Türkiye'de vatandaşın derdiği ile siyasilerin derdi çok farklı. Siyasiler, kendi hesapları peşinde.

Ak Parti gündem belirlemeyi o kadar iyi yürütüyor ki... Tabi ki yürütme Ak Parti'nin elinde. Bugünkü anayasaya göre. Cumhurbaşkanı Devletin de başı, Yürütmenin (!) de başı.

Hal böyleyken, her konuda Yürütme gayet iyi yapılıyor...

Muhalefet Türkiye'de sistem değişikliği ile ilgili çalışmalar yapınca 'Teröristlerle iş birliği' yaptıkları öne sürülüyor.

Teröristlerle aynı masalarda oturup, terör bayraklarını Türk Bayrağı ile aynı noktada tutanlar bu devletin tepesinde yer alıyor.

Demek ki halk böyle istiyor.

Bu ülkede yaşayan halkın, etnik kimliği ne olursa olsun, kimliğinde T.C Vatandaşı ibaresi varsa, bu insanlara karşı ayrımcı hareket ülkeye zarar verir. Bunu kim yaparsa yapsın. Tabi ki bu ülkenin vatandaşı olan kim olura olsun, kurduğu siyasi parti, Sivil Toplum Kuruluşları ne olursa olsun, hepsinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmez bütünlüğünü savunması da bir kural olarak ortaya konulmalıdır.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan 'yeni anayasa' ile ilgili "Bu anayasanın ismi ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ olacak" diyor.

Sayın Cahit Özkan, siz neyi yeniden kuruyorsunuz. Siz kimsiniz. Türkiye Cumhuriyeti'ni 20 yıldır iktidarınız döneminde yaptıklarınızla yok mu ettiniz?

'Yeniden Kuruluş Anayasası'  ile ne demek istiyorsun?

Yoksa Ak Parti'nin geldiği yıllarda Emperyalist güçlerin Türkiye üzerinde uygulamaya koymak için büyük uğraş sarf ettiği, ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Açılım Süreci' olarak ortaya koyduğu çalışmalara mı dönüyorsunuz?

Yoksa Türkiye'yi bölgelere ayıran ‘Eyalet sistemi’ mi kurmak istiyorsunuz?

Çıkıp kamuoyu önünde; bu 'Yeniden Kuruluş Anayasası' ile ilgili yeterli bir açıklama yapın.

Milletin kafasındaki soruların cevabını verin.

Simdi bu değiştirilecek olan Yürürlükteki Anayasa'nın bazı maddelerine bakalım.

MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Cahit Özkan'ın söylemi, bu ilk dört maddede belirtilen hükümleri de aşıyor. Tamam bugün uygulamada olan Anayasa'nın başta 'Partili Başkanlık Sistemi'nin ne kadar sıkıntılı olduğu ortada. İşte devletin temel amacı ve bugün yaşananlar...

MADDE 5- Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

Bugün yürürlükte bulunan Anayasa'nın 103. maddesinde Cumhurbaşkanı'nın yemini bulunmaktadır. Bu şekilde ant içen bir Cumhurbaşkanı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemleri ne kadar uyuşuyor. 'Tarafsızlık' ilkesi ne kadar uygulanıyor. 

Yorum sizin...

İşte o Yemin...

MADDE 103- Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde ant içer:

“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”

Yemini ettik. Şimdi; 

MADDE 104- (Değişik: 16/4/2017-6771/8 md.)

-"Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder."

Peki Cumhurbaşkanı bu Anayasa'da belirtildiği gibi Devletin başı mı? Evet Devletin başında duruyor, Ama Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin Birliğini temsil ediyor mu?

Bugün, Boğaziçi'nde partili Rektör'ü protesto eden Türkiye'nin en zeki çocukları Cumhurbaşkanı'nın söylemine göre 'Terörist'... Bugün yanında bulunan MHP'de ayrılsa, onlar da terörist olacak.

Kendisini eleştiren tüm siyasi yapılar, sivil toplum kuruluşları terörist...

Demek ki bu sistem yanlış. Hem parti başkanı hem Cumhurbaşkanı olmaz... Ya Cumhurbaşkanı ya parti başkanı olacaksın. Böyle bir sisteme ihtiyaç var. Bu eski parlementer sistemini geliştirilmişi mi olur, başkanlık sisteminin geliştirilmişi mi... Bu görev de yine parlemantoda bulunan milletvekilleri ve siyasi partilerin işi. Önemli olan iktidarı, muhalefeti birlikte olup ortak değerlerde buluşulan bir Anayasa ve sistem oluşturmak. Çünkü kimse kalıcı değildir. Ama bu Türkiye Cumhuriyeti kalıcıdır.  

Bu sistem değişmeden Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğunu bırakmak zorunda kalırsa, gelecek dönemde, sistemi en çok ve en ağır eleştirecek kişi olacaktır. Bundan eminim. Hele ki bir düşünsenize, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı oldu...

Yine Yorum sizin...

Ancak, Türkiye Cumhuriyeti'nin başı olan Cumhurbaşkanı, toplumun birliğinden sorumlu tutuluyorsa, bugün söylediği insanların teröristliğinden de kendisi sorumludur.

Bugün bu ülkede, olup biten her türlü usulsüzlük, kanun dışı işler ne varsa bunlardan devlet sorumludur. Devlet bunlarla ilgili konuşma yerine gereğini yapmalıdır.

Bir Devlet Başkanı vatandaşına terörist diyemez. Terörist ise gereğini yapar. Yine Başkanı gibi, bakanı da aynı söylemlerde bulunamaz. O da gereğini yapmalıdır.

Şimdi, bakıyoruz, 'Yenden Kuruluş Anayasası';  bu söylemde suçtur. Bununla ilgili de ilgili yargı organları harekete geçmeli ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ilgili maddelerine göre sorgulama yapılmalı...

Evet fikir özgürlüğünü sonuna kadar savunurum... Ama, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığını, birliğini, bütünlüğünü bozacak her fikre karşı da canım pahasına gerekeni yaparım...

Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir /Mustafa Kemal Atatürk