Cumhuriyet gazetesinden Tarkan Temur'un haberine göre,"Çerkes dilinin tescillenmesi, Çerkes Ethem'in adı kullanılarak oluşturulan aşağılayıcı tarih tezlerinin tarihi açıklığa kavuşturulması, üniversitelerde Çerkes dili ve edebiyatı bölümü açılması" gibi taleplerde bulunan Çerkesler özellikle açılım sürecinde dışlandıklarını dile getiriyor.

Türkiye'de yaşayan Çerkeslerin, her zaman "Türkiye'nin bütünlüğünden ve demokrasiden yana tavır aldığını" belirten Çerkes Hakları İnisiyatifi sözcüleri, "Çerkesler, Türkiye'nin kurucuları arasındadır. Her cephede savaşan Çerkesler, Türkiye'ye kanını ve canını verdi. Biz anadilde eğitim değil, kültürümüzü kaybetmemek için çocuklarımıza ilköğretimde anadil eğitimi verilmesini istiyoruz" diyor.

AÇILIMDA GÖRMEZDEN GELİNDİK

Çerkes Hakları İnisiyatifi'nin sözcülerinden Kenan Kaplan taleplerini görünür kılmak amacıyla 12 Mart'ta Ankara'da kitlesel bir miting düzenlediklerine dikkat çekerek Kürtlerden sonra Türkiye'deki en büyük etnik köken olduklarını ancak demokratik açılım sürecinde Çerkeslerin dışlandığını belirtti. Kaplan, "Türkiye'de 5 milyon Çerkes vardır. 3 milyon da akrabalık ilişkisi ile kendisini bir şekilde Çerkes gören vardır. Toplam Çerkes nüfusu 8 milyondur. Bu nüfus görmezden gelinmemeli. Ancak bu açılım sürecine Alevi, Kürt, sonradan da Romanlar eklendi. Çerkeslerin üstü çizildi" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Almanya'daki Türk işçilerine "Entegre olun, asimile olmayın" sözleriyle seslendiğini anımsatan Kaplan, "Çerkesler, Türkiye'nin kuruluşunda tüm cephelerinde savaşmışken ve ülkenin kurucu unsurları içindeyken, Almanya'ya işçi olarak gittikleri halde Alman hükümeti oradaki Türklere 'anadili eğitimi', 'din dersi' eğitim veriyor, Türk üniversitesi kurulması için çalışma yürütüyor. Ama Türkiye'de 5 milyonluk çerkes halkının hakları gündeme getirilmiyor. Burada demokrasiden bahsetmek güç. Hükümet Çerkesleri asimile olmuş, kültürel hak talebi olmayan unsurlar olarak görüyor. Demokrasinin gereği olan insan hakkı olarak talep ediyoruz. Biz Çerkes doğduk. Çerkesler, demokrasiden yana, Türkiye'nin bütünlüğünden yana tavır koymuşlardır. Bugün de öyledir" diye konuştu.

11 KİŞİ İSTEDİ ÇERKES DİLİ SINIFI AÇILDI

Kenan Kaplan, "İsveç'te Çerkes aileleri 'anadil eğitimi' için başvuruda bulundu. İsveç hükümeti de yanıt olarak 11 kişilik talep gelmesi halinde ülkenin neresinde olursa olsun Çerkes dili için öğretmen göndereceği yanıtını verdi. Biz anadilde eğitim değil sadece anadil eğitimi istiyoruz. Amacımız bölücü bir unsur olmak değil, çocuklarımızın kültürünü ve dilini unutmaması için devletin demokratik isteğimize olumlu yanıt vermesini sağlamak" dedi.

BÖLÜNME KORKUSU YERSİZ

Çerkesler, çeşitli uluslararası kuruluşların yardım taleplerini reddederek, hükümetten istediklerini vurguluyor. Anadil taleplerine karşılık olarak toplumda hemen "bölünme" fobisi yaratıldığını belirten Murat Özden, "Türkiye karpuz değildir, hemen ikiye bölünsün. Taleplerimize çeşitli dış güçlerden değil, kuruluşunda savaştığımız Türkiye'den destek istiyoruz. Bunun altını çizmek istiyoruz. Biz kendimizi inkâr edersek, Türkiye daha güçlü mü olacak. Vatandaşları ne kadar devletine bağlı olursa, o devlet de o kadar güçlü olur. Türkiye, farklılıklarının kendi gücü olduğunun farkına varmalı. Türkiye sadece Türk etnik unsuru etrafında birleşirse güçlü olamaz. İmparatorluktan gelen devlet, farklı unsurlar barındırıyor, bu farklılıkları sisteme katarak güçlü bir ülke olabilir. Bizim Türkiye'deki varlığımız Türkiye'nin Kafkaslar'daki gücü, Arapların Türkiye'de olması, Türkiye'nin Ortadoğu'daki gücüdür. Artık bu anlaşılmalı" dedi.

YARIN MİTİNG VAR

Çerkesler kültürel ve politik hakları için yarın yeniden sokağa çıkmaya hazırlanıyor. Mitingde hükümete ve kamuoyuna Çerkes halklarının öncelikli sorunları olan anadilde eğitim öğretim ile radyo-TV yayınlarının devlet eliyle yapılması talepleri iletilecek. Miting yarın saat 15.00'te Kadıköy İskele Meydanı'nda olacak.