Kadir SABUNCUOĞLU/ERZURUM, () - DOĞU Anadolu İhracatçılar Birliği'nin (DAİB) hazırladığı 'Ambargo sonrası potansiyelleriyle İran hedef pazar-ürün analizi' çalışmasına göre komşumuz İran, Çin'den daha ucuz üretim yapılan bir üs olmayı hedefliyor.  İran pazarındaki rekabet koşullarını analiz etmek amacıyla DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, heyet olarak geçen 27- 30 Temmuz günleri İran'a gittiklerini belirtti. İran’ın enerji, ulaşım ağları için stratejik konuma ve yüksek kalkınma potansiyeline sahip büyüyen bir pazar olduğuna dikkati çeken Cemal Şengel, ortaya çıkan süreci iyi yönetmek ve değerlendirmek zorunda olduğumuzu ifade etti. İran'a uygulanan ambargonun kalkmasının Türkiye ticaretine pozitif etkisi olacağını vurgulayan DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, şunları söyledi: "İran enerji, ulaşım ağları için stratejik konuma ve yüksek kalkınma potansiyeline sahip büyüyen bir pazar. Türkiye ile bazı ortak değerlere ve kültürel benzerliklere sahip. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ının Türk kökenli Azeri ve  çok sayıda Türkçe konuşan olması bizim için önemli bir etken. İran pazarıyla ilgili ortaya çıkan fırsatı kaçırmamalıyız."  DAİB Genel Sekreteri Murat Karapınar da İran'da ambargo sonrası için senaryo çalışması ve analizler yaptıklarını belirtti.
İRAN ARALİZ RAPORUNDA NELER VAR 'Ambargo sonrası potansiyelleriyle iran hedef pazar-ürün analizi' çalışmasında şu görüş ve değerlendirmelere yer verildi: "78 milyon nüfuslu İran’da ekonomik yapı son derece dinamiktir. 35 yıldır yaptırımlar altında işleyen İran ekonomisinin, 2016 yılından itibaren ambargosuz olacağı ve şaha kalkacağı kabul ediliyor. Türkiye’nin İran ile coğrafi ve kültürel bağlarını kullanarak pazarda mevcut Türk malı imajını daha da geliştirmesi ve diğer ülkelere kıyasla rekabet avantajı kazanması mümkün görülmektedir. İran aynı zamanda Türkiye’nin Orta Asya pazarlarına açılımında da en kısa güzergahtır. İran ekonomisi bir dönüşüm yaşamaktadır. Özellikle turizm, enerji, bankacılık, petrokimya, telekomünikasyon, ulaştırma ve otomotiv sektörlerinde büyük fırsatlar sunmaktadır. İran tarihi İpek Yolu’nun en geniş halkasıdır. Dünya kesinleşmiş ham petrol rezervlerinin yüzde 11.5’ine sahiptir. İran, dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisidir. İran, doğalgaz rezervleri açısından da Rusya’nın ardından dünya ikincisidir." "İRAN ÇİNDEN DAHA UCUZ ÜRETİM YAPILAN BİR ÜS OLMAYI HEDEFLİYOR" İran'ın önümüzdeki 5 yıl içinde akıllı araba üretiminden, ilaç endüstrisine, turizmden rafineri ve balıkçılığa kadar onlarca kategoride yatırım çekmeye planladığına vurgu yapılan analiz raporunda daha sonra şöyle denildi: "Bu bağlamda, uygulamaya başlayacağı yeni teşvik sistemi ile İran, Çin'den daha ucuz üretim yapılan bir üs olmayı hedefliyor. Uluslararası şirketlerin odaklandığı alanların başında altyapı, otomotiv sanayi, ağır makine ve ilaç sektörü gösteriliyor. Özellikle de hızlı tüketim maddeleri, ev tekstili, gıda, bilişim gibi alanlarda potansiyel çok yüksek.Ambargoların kalkması Türkiye’nin ve İran’ın sınır illerindeki ticarete de olumlu yansıyacak. Turizmden, gıda ticaretine kadar yeni fırsatlar doğacak. İran’da en fazla iş yapabilecek sektörlerden biri olarak lüks konut sektörünün öne çıkabilecektir. Uluslararası müteahhitlik alanında Çin’den sonra ikinci olan Türkiye’nin, toplu konutlarla kentlerin yüzünün yenilenmesi sürecinde aktif olarak rol alabilecektir. Ayrıca, ambargo sürecinin de sonucu olan konut vb. özel alanlardaki lüks ve şatafat alışkanlığı İran’da oldukça yaygın olup, bu durum inşaat sektörü için önemli bir fırsat oluşturacaktır. İran’da oluşacak ekonomik genişlemenin topluma yansıması ülkemize gelecek İran’lı turist sayısında ciddi bir artış sağlayacaktır. Dönüşüm yaşayan İran ekonomisinin büyük nüfusu ve pazarıyla dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere Türkiye’ye demir çelikten, kimya, turizm, bankacılık, ulaştırma, otomotiv yan sanayine kadar birçok sektörde fırsatlar sunacak."   FOTOĞRAFLI