Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ve Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hüseyin  Altaş, markalar ve AVM'lerin Covid-19 salgınına karşı hazır olduklarını açıkladı.
BMD’nin düzenlediği Markalı İhracat Zirvesi 2020’de konuşan Öncel, BMD çatısı altındaki markaların 125 ülkede yaklaşık 5 bin mağazası bulunduğuna işaret ederken, Altaş da, Sağlık Bakanlığı'ndan sertifikalı firmalara AVM'leri dezenfekte ettirmeye başladıklarını söyledi.
Zirvede konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının görüldüğünü açıklamasının ardından vatandaşlarımızın bir bölümünde panik havası gözledik. Devletimiz her türlü tedbiri aldı, fazla paniğe ve moralleri bozmaya gerek yok” diye konuştu. 
Türkiye de perakende sektörünün büyüyüp geliştiğini ve küresel anlamda önemli adımlar attığını vurgulayan Nebati, şöyle devam etti:
“Türkiye'deki 3 milyondan fazla işletmenin 720 bini perakende sektöründe faaliyet gösteriyor. Sektörde 2 milyon 155 bin kişi çalışıyor. 16 milyon toplam çalışanın yüzde 13,5'i perakendede istihdam ediliyor. Sektörde oluşan ciro 2019'da 850 milyar liraya yaklaşmış durumda. Tüm sektörlerde oluşturduğumuz 7,8 trilyonun aşağı yukarı yüzde 11'ini perakendeciler üretiyor. Sektör, 2020'de geçen yılın üzerine çıkacak. Ertelenmiş talebin devreye girmesiyle bu yılın 2019'dan daha iyi olacağını düşünüyoruz. Mart’ta koronavirüs kaynaklı telaş nedeniyle bir miktar düşebilir ancak nisan ayından itibaren ramazan ayı, bayram ve turizm sezonuyla birlikte hızlıca olması gerektiği yere gelecek. Nisan ve Mayıstan itibaren her alanda toparlanma ve hızlı büyümenin gerçekleşeceğini umuyoruz."
Öncel de konuşmasında Çin’de başlayan ve 4 binden fazla can kaybına neden olan koronavirüs salgınının kontrol altına alınamaması durumunda halen Türk markalarının lehine olan durumun tersine dönebileceğini söyledi. Öncel, İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde de hızla yayılan salgın nedeniyle küresel ekonomideki belirsizlik ve daralma riskinin Türkiye’ye de yansıyabileceğini vurguladı.
Öncel, BMD çatısı altındaki markaların 125 ülkede yaklaşık 5 bin mağazası bulunduğunu hatırlattı. Faaliyet gösterdikleri ülkelerde Türkiye ekonomisinin ‘özel kuvvetleri’ gibi çalışan markaların her yıl Türkiye’ye milyarlarca dolar döviz kazandırdığını anlatan Öncel, şöyle devam etti: “Koronavirüs salgını nedeniyle yeni bir durum ile karşı karşıyayız. Alınan sıkı önlemler sayesinde bugüne kadar virüsün  olumsuz etkilerini çok az hissettik. Yılın ilk iki ayında gıda ve hazır giyim başta olmak üzere markalı ihracatımızda artış var. Ancak küresel ekonomide büyük bir belirsizliğe neden olan salgının yakın gelecekte kontrol altına alınamama riski bizi endişelendiriyor. Eğer salgın kontrol altına alınamazsa ham madde tedarikinde ve mamul ürün sevkiyatında sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz."
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre 2019’da Türkiye’de yabancı kartlarla 82 milyar TL’lik alışveriş yapıldığını bildiren Öncel, “Ülkemizde toplam kartlı harcamaların yaklaşık yüzde 10’unu yabancılar gerçekleştiriyor. Antalya, Bodrum, Marmaris gibi bazı turizm merkezlerimizde mağaza cirolarının yarıdan fazlasını yabancı harcamaları oluşturuyor. Turizm faaliyetlerinin daralması ve ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısının azalması durumunda cirolarda da kayıp yaşamak durumunda kalabiliriz” diye konuştu.
Altaş da, AVM'lerin koronavirüse karşı zamanında ve anında önlemleri almaya başladığını bildirdi.  Sağlık Bakanlığı'ndan sertifikalı firmalara AVM'leri dezenfekte ettirmeye başladıklarını dile getiren Altaş, AVM çalışanları ile ziyaretçilerini de koronavirüs ve önlemlerle ilgili bilgilendirdiklerini anlattı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle şunları söyledi:
"Takdir edersiniz ki katma değerli ihracatı sağlamanın yolu da markalı ihracat yapmaktan geçiyor. Bu sebeple Türkiye'nin sıra dışı ve değerli üretim ve ihracata odaklanması gerektiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Artık sadece üretmenin yetmediğini bilmemizin yanı sıra Ar-Ge ve inovasyonu önceliklendiren katma değerli üretim ile küresel ticaret pastasından daha fazla pay kapmanın mümkün olabildiğini kabul etmemiz gerekiyor." (Fotoğraflı)