Çukurova'da buğday, mısır ve pamuk gibi ürünlerin yanı sıra turfanda meyve üretiminin de yapıldığını anımsatan ZMO Şube Başkanı Semih Karademir, bölgede Nisan ve Mayıs ayından bu yana yeni dünya, erik, şeftali ve nektarin gibi meyvelerin hasat edildiğini belirterek, "İlk olarak yeni dünya meyvesinde görülen Akdeniz meyve sineği son olarak erik, şeftali ve nektarin bahçelerinde görülmeye başlandı" dedi. Akdeniz meyve sineğinin meyvelerde çok ciddi hasara yol açabileceğini vurgulayan Karademir, "Akdeniz meyve sineği, Türkiye'de Akdeniz iklim şeridinde yetişen tüm meyvelere zarar veren bir canlı. Çukurova Bölgesi'nde sıcakların artmasıyla birlikte görülen bu zararlı sinek, meyvelere zarar verip kurumasına, çürümesine veya bozulmasına neden oluyor" diye konuştu.
ÜRETİCİLER TUZAK KURDU
Türkiye'nin geçen sezon yaklaşık 2.5 milyar dolarlık yaş sebze ve meyve ihracatı yaptığını bildiren Semih Karademir, şöyle konuştu:
"Akdeniz meyve sineği, ihraç edeceğimiz tüm meyvelerde risk oluşturuyor. Mesela bir TIR veya bir kamyon meyve ihraç ederken içindeki sadece bir meyvede bile bu zararlının etkisi görülürse tüm ürünler iade edilir. Türkiye'nin yıllık ortalama 650 bin tonluk şeftali üretiminin 40 bin tonunu ve ülkenin yıllık 305 bin ton olan erik üretiminin de 17 bin tonunu karşılayan Adana'da bu zararlı sinekle mücadele önem taşıyor. Yani bu sinek, hem ihracata hem de iç pazar tüketimine zarar veriyor. Bu sinekle bulaşık meyvelerin raf ömrü kısa olup bozulmalar görüleceği için tüketimi zorlaşır. Bölgede meyvecilikle uğraşan üreticilerin ziraat mühendislerinin yardımıyla bu zararlı sineğe karşı zirai mücadele etmesi gerekiyor. Bu zararlı sineğin görüldüğü bahçelerde üreticiler şimdi tuzak yöntemini kullanıyor. Bahçelere içinde sineği çeken kimyasal maddelerin bulunduğu tuzaklar yerleştiriliyor ve sinek bu tuzaklara düşerek meyvelere zarar vermesi engelleniyor. Bu tuzakların yeterli olmadığı durumlarda da meyve bahçeleri kimyasal zirai ilaçlarla bu sineğe karşı korunabilir. "
FOTOĞRAFLI
