Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen, Ankara'da MHP Genel Merkezinde aday adaylığı başvurusunu yaptı. TÜGİAD üyeleri ile birlikte MHP Genel Merkezine giden Yücelen adaylık için gerekli işlemleri tamamladı. Yücelen adaylık açıklamasını yaparken, Türkiye’nin Libya, Mısır, Suriye, Yemen gibi ülkelerde bugün elçisinin olmadığını; işadamlarının eskiden Türk toprağı olan ülkelerde iş yapamadığını anlattı ve hükümetin ekonomi politikaları konusunda eleştirilerini dile getirdi.

Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) başkanı Ali Yücelen, dün gerçekleştirdiği adaylık açıklamasının ardından bugün MHP Genel Merkezi’ne giderek adaylık başvurusunu yaptı. TÜGİAD Ankara Şubesi’nde gerçekleştirilen genişletilmiş yönetim kurulu toplantısında farklı kentlerden katılan yüzlerce üyeye hitaben aday adaylığını açıklayan Ali Yücelen açıklamasında Merkez Bankası’nın faiz indirimi tartışmaları ve inşaat sektörüne dayalı ekonomik büyüme modelini eleştirdi. Türkiye’nin bir zamanlar kendi toprakları olan Mısır, Libya, Yemen, Suriye gibi ülkelerde artık elçilerinin bile bulunmadığını; işadamlarının ise iş yapmakta zorlandığını anlatan Yücelen bu nedenle MHP’den aday adayı olduğunu açıkladı.

Türkiye ihracatının kilogram değerini 3 katına çıkartmalı

Konuşmasının önemli bölümünü ekonomiye ilişkin eleştirilerine ayıran Yücelen, 39 yaşındaki Matteo Renzi’nin İtalya Başbakanı olduğunun hemen ertesi günü ilk iş olarak trene binerek inovasyon merkezini ziyaret ettiğine dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti:

“Çünkü biliyordu ki, teknoloji zor veya kolay bulunabilir. Ancak inovasyon ile desteklenmeyen teknolojilerden hiçbir ülke beklediği faydayı sağlayamaz. Şimdi biz TÜGİAD olarak Türkiye’nin gündemine daha çok çalışarak, dinlenmeden çalışarak, yüksek teknoloji, inovasyonla sürekli desteklenen teknoloji kavramını sokmak zorundayız. 
Türkiye ihracatının kilogram değeri 1.6 Dolar’dır. Bu rakamı 3 katına çıkarmak gibi bir mecburiyetimiz var. 26 bin firmamızdan 3 bin 850’si bunu başarmıştır. 26 bininin de, hatta yeni kurulacaklarla birlikte 40 bin firmanın, bunu başarabileceği bir iklimi oluşturmalıyız.” 

Türkiye inşaat bağımlılığından kurtulmalıdır

Kurtarıcı ve tasarruf aracı olarak, elinde sadece inşaat sektörü kalan bir Türkiye’nin, büyük Türkiye olamayacağının altını çizen Yücelen; “Türkiye, inşaat bağımlılığından kurtulup, mutlaka yaratıcı endüstrilere yönelmeli, yüksek teknolojiye dayalı ürün spektrumunu genişletmelidir.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Esas olarak TÜGİAD kendisini güncel tartışmalarla sınırlamamıştır. Biz her zaman Türkiye’nin müstakbel tartışmalarına hazırlandık. Burada bir istisna yapıp, güncel tartışmalar ile ilgili kanaatlerimi de paylaşacağım. 

Merkez Bankasına faiz indirimi için baskı yapılması, Türkiye’nin en kıymetli kurumlarından birinin itibarını zedeler, bu bir. 
Piyasa faizinin piyasa hareketlerinin dışında bir sebeple indirilebileceğini düşünmek, ham hayaldir ve spekülatörlerin yolunu açmaktan başka bir işe yaramaz, bu iki. 
Şayet bu yapılmak istenirse neticesi, Türkiye’nin daha derin bir dolarizasyona sürüklenmesi olur bu da üç. 
Şimdi bu üçüncü madde üzerinde biraz duralım. Devlet aslında iki şeydir, biliyorsunuz. Sinyoraj ve patronaj. Burada girmek istemediğim, ülkemizin güneydoğusundaki bir takım gelişmeler ile birlikte değerlendirildiğinde, dolarizasyon Allah korusun, devletin sinyoraj hakkı ile birlikte patronaj hakkını da tartışılır hale getirecektir.”

