çekince koyduğu, ancak CHP’nin iktidara gelmesi halinde çekinceleri kaldıracağını belirttiği maddeler şöyle;

-Kanunla düzenlenmiş genel hükümlere halel getirmemek koşuluyla, yerel makamlar iç idari örgütlenmelerini, bunları yerel ihtiyaçlarla uyumlu kılmak ve idare sağlamak amacıyla, kendileri kararlaştırabilecekler. (Madde 6/1)
 
-Yerel yönetimler kendi yetkilerinin serbestçe kullanımı ile anayasa veya ulusal mevzuat tarafından belirlenmiş özerk yönetim ilkelerine riayetin sağlanması amacıyla yargı yoluna başvurma hakkına sahip olacaklardır.(Madde 11)
 
-Yerel makamları doğrudan ilgilendiren tüm konulara ilişkin planlama ve karar alma süreçleri içinde, kendilerine danışılacaktır. (Madde 4/6)
 
-Yerel makamlara sağlanan kaynakların dayandığı mali sistemler çeşitlilik arz ermeli ve esneklik taşımalı. (Madde 9/4)
 
-Yeniden dağıtılan kaynakların yerel makamlara tahsisinin nasıl yapılacağı konusunda, kendilerine danışılacaktır. (Madde 9/6)
 
-Yerel makamlara yapılan hibeler belli projelerin finansmanına tahsis edilme koşulu taşımayacaktır. (Madde 9/7)
 
-Yerel makamlar, kanunlarla muhtemelen öngörülen şartlar dahilinde, başka devletlerin yerel makamlarıyla işbirliği yapabilirler. (Madde 10/3)