Gülseli Kenarlı / İstanbul, 20 Ekim () - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) "Gümrük Birliği’nde Yeni Dönem ve İş Dünyası" başlıklı raporunda Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (Transatlantic Trade and Investment Partnership-TTIP) ile ilgili olarak “Türkiye gibi ülkeler için önemli olan anlaşmanın ilke olarak genişleyebileceğinin Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından kabul edilmesi; metinde bu genişlememeye yönelik hükümlerin yer almasının temin edilmesidir” denildi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) "Gümrük Birliği’nde Yeni Dönem ve İş Dünyası" başlıklı raporu açıklandı. Martı otel'de düzenlenen toplantıya TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes ve Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner’ın katıldı.

Gümrük Birliği’nin genişletilmesinin, derinleştirilmesinin hem TTIP üyeliğinin ön şartı olacağı vurgulanan raporda, “Sanayi malları ve tarım ürünleri ile ilgili olan Gümrük Birliği milli ekonominin yüzde 20’sini etkiliyor. Genişletilmiş Gümrük Birliği hizmetler ve tarım sektörü de kamu ihaleleri gibi alanların da eklenmesi ile milli ekonominin ticarete konu olan bütün alanlarını etkileyecektir” denildi.

Mal ve hizmet ticaretinin önemle ele alınması gerektiğine işaret edilen raporda şunlar belirtildi:

“Derinleştirilmiş bir Gümrük Birliği’nin ekonomik olarak getireceği en büyük yenilik Türkiye ekonomisinin yüzde 70’ine denk gelen hizmetler sektörünün AB rekabetine açılması olacaktır. Mal ticaretinin serbestleşmesinin temelinde gümrük tarifeleri ile tarife dışı engellerin karşılıklı olarak kaldırılması esastır. Ancak hizmet ticaretinde milli hukuk ve hukuki çerçeve müşterilere erişim adına daha kayda değer bir engeldir. Bu nedenle hizmet ticaretinde iki tarafın mutabık kaldıkları hukuki uyum oranı önemlidir. Öte yandan şu muhakkak hizmet ticaretinin serbestleştirilmesi için Avrupa Ekonomik Alanı (AEA) modelinde karar kılınması durumunda Türkiye’nin AB Tek Pazarı’na tam entegrasyonu temin edilecek ve bu ekonomik bütünleşme konsolide edilmiş olacaktır.”

Belgenin son bölümünde Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesinin Türkiye bakımından en güç tarafının bütünleşme ve hukuk uyumu modelinin olacağı dile getirildi.

"Türkiye ekonomisi için en stratejik meselelerden biri TTIP’e taraf olmaktır"

TÜSİAD Başkanı Candan Başaran Symes toplantıda yaptığı konuşmada, "Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesi Türkiye için ileriki dönemde TTIP’e dahil olması için de kritik bir öneme sahip. Trans Pasifik Ortaklığı müzakerelerinin sona ermesiyle birlikte TTIP müzakerelerinin de Obama’nın başkanlık döneminin sonuna yetişmesi beklentisi oluştu. Diğer taraftan gözlemlediğimiz kadarıyla TTIP’e yönelik gerek taraflar arasında gerekse AB ülkeleri içinde çok yoğun tartışmalar sürüyor. Tüm bu tartışmaların gölgesinde, AB ve ABD TTIP çerçevesinde bu hafta Miami’de 11. Müzakere turunu gerçekleştirecekler" dedi.

Başaran Symes, "Bugün geldiğimiz noktada, AB ile yürütülen görüşmelerin haricinde uluslararası ekonomik ilişkilerimiz bağlamında Türkiye ekonomisi için en stratejik meselelerden biri TTIP’ye taraf olmaktır. Türkiye TTIP’ye girdiği takdirde ekonomik, siyasal ve hukuki anlamda parçası olduğu transatlantik blok ile ilişkilerini bir adım ileri götürme fırsatını yakalamış olacaktır" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun için TTIP’nin 'openarchitecture' özelliğini kazanması, yani ABD ile AB arasında anlaşmaya varıldıktan sonra üçüncü ülkeleri kapsayabilecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Avrupa Komisyonu’nun geçen hafta yayınladığı yeni “Ticaret ve Yatırım Stratejisi” belgesinde bu konuya yer vermesini ve üçüncü ülkelerin katılımına olumlu yaklaşmasını memnuniyetle karşılıyoruz. TÜSİAD’ın da üyesi olduğu, Avrupa iş dünyasının çatı örgütü BUSINESSEUROPE da, Türkiye’nin TTIP’ye dâhil olmasını açıkça desteklemektedir. Bu da son derece memnuniyet verici bir gelişmedir. Bu noktada önemli bir hususun altını çizmek istiyorum. Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi konusuna öncelik vermemiz, AB ile ilişkilerimizin tam üyelik hedefinden yan yollara sapmasını kabullendiğimiz anlamına kesinlikle gelmemektedir. Gümrük Birliği mevcut haliyle miadını doldurmuştur. AB’nin genişleme tarihinde –Malta dışında- tam üyelik öncesinde hiçbir aday ülkeyle oluşturulmamış olan, dolayısıyla istisnai ve bize göre karar asimetrileri nedeniyle geçici Gümrük Birliği’ni güncellemenin en kolay ve akılcı yolu tam üyelik sürecinin somutlaşması ve kısalmasıdır."