Türkiye çekildiği yerlere yeniden geri dönebilmelidir

Son yıllarda yaşanan dış politikaya ilişkin gelişmelerin sonuçlarını analiz eden Yücelen, dış politikanın her zaman hassas dengeler üzerinde kurulu olduğunu ve ülkelerin başka ülkelerle ilişkilerini sürdürürken her zaman kendi menfaatlerini gözetmesi gerektiğini belirtti ve şunları söyledi: 
“Buraya kadar sizlere zaten hepimizin bildiği halimizi nakletmiş oldum. Asıl söylemek istediğim de, zaten hepimizin bildiği bir şeydir. Bilhassa sizlerin bildiği bir şey... Tarihten bakarak ve hislerinize tercüman olduğuma inanarak söylüyorum. Denizlerin med ve cezir halleri vardır. Birçok kavmin fakat bence en çok Türklerin tarihi, med ve cezirlerden ibarettir. Miladın 5. Asrından 17. Asra kadar Türklerin med asırlarıdır. 18. asırda doğudan kuzeyden güneyden her yönden Türklerin cezri başlamıştı. Çekilmemiz, Lozan ile sona erdi. Şimdi yeni bir cezir tehdidi altındayız. En fazla bu salonda bulunanlar hissediyor. Türk müteahitliğini Dünya’da kıymetli kılan tecrübeyi Libya’da edinmiştik. Bugün Libya’dan vatandaşlarımız dahi kovuluyor. Mısır’da elçimiz yok, Suriye’de yok, Yemen’de yok. Asırlarca bizim olan Mısır’dan bugün yük taşımacılığında kullandığımız araçlarımızı geçirmekte zorlanıyoruz. Ben bu tablodan kendime bir sorumluluk çıkardım. Türklüğün çekildiği yerlere yeniden dönebilmesini, sağlayacağını düşündüklerime bir katkı vermek istiyorum. Bu amaçla, Milliyetçi Hareket Partisi’nden milletvekili aday adaylığımı ilan ediyorum. Burada ilan etmekle birlikte adaylığımın bir de arka planı vardır. İşadamı gözüyle de, kardeş derecesinde yakın olduğum arkadaşlarım MHP’nin uygun parti olduğu fikrindedirler. Bu ilan sadece bir aday adaylığı ilanı da değildir, önce bir tavrın ilanıdır. Bu tavır ilhamını Anadolu esnafından alan bir tavırdır.”

Çanakkale savaşının 100. Yılında şehitlerimizi anıyoruz

Adaylık başvurusunun Çanakkale zaferinin 100. Yıl dönümüne denk geldiğine dikkat çeken Yücelen; “Bugünlerimizi tesis etmek adına Çanakkale’de binlerce gencimiz gözlerini kırpmadan şehadete koştular. Eğer bugün Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en güçlü 20 ekonomisinden biriyse bunu o fedakarlığa borçluyuz. Bu vesileyle başta Büyük komutan, büyük önder gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” diye konuştu. 

TÜGİAD örnek olacak

TÜGİAD’ın pek çok konuda olduğu gibi Türkiye’de yine örnek olmaya devam edeceğini belirten Yücelen, “Salondaki bütün arkadaşlarım biliyor; hukuken aday adaylığı TÜGİAD genel başkanlığından ayrılmayı gerektirmiyor. Fakat ben TÜGİAD’ın bu konuda da bir örnek teşkil etmesini istiyorum. TÜGİAD bünyesinden, asla mazbatasını aldıktan sonra koltuğunu bırakan başkanlar çıkmayacaktır.” sözleriyle adaylık sürecinde TÜGİAD Başkanı olmanın ayrıcalığından yararlanmayacağını; mücadelesine üniformasız devam edeceğini söyledi. Yücelen’in bu sözlerinin ardından salonda duygusal anlar yaşandı. TÜGİAD üyelerinin coşkulu alkışları arasında Yücelen sözlerini şöyle tamamladı:


