Yıllardan beri demokratik siyasette ısrar ettik. Parlamentoyu çözüm yeri olarak gördük. Ancak hep tehditlerle karşı karşıya kaldık.

Yapılan haksızlıklara karşı parlamentoya katılmayacağımızı ifade ettik. İnandırıcı bir açıklama, çalışma yapılmadan da tavrımızın değişmeyeceğini ifade etmiştik.

Sayın Cumhurbaşkanımız bize pozitif bir enerji verdi. Büyük bir çaba göstereceğine inanıyorum.

Parlamentoda düşüncelerimiz, katkılarımız olmayacaksa, işlevimiz yoksa, o parlamentoda bulunmamızın bir anlamı yok.

Herkes bu krizin aşılması konusunda gereken çabayı sarf etmeli.

Sayın Cumhurbaşkanı'ndan o izlenimi aldım ki, krizin çözümünde her türlü çabanın içinde olacaktır.

Hatip Dicle bir haksızlığa maruz kalmıştır. Bu haksızlığın düzeltilmesinin formülleri vardır. Geleceği birlikte oluşturmayı düşünüyorsak bu, hükümete düşen sorumluluklar vardır.

Yasal değişiklik gerekiyorsa, görev hükümet partisinindir.


“TEK TARAFLI İYİ NİYET YETMİYOR”


Türk şöyle devam etti: "Hatip Dicle bir haksızlığa maruz kalmıştır. Eğer geleceği birlikte oluşturmak istiyorsak, hükümete düşen sorumluluklar vardır. Gerekli yasal değişiklikleri yapma hakları vardır. Yargı bu noktadaysa yetki değişikliği hükümettedir. Tek taraflı iyi niyet yetmiyor karşılıklı olması lazım. Sorunun aşılması için yasal değişiklikler gerekiyorsa, bunun sorumluluğu hükümette. Bunu sorumluluğu yerine getirmeli."