“Dünya tasavvurunu paylaştığım ve bu tasavvuru gerçekleştireceğine inandığım insanlarla beraber olacağım. Devlet Bahçeli liderliğinde, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ülküsüne hizmet için, neferlik yapmak üzere aranızdan ayrılıyorum. Parlamentoya girmenin yahut girmemenin bu kararımda etkili olmadığını bilmenizi özellikle rica ediyorum. Koltuk kaygısı olmadan kapı önünde beklemeye de razı olarak, artık fiziken de orada olacağım. Hepinizden helallik istiyor, dualarınızı bekliyorum. Kazara aranızdan birine hakkım geçmişse, annenizin ak sütü gibi helal olsun diyorum.” 

TÜGİAD neler başardı?

Genişletilmiş yönetim kurulu toplantısındaki konuşması sırasında TÜGİAD fikrinin Turgut Özal’ın vizyonundan doğduğunu belirten Yücelen; “Genç işadamlarını bir araya getirme fikri de, onları dünya çapında işadamları yapma fikri de ondan çıkmıştır. Derneğimizin başında Türkiye isminin yer alması da Özal vizyonunun yansımasıdır. Rahmetlinin (Her uçakta bir iş adamı bulunmalı) cümlesi benim hafızama kazınmıştır.” dedi.

Selanik Londra ve New York temsilcilikleri açıldı

Başkanlık görevini 2012 yılındaki genel kurulda teslim aldığını ve o günden bu yana kendisine gösterilen güvene layık olmak için çalıştığını anlatan Yücelen, başkanlık döneminde gerçekleştirilen bazı işleri tekrarlayarak hafıza tazelemek istediğini belirtti ve şunları söyledi:

“İnanıyorum ki hepimiz açısından en önemlisi, Selanik’te açtığımız temsilciliktir. Selanik malum, haşmet devirlerimizin, İzmir ve İskenderiye ile birlikte en önemli limanı ve Atamızın doğduğu yer. Bu temsilcilik Türkiye’de bir sivil toplum kuruluşuna ilk defa nasip olmuştur. Londra ve Newyork’ta temsilcilik açtık, Brüksel’deki temsilciliğimizi faal hale getirdik. Newyork temsilciliğimiz üzerinde biraz fazla duracağım. Ermeni Diasporası, 2015 yılı için birçok kampanya ile birlikte “divestTurkey” isimli bir kampanya da başlattı. Kampanyanın maksadı, Türkiye’de yatırımı bulunan bütün Amerikan özel ve tüzel kişilerinin yatırımlarını geri çekmeleri idi. Nitekim Berkeley üniversitesi bu kampanya sonucunda 74 milyon Dolarlık bir fonunu çekti. Berkeley örneğinin yaygınlaşması derneğimizin özellikle iki arkadaşımızın gayreti ile engellenmiştir. Birisi Rupen Mıhçıyan, yönetim kurulu üyemiz ve diğeri Ali Çınar, Newyork temsilcimiz. Birincisi Ermeni olduğu halde kaderini bizimle birleştirmiş bir kardeşimiz, diğeri New York’ta kapı kapı dolaşıp bizim tezlerimizi anlatan bir kardeşimiz.”

TÜGİAD üyelerinin bugün Türkiye’de 500.000 kişiye istihdam sağladığını vurgulayan Yücelen, TÜGİAD üyelerinin bugün Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık %10’unu gerçekleştirdiğini söyledi. TÜGİAD Türkiye’nin, dünya çapındaki en itibarlı kuruşlarından biri haline geldiğini anlatan Yücelen; “G-20 Genç Girişimciler Zirvesinin dönem başkanlığı ve Jeunne Europe Genel Başkan Yardımcılığı ve YES Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcılığı görevleri uhdemizdedir. Burada ilave etmem gerekir ki; AB ilerleme raporları hazırlanması sürecine en fazla iştirak eden kurumlardan birisiyiz. Birçok raporda gayretlerimiz sonucu ülkemiz lehine ifadelerin kullanılmasını sağladık. Emin olunuz ki, TÜGİAD bundan sonra da başarılarını arttıran bir kuruluş olarak varlığını sürdürecektir.” diye konuştu.